MHP Genel Başkanı olarak ilk defa 1999 yılında girdiğiniz Milletvekili seçimlerinde yüzde 18 oy alarak; MHP’yi Türkiye’nin ikinci büyük partisi yaptınız.
Sayın Rahşan Ecevit’in “Katillerle ortak olamayız” suçlamalarına aldırmadan Ecevit Hükümetine ortak olup, partiyi iktidar yaptınız. O günlerde sizlere altın tepside sunulan Başbakanlığı ret ederek Başbakan Yardımcılığı ile yetinip; ne kadar “özverili”olduğunuzu gösterdiniz. Hükümetinizin her kesimden tepki almasına rağmen, eleştirilere kulak tıkayıp, ortaklığınızı sürdürdünüz. Koalisyonda gittikçe bitip, ağır ağır yok oluyordunuz. Ne yazık ki bunu göremiyordunuz.
Bu olumsuzluklar gölgesinde yapılan 2002 Genel seçimlerde MHP’nin çekirdek oyu olan, yüzde sekiz bandına indiniz. Yenilgi üzerine Genel Başkanlıktan istifa edeceğinizi söyleyip onurlu bir çıkış yaptınız. Size inanan Sayın Mesut Yılmaz, Sayın Tansu Çiller istifa etmelerine, parti genel başkanlıklarını bırakmalarına rağmen; siz tekrar partinin başında oturmayı yeğlediniz. Türkiye’nin size ihtiyacı vardı.
MHP’nin başında geçen 19 yıllık bir saltanatınızda, her seçimde mağlup olmanıza rağmen, bir iki puanlık artışları öne sürerek, koltuktan kalmayacağınızı haykırdınız. Bu arada size karşı aday olanları ABD, CİA, MOSSAD, KGB ajanı, hain, dönme gibi uyduruk suçlamalarla kirletmeye kalktınız. Kimini Kurultay salonuna sokmadınız, kimini korkutarak salona gelmesine mani oldunuz.
Türk İslam felsefesiyle donanımlı ülkücü camianın başına; idareci olarak seks kasetli kişileri seçtirip; partinin adının ahlaksız şekilde anılmasına göz yumdunuz. Bu arada onları her platformda savunarak ne kadar aciz olduğunuzu ispatladınız.
MHP size rağmen yüzde 14’ lerle boğuşurken, sorumluluktan kaçıp basın ve halkı suçlamaya çalıştınız.
7 Haziran seçimlerinde MHP ye yüzde 16 oy veren halk iradesini okuyamadan, daha ertesi gün ışımadan, MHP’yi “ana muhalefet partisi “olarak ilan ettiniz. O günden sonra mütemadiyen gelen iktidar tekliflerin hepsinin yüzüne karşı “Hayır” cevabı vererek ses getirmeye başladınız. Artık tüm partililer sizin huzurunuza akıyor, basın kapınızda kuyrukta bekliyordu. Olumsuzluklardan doğacak “zirveye oturma” hayali kurmaya başlamıştınız.
Sizin yüksek öngörünüz ve taktikleriniz sayesinde Türkiye 1 Kasım 2015 te ikinci defa genel seçime gitmek zorunda kaldı. Mademki planınız bir bir gerçekleşiyordu. İl il, şehir şehir gezmeye ne gerek vardı. Öyle de yaptınız.4 ay gibi uzun bir seçim maratonunda, rakipleriniz Türkiye’yi adım adım dolaşırken siz üç büyük ilde seçim mitingi yaparak, Ankara’da oturarak beklemeyi yeğlediniz. Terör ve anarşiyi önleme umudu sebebiyle vatandaş size muhtaçtı. Gezip tozmaya ne gerek vardı…
Ancak 1 Kasım sonrası hem bölücü bir partinin ardından 4.lüğe düşmeniz ve de 7 Haziranda kazanılan milletvekillerinin yarısını kaybetmeniz gibi faktörlerden dolayı zor dönemeçlere girdiniz. Artık her gün sorumluluk hisseden MHP’li ve Ülkücülerin hedefi haline geldiniz. Gün aşırı genel başkanı adayları türedi. Elini taşın altına sokup, MHP’yi bu badireden kurtarmak istediklerini anlatan cesur yürekliler çıktı.
Sizlerde; ava nenelerinizle birlikte “kulp ve ayıp “takmak huy olmuştu.
Meral Akşener Hanımefendiye “Paralelci”
Sinan Oğan Beye “KGB ajanı ve Rus yanlısı.
Koray Aydın Beye “hain” gibi astı astarı olmayan yaftalar takıp karalamaya başladınız.(Neyse kimse inanmıyor)
“Bizi önemsemiyorlar ve demeçlerimizi yayınlamıyor” diye şikâyet ettiğiniz basın bu ağır suçlamalarınız peşine düştü. Sayenizde “Yandaş basında” sizi haklı gören başlıklı haberler,”yandaş medyada” sizleri savunan yazarlar türedi.
Karşıt medya ve basında ise yeni adaylarla ilgilenmeye başladı. Bir şekilde günlük çıkan her gazete, yayın yapan her kanalda MHP konuşulmaya başlanıldı.
Sayın Bahçeli bu müthiş bir başarıdır. Giresunlu derki; “fındık kabuğunu kırdı” sayenizde MHP’de kabuğunu kırdı.
İlk seçimlerde yüzde 28’ler konuşulmaya başlanıldı. Bunu siz başardınız. Giderayak partiyi iktidara taşıyacak yolu açtınız. Olumsuz davranışlarınız “hayra yorumlanır” oldu.
MHP Kurultayına 18 gün kaldı. Hizmetiniz karşılıksız kalmayacak. Teşekkürler Sayın Bahçeli…