Genç olmak!..

Genç olmak!..

Genç kimdir?.. Kime genç denir?..
Gençliğin yaş sınırı var mıdır?
***
90 yaşında deve sırtında Medine-i Münevvere’den İstanbul’a koşan Eba Eyyüp El Ensari hazretleri mi gençtir, yoksa 20-25 yaşlarında olmasına rağmen hiçbir ideali, düşüncesi bulunmayan, sorumluluk hissetmeyen, çalışma enerjisi olmayan delikanlı mı gençtir?!..
***
Genç olmak; bir ideali, bir hayali, bir hedefi olmaktır…
Genç olmak; bir dava derdi olmak, hizmet aşkı ve mes’uliyet duygusu taşımaktır…

Genç olmak; zulme ve zalimlere, yolsuzluk ve haksızlıklara karşı Muhammed Ali gibi yumruk sallamak, mazlumların yanında yer almak, hak ve hakikati hâkim kılmak için mücahid olmaktır.

Genç olmak; adil bir devlet adamı, ehliyetli bir bürokrat, ilmiyle amil bir âlim, ülkesine ve milletine hizmet emek için muhsin (işini en iyi yapan) bir iş adamı ve meslek mensubu olmak için ilim tahsil etmeyi gaye edinmektir.
***
Dava adamı olmak!..
Dama adamı kimdir?.. Kime dava adamı denir?
Dava adamı nasıl olur, nasıl olmalıdır?
Dava adamı olmanın kriterleri nelerdir?
***
Davâ adamı; bir davası olan, davasına inanan ve davasını kendi hayatında fiilen yaşayan, gücü nispetinde davasını başkalarına anlatmak için mücadele veren adamdır…

***
Dâvâ adamı olmak; yâr ve mal edinmek için değil, dâvâsı uğruna candan, yârdan ve maldan fedakârlık yapabilmek için yola koyulmak demektir…

Dâvâ, inanç ister… Samimiyet ve fedakârlık ister…

Dâvâ, hak olur bâtıl olur; hak ya da bâtıl olsun, davâ; davâ adamları eliyle neşvünemâ bulur.
***
Dâvâ adamı olmak demek; Yûsuflar, Mûsalar, İbrahimler, İsmailler olmak demektir.

Dâvâ adamı olmak, slogan atmak değildir; dâvâsının hükmünün hâkim olması için icraat yapmaktır…

Dâvâ adamı olmak; dâvâ, dâvâ diye yola çıkıp da “davarların peşine takılmak; davarların peşine takılanların peşine takılmak” değildir!..
***
Mücahid olmak!..
Mücahid kimdir?.. Kime mücahid denir?..
***
Mücahid olmak; bozuk ve batıl düzenleri korumak için değil, hak ve adaleti hâkim kılmak için mücadele vermektir!..

Mücahid olmak; saraylarda, yatlarda, mâlikânelerde saltanat sürenlerin saltanatlarının (zevk ve sefalarının), kurulu düzenlerinin devamı için mücadele vermek değildir!..
***
Mücadele edenler kimin için mücadele edecek?
“Aman makamım mevkim, evim barkım, işim aşım, kurulu düzenim bozulmasın” diyenler oturacaklar; sevk ve sefalarını sürdürmeye devam edecekler;
Lakin dikili çubuğu, evi barkı, işi aşı olmayanlar; “aman o villa ve saraylarda oturanların, o makam mevki, evi barkı, işi aşı olanların kurulu düzenleri, zevk ve sefaları bozulmasın, ağızlarının tadı kaçmasın” diye mücadele edecekler, öyle mi?..
Hadi oradan!..
***
Doğru!.. Köleler, (kölelik sisteminde) ağa babalarının, ağa beylerinin saltanatlarının, zevk ve sefalarının devamı için kölelik yaparlar!
***
Yok öyle!.. Eskidendi o öyle!..
Kölelik sistemi yıkılacak olursa dikili çubuğu, evi barkı, işi aşı olmayanların kaybedecek bir şeyi olmaz ki!…

Kölelik sisteminin yıkılmaması için kaybedecek bir şeyi olmayanlar niçin mücadele etsin ki!..

Kölelik sisteminin yıkılmasını varsın her şeyini kaybedecek olanlar düşünsün!
***
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.” (Tevbe, 9/24)

Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
15 Şubat 2020 C.tesi / 21 Cemâziyelahir1441

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?