YAZ TATİLİ BAŞLADI

YAZ TATİLİ BAŞLADI

AKP iktidarında niteliği artırmada son sıralarda yer verilen eğitimde, bir öğretim yılı daha geride kalarak, üç ay sürecek yaz tatili başladı.
Eğitim-öğretim yılı sonunda sadece öğrencilere değil, ilgili bakanlık ve velilere de temsili olarak karne verilmesi geleneği bulunmakta.
Göreve getirildiği andan itibaren toplumun her kesiminden büyük destek alan ancak, beklentilerin uzağında kalan bakan, biriken sorunların çözümüne başlangıç dahi yapamadı.
AKP yönetimi ile yerlerde sürünen, başarısız eğitim yılı bu dönemde de devam etti.
Öğretimin öğeleri arasındaki çatışma arttı, heyecan yitirildi.
Nitelikli öğretmen yetiştirilemediği gibi, mesleğin saygınlığı da hızla azaldı.
Liyakatten yoksun, tamamen siyasallaşmış yöneticilerden başarı beklendi.
Devletin denetim, gözetiminde bulunması gereken, kamu hizmeti olan eğitim, yapılan protokol ile bazı cemaat, tarikat, vakıf, derneklere teslim edildi.
Türk milli eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırı olan bu teslimiyet ile devlet, kendi görevini, ‘cahil olanların ferasetine güvenirim, okuyanları görünce beni sıkıntılar basıyor…’ diyebilecek kadar profesör unvanı taşıyanları haklı kılmış oldu.
Sorgulamayan, eleştirmeyen, analiz/sentez yapmayan, yorumlamayan, aklını kiraya veren kişileri, eğitimi aracı kılarak yetiştirmek hedeflerinde başarılı oldular.
Eğitim sorunlarının çözümünde yetersiz kalan, bir adım öteye gidemeyen, kendileri sorun olan bakanlık ve yönetim ekibinin karne ortalaması on puan üzerinden üç-dört olabilir.
Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, en değerli varlığı olan çocuğunun iyi bir eğitim alması isteğinde olan duyarlı veli ve öğrenciler ne yapmalı, tatili nasıl değerlendirmeli?
Notların durumuna bakılmaksızın, öğrencilerin dinlenmeyi hak ettiği bilinmeli.
Tatil, çoğu öğrenci ve bazı aileler için dilediği gibi gezme, eğlenme, istediği zaman yatma-kalkma, saatlerce internet, bilgisayar ile oynama, TV izleme, tamamen serbest olma, rahatlık anlamı taşımamamalı.
Bu süre boş zaman olarak görülmemeli, okul kapandığında öğrenmenin sona erdiği düşüncesi yanlışına düşülmemeli.
Öğrencilerin çoğunluğunun tatilini sokaklarda geçirdiği, bu durumun üzerlerinde olumsuz etkiler yaşatabileceği bilinmeli.
Önceliğimiz çocuğun görüşlerinin ağırlıklı olduğu planlama yaparak, zamanlarını en verimli olarak kullanmaları sağlanmaları olmalı.
Bu işten anlamam, kendi haline ne yaparsa yapsın anlayışından uzak durulmalı.
Tatilde kesinlikle yapılması gereken, olmazsa olmazı, günde iki saatten az olmamak koşuluyla kitap okumak olmalı.
Kitap seçimini satıcılarına bırakmamalı, yaş ve ilgi alanları dikkate alınarak yapılmalı.
Dinlenme, eğlenme, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılma uzun süreli tatilin önceliğidir.
Belediye, gençlik merkezi, TEGEV’in açtığı yaz okulları, çeşitli aktivitelerin yapıldığı ve seçeneklerin fazla olduğu, sosyal ortamların sağlandığı en iyi tercihlerin başında gelmeli.
Vakıf, dernek adı altında yapılan ve farklı amaçları olanlar asla tercih edilmemeli.
Velilere düşen en büyük görev, çocuklara hissettirmeden onların tatil süresince hangi arkadaş grupları ile gezip dolaştığı, nerelerde zaman geçirdiklerini izlemek, bu hususta gereken önlemleri almak olmalı.
Öncelikle ortaöğretim çağındaki çocuklar ergenlik döneminin etkisiyle farklı arayış içersine girebildiği gibi, olumsuz arkadaş seçimi nedeniyle sigara, alkol öncelikli olmak üzere, diğer zararlı alışkanlıklar edinebilir.
İçselleştirilerek yapılan program doğrultusunda iyi değerlendirilmiş yaz tatili, çok iyi geçirilecek bir eğitim-öğretim yılı demektir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?