MUTLULUK VE MUTSUZLUK ÜZERİNE

MUTLULUK VE MUTSUZLUK ÜZERİNE

Mutluluk ve mutsuzluk… İnsanın yaşamı boyunca süregelen, insanların ruhsal durumlarında büyük etkiler yapan önemli iki kavramdır. Toplumumuz genel itibariyle mutsuz bir yaşam sürdüğünü düşünmektedir. Ülkemiz de mutlu ülkeler sıralamasında sonlarda yer almaktadır. Bununla ilgili BAREM araştırma şirketinin 65 ülkede 64 bin kişiyle yapmış olduğu araştırmada Türkiye en mutlu ülkeler sıralamasında sondan 10’uncu olarak 56’ncı sırada yer almıştır(1).

Peki, bunun sebepleri nelerdir?

Türk toplumu olarak mutluluk kavramından daha çok mutsuzluk kavramıyla ilgilenmekteyiz. Sanki mutluluk kavramı daha az yer almakta yaşamımızda. Mutsuzlukla daha bir özdeşleşmiş gibiyiz.

Mutsuz olmanın elbette çeşitli sebepleri vardır. Başkalarının bize dayattıkları, onların hayatımızı yönlendirmeye çalışmaları bizi mutsuz edebilir. Çözmemiz gereken bir duruma alternatif yol veya yollar bulamayınca mutsuz ve karamsar olabiliriz. Yine aynı şekilde geleceğe dair düşüncelere dalmak ve ekonomik durumla ilgili konular da üzerimizde mutsuzluk etkisi yaratabilir. Örnekler daha da çoğaltılabilir.

HİÇBİR DUYGU KALICI DEĞİLDİR

Mutluluk ve mutsuzluk sürekli sabit kalmaz insan yaşamında. Bunlar birer duygudur ve hiçbir duygu kalıcı değildir. Hangi duygu hiç gitmeden yaşamımızda bulundu ki?

Mutluluk ve mutsuzluk bir dairenin iki yarısına bölünmüştür ve o daire daima dönmektedir insan hayatında. Bu yüzden dairenin mutsuzluk olan kısmı geldiğinde, ardından mutluluk olan yönü de bir zaman sonra dönecektir insana. Aynı şekilde mutluluk olan yönü döndüğünde sana, ardından mutsuzluk tarafı da gelecektir. Ve bu iki duygu yaşamın akışında sürekli yer değiştirecektir bu şekilde; tıpkı gece ve gündüzün, güneş ve ayın yer değiştirmesi gibi.

Unutmamalı ki hayat hep dümdüz gitmez. Bazen acılar da olacak hayatta. Ama her şeye rağmen, bugüne uyanmışsa şükretmeli bir kez daha insan.

Acılar yani mutsuzluk, tatlıları yani mutluluğu daha iyi anlayabilmemiz, onların lezzetini daha iyi alabilmemiz için bazen yenmesi gereken bir yemektir hayat yolculuğunda. Acıyı tatmadan, tatlının tatlı olduğunu nasıl kavrayabilirsin ki?

SONSÖZ:

Mutlu veya mutsuz olmak yaşamda yer alan olaylarla değil, insanın içsel durumuyla ilgilidir. Mutlu veya mutsuz olmayı bireyin kendisi belirlemektedir. Yani bu iki duygu birer seçimdir. Mutluluk ve mutsuzluğun yaşamın içinde ayrılmaz bir bütün olduğunu kabullenmeyi başardığımızda, karşılaşılan sıkıntıları da Allah’a daha çok yaklaşmaya vesile olan birer araç olarak gördüğümüzde işte o zaman çok da etkilenmez ve bu sıkıntıları aşarak hayat yolundaki dik merdivenlerden bir basamağı daha geride bırakmış oluruz.

KAYNAK:

(1)           http://www.radikal.com.tr/turkiye/turkiye_en_mutsuz_10_ulke-1263912

hayritemur.webnode.com.tr

facebook.com/hayri.temur28

facebook.com/yalnizliginkelimesiask

instagram.com/hayritemur

twitter.com/hayritmr

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?