Ülke iyi yönetilemiyor…

Ülke iyi yönetilemiyor…

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Temmuz ayı içinde (17 Temmuz) yeni müfredatı açıklarken, sorulan bir soru üzerine, “TEOG, YGS ve LYS’ de bir değişiklik yok. Bu sınavlar mevcut hali ile devam edecek” demişti.

Hatta ortaokul müdürlükleri 7. Sınıftan 8. Sınıfa geçen öğrencilerine yaz tatilinde “TEOG Kursu” açmıştı. Kurslar 3 Temmuz tarihinde başlamış ve 27 Ağustos tarihinde sona ermişti.

Öğrenciler yaz tatillerinde bu kursa davet edilmiş. Velilerin tatil planları kursa göre değişmiş… Kurs veren öğretmenlere de doğal olarak ücret ödenmişti.

Sonra ne oldu?

Okulların açılmasına 3 gün kala Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ATV Canlı yayınında, “Ben TEOG olayını istemiyorum ve yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lazım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı…” dedi.

Temmuz ayında, okullarda TEOG kursu sürerken “TEOG, YGS-LYS mevcut hali ile devam edecek” diyen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bu açıklama üzerine söylediği sözleri bir kenara bıraktı.

Sonra ne mi oldu?

Bakanlıktan “TEOG kaldırıldı. Bu sene yapılmayacak” açıklaması geldi ve yeni sistem arayışları başladı.

Öğrenciler şaşkın, veliler şaşkın…

Eğitim uzmanları ‘sistem değişebilir ama bunun yolu-yöntemi vardır. Bakanlık geniş katılımlı şura toplar. Önerileri alır ve yetkili kurullarında objektif kriterlere göre değerlendirir ve yeni sistemi belirleyerek eskisinin kaldırır. Bu kaldırma işini de okullar tatile girmeden açıklar. Uygulama takvimini de belirler’ demektedir.

Oysa yapılan ‘ben dedim oldu’ şeklindedir.

***

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, TEOG açıklamasından sonra ta ABD’de eğitimle ilgili açıklamalarda bulunmaya devam etti.

Basın mensuplarının üniversite sınavlarının kaldırılıp kaldırılmayacağı ile ilgili sorusu üzerine, “O da olacak, o konuda da çalışılıyor” diye cevap verdi.

Bu açıklama üzerine gözler YÖK Başkanına döndü. YÖK Başkanı Yekta Saraç ertesi gün “Bugün için sınavsız model söz konusu değil” açıklamasında bulundu.

Sonra ne mi oldu?

Yeni Akademik Yıl Açılış Törenine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve YÖK Başkanı Yekta Saraç’ta katıldılar. Konuşma konuları eğitim idi.

YÖK Başkanı konuşmasında, YGS-LYS sisteminin değiştirileceğini açıkladı.

Temelinde Matematik ve Türkçe olan, 18 puan türünü 4 puan türüne ( Sayısal, Eşit ağırlık, sözel ve dil) indiren ve öğretim yılı sonunda yapılacak tek sınava dayalı bir sistemi açıkladı.

Önce TEOG konusunda açık ‘talimat’ gelmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı derhal gereğini yapmıştı!

Sonra hem de ABD ziyareti sırasında üniversite sınavları konusunda ‘talimat’ geldi. Bu kez YÖK derhal gereğini yaptı.

Gerek TEOG yerine gerekse YGS-LYS yerine getirilen yeni sistem daha iyi de olabilir.

Konumuz bu değil.

Konumuz yöntemdir… Yöntem tak-şak yöntemidir.

‘Talimatı’ alanın aklına adım atmak gelmektedir… O halde o görevde neden vardır?

***

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 24 Eylül Pazar günü Eskişehir’de partisinin ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, “Eğitimde Türkiye’ye çağ atlattık” dedi.

İki gün sonra yeni akademik yıl açılış töreni yapıldı. Bakan Yılmaz törene nedense katılmadı!

Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, “İki alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamadık. Bunlar eğitim öğretimdir ve kültürdür” özeleştirisi yaptı…

Bu açıklama ile Erdoğan, Milli Eğitim Bakanının açıklamasını ikinci defa boşa çıkarmış oldu.

Şimdi kamuoyunun kafası karışıktır.

Bakan, “çağ atladık” diyor.

Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise sadece 2 gün sonra,  “Milli Eğitimde başarılı olamadık” diyor.

Bu refüze olmak değil midir?

İBB Başkanı olan Kadir Topbaş’ın istifası üzerine AKP yetkilisi “onuru ile istifa etti” açıklamasında bulundu.

Bu refüze edileme sonrasında Milli Eğitim Bakanı da ‘onuru ile istifa etmek’ durumundadır.

***

Temmuz ayında Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ekranların karşısına geçti ve yeni müfredatı açıkladı. Ardından okulların açılmasına yetişmesi için hızla yeni kitapların basımına geçildi.

Kitaplar basıldı ve öğrencilere dağıtıldı.

Mevzuat gereğince ders kitapları Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Talim Terbiye Kurulu tarafından incelenir ve ‘ders kitabı’ olarak onaylanır.

Yardımcı Ders Kitapları da yine aynı kurul tarafından ‘Yardımcı ders kitabı’ olarak onaylanır.

Ve bu onay kitapların ilk sayfalarında yer alır.

Nitekim okullar açıldığı hafta dağıtılan ders ve yardımcı ders kitaplarında da bu onay vardır.

Ama kitaplarla ilgili o kadar çok eleştiri var ki…

Toplatılan kitap var.

Bir sayfası çıkartılan kitap da var…

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, yeni akademik yıl açılış konuşmasında; “…son günlerde şahsıma, ders kitaplarının içerikleri konusunda giderek daha fazla şikâyet gelmeye başladı.” Sözleri ile yaşanan sorunla ilgili bir nevi sitemini dile getirdi.

Bu sözün muhatabı olan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz törende yoktu. Olsaydı bu sözler yüzüne karşı söylenmiş olacaktı.

Ancak bu sözler bir bakıma ‘ bakanlık olarak görevinizi yapamıyorsunuz’ mesajıdır.

O zaman yapılması gereken davranış bellidir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?