Pontusluların soykırımında ölçü, kural, adalet, merhamet, dur – durak yoktur. Adam eşek arılarını tütsüler gibi mağaralarda insan boğmaktadır. Masum bölge halkı bir kurtarıcı aramaktadır artık ülkemiz düşman tarafından dört koldan işgal edilmiştir. Ülkemizin doğusunda Ermeni çeteleri, Kara denizde Pontus, Marmara’da İngilizler, Egede Yunanlılar, Akdeniz ve güney doğuda İngilizler ve Fransızlar Ülkemizi işgal etmişlerdi.
Nisan 1916’da Borçka’da Ruslara karşı savaşan Türk ordusuna çevresine topladığı milislerle katıldı.
Savaştan sonra memleketine dönüp Giresun ve Samsun havalisinde Pontus çeteleri ile uğraştı ve bu konuda pek çok başarılar elde etti. İngilizlerin kontrolünde olan Padişah, İstanbul’da kurulan Divan-ı Harp, savaşta işlediği suçlar nedeniyle hemen yakalanması ve İstanbul’a getirilmesine karar verdi. Bunun üzerine adamları ile birlikte Şebinkarahisar’da saklandı; civardaki Rum köylerine baskınlar yaptı. Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin Giresun Şubesini kurdu ve ilk başkanı oldu.
19 Mayıs 1919’da Osmanlı Devleti’nin 9. Ordu müfettişi olarak Samsun’a gelen Mustafa Kemal Paşa’nın görevlerinden birisi, Topal Osman’ı ve çetesini yakalayıp etkisiz hale getirmekti. Kimi kaynaklara göre, Topal Osman, Mustafa Kemal Paşa ile 29 Mayıs 1919’da Havza’da gizlice görüştü Mustafa Kemal, onu hareketlerinde serbest bıraktı ve bu gizli buluşmadan sonra Topal Osman Ağa, Mustafa Kemal Paşa’dan aldığı emirler doğrultusunda hareket etti.
Şubat 1920’de yayımlamaya başladığı Gedik kaya Gazetesi’nde başkalarına yazdırdığı sert makalelerin altına imzasını koyarak milli mücadeleye basın yoluyla destek vermeye çalıştı. Giresun Askerlik Şubesi Başkanı Hüseyin Avni Alpaslan ve Jandarma Komutanı Hamdi Bey ile anlaşarak Giresun gençlerinden oluşan gönüllü bir birlik kurdu. Eylül 1920’de Ermeni Harekatı’nı bastırmak üzere Kazım Karabekir’in 15. Kolordusu emrine gönüllü taburu gönderdi. Tabur, dört ay boyunca Karabekir’in komutasında kaldı.
Gönüllülerden olan Alayla Mart 1921’de Koçgiri İsyanı’nın bastırılmasında Mustafa Kemalin emri doğrultusunda etkin görev aldı.
Mustafa Kemal’in yanında, Albay Kazım Bey’in resmi kayıtlarına göre, M.KEMAL dahil 23 nefer ve 25 asker bulunmaktadır. .. 16 Mayıs 1919’da saat 4.30’da yola çıkan yolcular, tedbir olarak sahile yakın yol alarak ayin 18’inde öğle üstü Sinop limanına girebildiler. Vapurda bulunan ve Sinop’a Mutasarrıf tayin edilmiş bulunan Tevfik bey karaya çıktı. şehre İzmir faciasına ait bilgilerle geldi. 15 Mayıs’ta fiilen Yunan askeri işgalinin başladığın, İngilizlerin destek ve baskısıyla ilerlemeye devam ettiklerini, Karadeniz Bölgesinde de Pontus devleti kurmak için çeteler oluşturup, silahlanan Rum ya da Yunanlı Emperyalistler vurucu silahlı gücü olarak saldırıya geçmesi, Türk Milletinin mukavemet gücünü beklenmedik şekilde artırmış, mandacı görüşleri ve savunucuları zayıflatarak, silahlı direnişleri yükseltmiş ve “Ya İstiklal Ya ölüm” düşüncesi büyük Milletimizin her kesiminden kahramanlarınca benimsenmiş, bu kutsal amaç kanla yazılmıştır. Açıktır ki, bu bağımsızlık savaşının silahlı ve sivil gücünün, Kuva-yı Milliye’nin komutanı ve önderi Mustafa Kemal’dir. Pek çok Milletin tarihinde de olduğu gibi, ancak özellikle Türk, Milleti lideri, başkomutanı olmadan zafere ulaşması, hatta düşmana karşı birliğin sağlaması imkansızdır.
