Osmanlı’da Lale Devri bitmiş gerileme dönemi başlamıştı. Trablusgarp, Balkanlar ve Kafkaslar’ı ateş çemberine alan emperyalist güçler, Osmanlı’yı parçalamaya ant içen şer güçler, karşısında gönüllü Milislerede ihtiyaç duyulmaktaydı. Trabzon’a bağlı Karadeniz’de küçük bir ilçe olan Giresun’da vatan kaygısı her şeyin önüne geçmişti.
Giresun’lu bir grup genç toplanmış Milis olarak savaşmayı konuşuyorlardı. O esnada Feridun Zade Osman geldi ve O’na da konuyu anlattılar, O’da tamam gidiyoruz dedi herkes hazırlığını yapsın yarın toplanıp karar verelim dendi ve dağıldılar. Ertesi gün toplandılar ama herkes sıkıntıyla geldi kimi parasızlıktan, kimi hasretten ve kimileri de geride bıraktıklarına kim bakacak gelip görmemek var gidip gelmemek var gibi mazeretle gelmişlerdi. Feridun Zade Osman sizin aileleriniz benimde ailemdir, sahibi de benim ailemdir dedi ve herkesden rızalık aldı. Hazırlıklarını tamamlayıp İstanbul istikametine yola çıktılar.
Osman Ağa o yıllarda 29 yaşındaydı, Osman Ağa liderliğinde 63 gönüllü ile birlikte Balkan Savaşı’na katıldılar İstanbul’a vardılar ve kendilerini savaşın içinde buldular günler sonra savaşın şiddetli anında, Osman Ağa’nın bacağına şarapnel parçası isabet eder ve yaralanır Şişli Etfal Hastanesi’ne kaldırılır. Hastanede muayenesinde diz kapağı parçalanmış, artık bacağının işe yaramayacağını söylüyorlardı. Ama azmi sayesinde bacağını kesilmekten kurtardı ve 1913 yılında yüzbaşı rütbesi ile Giresun’a döndü, fakat dizini kıramıyordu. Bu yüzden lakap eklediler bundan böyle Topal Osman demeye başladılar. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı başladı, müttefikimiz Alman’lardı. Rus’lar Kafkaslar’dan Anadolu’ya doğru işgal ediyorlardı, bunlara karşı koyacak gönüllü birlikler gerekiyordu. Seferberlik Giresun’a ulaştığında 94’üncü Alay’a yazılan gençler oldu ve Erzurum’a uğurlandılar. Osman Ağa cephe dışında kalmamayı tercih etti ve topladığı gençliğe kim bedel verdiyse bedel almak için cepheye gidiyoruz. Herkes hazırlığını yapsın yarın buluşalım dedi ve herkese birer altın verdi ailelerinize verin diye 100 kişi topladı. Trabzon’a vardıklarında cezaevinde bulunan Giresun’lu mahkumlarla görüştü ve cezalarını kaldırttı, 150 kişi daha ilave etti savaşarak Batum’a kadar gitti. Osman Ağa o esnada tifo hastalığına yakalandı ve Giresun’a dönmeye mecbur oldu. Fakat Kars ve Erzurum bölgesinden gelerek Ruslar 1916 yılında Trabzon’u işgal ettiler. Giresun’da yaşayan Ermeni ve Rumlar yaşlılara kadın ve çocuklara şiddet uygulamaya başladılar. Osman Ağa bu durumdan rahatsız oluyordu iyileşir iyileşmez dağlarda kaçakları ve eşkıyalara af çıkartırarak, 800 kişilik bir birlikle cepheye döndü. Ruslar’da Harşıt Vadisi ve Tirebolu’ya gelmişlerdi. Fakat tam da o esnada Rusya’da 1917 yılında Bolşevik İsyanı çıktı ve Rus ordusu geri çağrıldı. Topal Osman Ağa Koçgiri İsyanı’nı da 89. Alay’la bastırmıştır.
Müttefikimiz Alman’ların yenik düşmesi bizimde yenilmemiz anlamına geldi, 30 Ekim 1918 yılında Mondros Ateşkes Antlaşması ile ateşkes ilan edildi. Mustafa Kemal Atatürk arkadaşları ile buluşmak üzere görevli olarak Samsun’a geldi, Samsun’dan Havza’ya geçti. Sivas ve Erzurum Kongreleri’ni yapıp düşmana karşı savaş açmaya ve vatanı kurtarmaya karar verdiler. Giresun’dan gönüllü toplayarak Balkan Savaşı’na Ermeni ayaklanmasına ve Kurtuluş Savaşları’nda gönüllü olarak saflarda yer alan Osman Ağa’yı arayan Kazım Karabekir ondan birlik oluşturmasını ve Kurtuluş Savaşı’nda yer almasını istedi. Giresun’da şube reisi olan arkadaşı Hüseyin Avni Alpaslan ile birlikte 42 . ve 47 . Alayları kurarak 42 . Alay Hüseyin Avni komutasında Sakarya bölgesine 47 . Alay ise Osman Ağa komutasında Afyon yöresine yola çıktılar. Her iki Alayın toplam sayısı 6000 bin civarındadır. 22 gün 22 gece süren savaşta 42 . Alay Sakarya bölgesinde verdikleri çetin savaş neticesinde Şehit düşmüşlerdir. 9 Eylül 1922 günü Yunanlılar İzmir’de denize döküldü ve Osman Ağa komutasında kalan 285 kişi ile birlikte Giresun’a üzgün ama gururlu bir şekilde döndüler Osman Ağa’yı ve askerlerini sevinç ve gözyaşları ile karşıladılar.
Görülmektedir ki ülkenin kurtuluşunda 4 Alayla doğuda ve batıda mücadele veren tek ilçe Giresun olmuştur. Giresun’un yazmış olduğu bu gurur tablosu Osman Ağa ve kahraman arkadaşlarının tarihe altın harfle adlarının yazılmasını sağlamıştır. Bunun için hiçbir şehire nasip olmayan Şehitlik Afyon şehri İşcehisar ilçesinin Karaağaç ve Doğanlar köyünün üst kısmında kıraç dağlık alanda bulunmaktadır . 28-29 Ağustos tarihleri arasında ilimizden ve ülkemizin çeşitli bölgelerinden gelinerek şehitlikte şehitlerimizi anma programı düzenlenir. Bu bölgeyi savunurken orda şehit düşen Giresun’luların anısına yapılarak göstermiş oldukları kahramanlığın mükafatını devletimiz böylece ödemiştir. Bu bahse konu bölgede 14 adet Giresun’lunun mezarı bulunmaktadır. Ruhları şad mekanları Cennet olsun bu ülke adsız kahramanların sayesinde vardır, var olacaktır. Mürsel BOSTANCI
Emekli Kültür ve Turizm Müdürü