İğne ile çuvaldız ya da çöp ile mertek

İğne ile çuvaldız ya da çöp ile mertek

CHP’de ilçe kongreleri tamamlandı. Sıra il kongrelerinde ve sonra da 16-17 Ocak tarihlerinde kurultay gerçekleştirilecek.

Kongrelerde kazanan da olur kaybeden de olur. Önemli olan bu sürecin adil olmasıdır. Tüm üyelerin seçme ve seçilme haklarını özgürce kullanabilmesidir.

Hiçbir baskı altında kalmadan…

İş-aş kaygısı duymadan…

Ve hiçbir şaibeye yer verilmeden yapılan delege seçimlerine de, kongrelere de hiç kimsenin itirazı olamaz.

Parti içi yarıştır, yarışırsın, kazanırsın veya kaybedersin. Kazanan da partilidir. Kutlarsın ve omuz omuza iktidar yolculuğuna çıkarsın.

Ne küslük olur ne de kırgınlık…

Yeter ki süreç; eşit, adil ve demokratik olarak yürütülsün…

***

İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, ilçe kongresine müdahil olmuş. Desteklediği aday seçimi kaybetmiş.

Başkanlık gücü, destek verdiği adayın ve listesinin kazanmasına yetmemiş.

Ve derhal harekete geçmiş!

Desteklediği listeye oy vermeyen delegelere yakın olan belediye çalışanlarının işine son vermiş…

Bu da Başkanın öfkesini geçirmemiş

Kazanmasını istediği listeye destek vermeyen meclis üyesinin büfesini yıkmak için belediyenin iş makinelerini göndermiş!

Otuz yılı aşkın hizmet veren Beşiktaş Evlendirme Dairesi karşısındaki “Ihlamur Büfe” başkanın hedefi olmuş. Başkanın iddiası büfenin ‘kaçak’ olmasıdır.

Kongreden önce ‘kaçak’ değildi ama şimdi kaçak…

Başkana karşı çıkmak böylesine zordur.

Kimi işinden, aşından olur. Kimi de yıllarca evine ekmek götürdüğü büfesinin birden bire ‘kaçak’ yapı olduğunu görür!

Seçime müdahil olan başkanlarla mücadele etmek zordur.

***

Beşiktaş’ta yaşananlar sadece bir örnektir.

CHP’li Belediye Başkanlarının olduğu pek çok yerde benzer durumlar yaşanmıştır.

Makamın gücü kullanılmıştır.

Bazı yerlerde işe alma vaadi ile bazı yerlerde ise işten atma baskısı ile seçimin sonucu etkilenmeye çalışılmıştır.

Medyada, pek çok yerden bu duruma örnek haberler yer alıyor.

Delegelik sistemi bu tür müdahalelere açıktır.

Oysa CHP üyeleri önseçimle milletvekili adaylarını seçtiler. İlçe yönetimlerini ve il yönetimlerini de üyeleri ile yapabilirlerdi.

Bu yolla ‘delegelerin efendisi’ olmanın yolu da kapatılmış olurdu. Bu yolla ‘vesayet altında’ görüntülü ilçe ve il yönetimleri de olmazdı…

Ne ‘işimden, aşımdan olurum’ kaygısı olurdu.

Ne de ‘işe gireceğim’ umudu ile iradeler ipotek altına alınırdı.

***

Kamuoyunda, iktidara oy vermeyenler arasında bir genel kanı vardır. ‘AKP seçimlerde iktidar gücünü kullanıyor’ denir.

Bu doğrudur.

‘İktidar makarna, kömür dağıtarak yoksul halkın oylarını alıyor’ söylemi de yaygındır.

Bu Makyavelist bir anlayıştır. AKP’de bu anlayışı iktidarını sürdürmek için tercih ediyor.

Ancak bir gerçek daha vardır.

Denir ki, başkalarını eleştirmeden önce aynaya bakınız…

Yani iğneyi kendinize batırınız.

Başkasının gözünde mertek aramdan önce kendi gözünüzdeki çöpü görünüz.

Delege seçimleri ve ilçe kongrelerinden medyaya yansıyanlara baktığımızda, Makyavelist anlayışı bizim cenah da benimsemiş.

Kazanmak için her yola başvurulmuş.

Buna rağmen kaybedince de Beşiktaş örneğinde olduğu gibi kindarlıklar yapılmış.

Nerede kaldı parti içi demokrasi?

***

Delegelik sistemi doğru bir sistem değildir. Bu sistem doğal olarak ‘delege ağalığı’ yaratır. Bu sistemde parti içi demokrasi sadece laftadır.

Olması gereken tüm birimlerde seçimlerin üyelerce yapılmasıdır.

İki dereceli seçim sistemi yerine, parti içinde de tek dereceli seçim sistemine geçmektir.

Aksi halde makamların gücü veya ekonomik güç yarın siyasi güce dönüşür.

Yaşanan süreç bunu gösteriyor.

Bu sağ siyaset anlayışıdır…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?