Topal Osman, milli mücadelenin önderi olan Mustafa Kemal’in daveti üzerine 12 Kasım 1920’de yakın adamları ile birlikte Ankara’ya geldi. Başta Mustafa Kemal olmak üzere Çankaya’yı ve Büyük Millet Meclisi adıyla kurulan Türk parlamentosunu korumakla görevlendirildi. Komutanlığını üstlendiği muhafız birliğine meclise silah ve mühimmatlarıyla birlikte girme ve oturumları dinleme ayrıcalığı verildi. Tamamı Giresun gönüllülerinden olan 10 kişilik birliğin sayısı zamanla 250’ye kadar yükseldi. Bu birliğe Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi adı verilmiştir.
Topal Osman, Ankara’dan aldığı emir üzerine 1921’de muhafız birliğinin komutasını Gümüşreisoğlu Mustafa Kaptan’a bırakarak Giresun’a gitti; gönüllülerden oluşan 42. ve 47. Alayı meydana getirdi. Sakarya Savaşı sırasında 47. Alayı komuta etti. Savaşta, 2000 kişiden oluşan ve Hüseyin Avni Bey tarafından komuta edilen 42. Alay’ın tamamına yakını hayatını kaybetti; 47. Alay’dan ise 285 kişi sağ kaldı. Topal Osman Ağa, Sakarya Savaşı’ndan sonra mevcudu takviye edilen 47. Alay’ın komutanı olarak Büyük Taarruza katıldı.
Zaferden sonra yarbay rütbesi ve İstiklal Madalyası ile onurlandırıldı. Günümüzde, Ülkemizi, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Soyut savaş ve Psikolojik savaş yöntemlerinin her imkanını kullanarak, içerden çökertmek isteyenler, özellikle Kurtuluş Savaşı dönemini, Mustafa Kemal ATATüRK, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini hedef alan dezenformasyon çalışmaları ile, Türk Milletinin, tepkisiz ve inançsız bir topluluk haline getirme gayretleri ; bilgi kirliliği, gerçek olmayan ya da maksadını aşan abartılı teorilerle, satın aldıkları basın, yayın kuruluşları, etki ajanları ve maaşlı casuslarıyla devam etmektedirler. Amaç bir fırsatta Türkiye Cumhuriyeti’ni çökertmek, bölmektir. Esasen “ sessiz işgal “ yöntemleriyle Ülkenin pek çok kurum ve zenginlikleri bu gün bilindiği üzere yabancıların eline geçmiştir. Ancak biz bu Vatan’ı ne şartlardan, sayısız canlar, şehitler vererek kurmuştuk. Milli Devlet’imiz hedeftir. Oyunları gene bozarız.. Bilimin aydınlık yolunda, ilgi duyduğumuz konulara doğru bilgiye ulaşarak ve Mustafa Kemal’in dediği gibi “Gerçekleri söylemekten korkmayarak”, Memleket sorunları konusunda gerçekten mücadele eden, ortak konularda farklılıkları bir tarafa bırakıp yan yana gelebilen teşkilatları ve örgütlü toplumu yükselterek , Umudu tüketmeyerek , daha demokratik, daha özgür ;
TURK insanına yakışır bir VATAN !..