Ülkenin gerçek gündemi farklı, siyasilerin gündemi farklı, ülkenin gerçek gündemi ekonomik sıkıntılar,terör,komşularla olan diplomatik ilişkiler ve daha birçok sorunlar.
Ancak siyasiler bu günlerde başkanlık sistemi, yeni anayasa gibi gereği ve acelesi olmayan işlerle meşgul durumdalar.
Ülke sorunlarıyla boğuşmak zorunda olan siyasi iktidar gündem değiştirmek veya başka nedenlerle böyle manevralar içinde olabilir, bunu anlamak mümkün, fakat muhalefet partilerinin ülkenin gerçek gündemi ile ilgilenmek yerine iktidar tarafından ortaya atılan yapay gündemlerin arkasından sürüklenmesi,beceriksizlik ve öngörüsüzlükten başka bir şey değildir.
Ülkenin acilen çözülmesi gereken sorunları varken ülke gündeminin birinci sırasına yeni anayasa ve başkanlık sisteminin olmasının mantıki bir izahı yoktur.
Aslında asıl amaç, anayasa değişikliğinden ziyade başkanlık sistemine geçmektir, amacı bu olanlar amaçlarına ulaşmak için çaba harcayacaklardır, bu durum onlar açısından normal sayılabilir.
Ancak muhalefetin bu tartışmalara katılarak bu konular sanki ülkenin birinci meselesiymiş gibi katkı sunması çok yanlıştır.
Başkanlık sistemi bizim toplum yapımıza uyar mı asıl buna bakmak gerekir, dünyada başkanlık veya yarı başkanlık sistemiyle idare edilen ülkeler vardır, örneğin Amerika ve Fransa gibi.
Ancak bu ülkelerde tam bağımsız yargı, etkili siyasal muhalefet, demokrasiyi içselleştirmiş siyasal iktidarlar, başta sendikalar olmak üzere sivil toplum örgütleri ve en önemlisi de bilinçli kamuoyu vardır.
Şayet bu şartlar mevcut değil ise, başkanlık sistemi tek kişi idaresine dayalı diktatörlük olur.
Başkanlık sistemi ancak bu şartların olması halinde olabilir, bizim ülkemizde bu şartların olup olmadığını tartışmaya bile gerek yoktur.