Yazmak nedir?
Türk Dil Kurumu’nun yaptığı tanımlamaya göre yazmak, söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmaktır.
İnsan, sahip olduğu fikirleri beyan etmek, paylaşmak için yazmalıdır bence. Deşarj olmak için yazmalıdır tabir-i caizse. Bazen o kadar doluyor ki insan, rahatlaması için kâğıda dökmesi gerekiyor içindekileri. En zararsız haykırıştır da aynı zamanda yazmak.
Bir de yazmanın yalnızlığa da iyi gelen bir tarafı vardır. Çünkü anlatmak istediklerinizi çok daha rahat anlatabilirsiniz beyaz bir kâğıda. Hiç şikâyet etmeden, sıkılmadan dinler sizi o kar tanesi gibi bembeyaz kâğıt parçası. Hâlbuki insanlar öyle değildir. Sürekli anlatamazsınız onlara, içinizde kopan fırtınaları. Sizi dinlemez veya dinler gibi görünürler. Bir zaman sonra sıkılmaya başlar ve sizden uzaklaşırlar. Bu yüzden bence kalemle kâğıdı buluşturmalı insan.
Dünyanın en büyük zevkidir aslında yazmak. Bir bağımlılıktır. Uyuşturucuya benzetir Ahmet Ümit bu bağımlılığı. “Yazmaktan vazgeçemezsiniz, çünkü yazmak bir tutku. Yazmak, uyuşturucu kullanmak gibi bir şey. Bırakamazsınız.” der Ahmet Ümit.
Yazmaya gönül vermiş insanlar bilirler ki yazmak gerçekten de bir bağımlılık, bir sığınaktır. Kaçarsınız gerçek dünyadan ve yazılara sığınırsınız, içinizi dökersiniz kalem vasıtasıyla. Kalbinizle kalemin ucu arasında bir köprü kurar ve yüreğinizden gelenleri aktarırsınız kalemin sevgilisi olan o bembeyaz kağıt parçasına.
SONSÖZ:
Velhasıl yazmak, dünyadaki en büyük zevk ve en zararsız alışkanlıklardandır. Herkes yazabilir, herkes o dünyaya katılabilir. Yazılanın niteliği de o kadar önemli değildir. Yeter ki biz yazalım, yazar çizer bir toplum olalım ve çok okuyalım yeter ki. Cehaletle ancak bu şekilde başa çıkılabilir. Unutmamalı ki cehaleti yok edecek silahlar kitaplar ve kalemlerdir.
hayritemur.webnode.com.tr
facebook.com/hayri.temur28
facebook.com/yalnizliginkelimesiask
twitter.com/hayritmr
instagram.com/hayritemur