“İâde-i itibar”, hukukta bir kişiye mahkemede yapılmış haksızlıktan sonra resmî sorumlu kurumlarca bu haksızlığın olduğunun beyan ve kişiye kaybettiği itibarın geri verilmesidir. Türk hukuk tarihinde İzmir Suikastında idam edilen mahkumların yakınları tarafından 1956 yılında yapılan bir iade-i itibar girişimi vardır. Millî Mücadele Kahramanı ve İstiklâl Madalyasına sahip olan Osman Ağa’ya “iâde-i itibar” isteği Giresun kaynaklı hem yerel basında hem de ulusal basında gündem oluşturuyor. Osman Ağa, Millî Mücadele yıllarında Meclis-i Vükelâ’nın 7 Temmuz 1919 tarihli toplantısında şahsi hukuk saklı kalmak kaydıyla afv edilmişti. Şimdi ise bazı STK’lar ve siyasi kuruluşlar tarafından “var olan” itibarı yok farz edilerek “iade-i itibarı” verilsin diye gündem yaratılıyor. Sadece Osman Ağa değil malûm çevre ve kişiler tarafından Kuvâ-yı Milliye mensuplarına ve kurucu lidere alt yapısı olmayan saldırıların yapıldığı malûmdur. Bunun son örneği kurucu lidere “soysuz” deme cesaretinin gösterilmesidir. Osman Ağa’ya yıllar önce benzer sataşmalar yapılmıştır ve Ahmet Kekeç tarafından sataşmaya tarafımdan, Toktamış Ateş tarafından yapılan sataşmaya Seyfullah Çiçek tarafından yanıt verilmişti.

Ali Şükrü hadisesinden sonra Osman Ağa yargılanmadan “(…) katil, hunhar” gibi hakaretvari kelimelerle Meclis kapısı önünde asılarak teşhir edilmesi kararında hukuk var mıdır? Osman Ağa sorgulanmış mıdır? Mahkemeye çıkarılarak yargılanmış mıdır? Kendisine yapılan ithamlara cevap verebilmiş midir? Nitekim Mustafa Kemal Paşa da Ali Şükrü Bey için “Osman Ağa tarafından katledildiği zannedilen …” ifadesiyle bu konuda kesin bir kanaate varılmadığını ifade ettiği gibi Osman Ağa’nın mezarının Giresun’un en yüksek yerine konulması ve bir kitabe yazdırılmasını istemesi ona verilen ve olan itibarın tezahürü değil midir?

Osman Ağa’ya iâde-i itibar konusunda önce Giresunlulara soralım:

• 2002 yılında Osman Ağa’nın Anıt Mezarına yapılan saldırıda şehremaneti kimdi? Kitabetin kazınmasında bir dahli var mıdır?
• Osman Fikret Topallı’nın Giresun’da Millî Mücadeleyi ve Osman Ağa’yı anlatan hatıralarını yayımlamak için 2011’de 4.000 liralık bir katkıyı “bütçem yok” diye kabul etmeyen belediyeyi kim yönetiyordu? Aksu Şenliği’nde 50.000 liralık havaya endaht edilen havai fişeği dâhil 700.000 liradan 1 milyon lirayı aşkın para tahsis edilirken “bütçemiz yok” sözünün izahı var mıdır?
• Geçen dönem yapılan mahalli seçimde TRT’de “3’te 3” yarışma programında Ali Şükrü’nün katili olarak cevabının Osman Ağa olmasını istedikleri soruyu hazırlayan Prof. Dr. Tufan Gündüz’ü, Türkiye Cumhuriyetine karşıt fikirleri olduğu ileri sürülen İhsan Süreyya Sırma’yı davet eden; Atatürk’e kafir diyen Nuri Pakdil’e okuma günleri tertip ettiren hangi kurumdur ve bu kurumun hangi yetkilisidir?
• “Kitap Günleri” etkinliğinde Cumhuriyetin, Lozan’ın ve Osman Ağa’nın vefatının 100. yılında değerlerimize etkinlikte kim yer verdirmemiştir? Sekiz oturum yapılan Filistin-Gazze konusun yanında Uygurların çektiği zulme neden sessiz kalınmıştır?
• Giresun’da kültür ve sanatta önde gelen Hasan Âli Yücel ya da Can Akengin gibi kişileri anlatacak bir oturum neden yaptırılmamıştır?
• Osman Ağa’ya iâde-i itibar peşinde olan hangi STK başkanı “keşke Yunan kazansaydı” diye taziye mesajı yayımlamıştır?
• TÜBA’dan çıkan “Millî Mücadelenin Yerel Tarihi”nde Doğu Karadeniz bölümünde Yahya Kahya’nın ve Ali Şükrü’nün biyografi yer aldığı halde neden Osman Ağa’nın biyografisine yer verilmemiştir? Osman Ağa’yı yazdıracak isim mi bulamamışlar ya da yazacak olanları “yandaş değildir” diye kabul mü etmemişler? Bundan haberleri var mıdır?
• 2019 yılında Ekrem İmamoğlu’nun “Topal Osman’ın torunuyum” sözüne karşılık “Biz de Şeyh Sait, Seyit Rıza’nın torunlayız” diyen Sırrı Sakık’a mebuslarımız ve STK’lar yanıt vermiş mi?

Önce Giresun’daki kanaat önderleri ve kurumlar bu sorulara yanıt versinler de ondan sonra konuşsunlar!?! Bir de Osman Ağa’ya “babalarının tapulu malı imiş” gibi başka kimsenin sahip çıkmasına tahammül edemeyenler Cumhuriyet’e ve Osman Ağa’ya karşıt fikirlileri Giresun’a etkinliklere davet edenlere neden ses çıkarmazlar anlatsınlar?

Osman Ağa’ya “iade-i itibar” isteyenler İngiliz Muhibler Cemiyetine üye İngiliz işbirlikçisi ve yargılanmış mahkûm olmuş Mustafa Sabri’nin ve İskilipli Atıf’ın adını kamu kurumlarına verildiğini neden dile getir[e]mezler? Bu isimlerden birisi Türk ordusunun başına “savaşmayın” diye beyanname attıran, diğeri de Kuvâ-yı Milliyecilere idam fetvası verendir.

Osman Ağa’yı sevmek özde olur sözde olmaz… Osman Ağa’nın itibarı her daim Türklerin kalbindedir. 47. Alay gönüllüsü Sakarya gazisi bir amcanın yeğeni olarak benim de!