“BU NE DÜNYA KARDEŞİM VURAN VURANA”

“BU NE DÜNYA KARDEŞİM VURAN VURANA”

Merhaba Sevgili Okurlar;
Bu hafta sizlere Coğrafyamın kalbi Ankara’dan merhaba diyorum .
Ne hafta ama .
Daha doktor sevgili ve Tıp öğrencisinin işlediği cinayet hafızalardan silinmeden ;
Hukuk öğrencisinin acımasızca öldürdüğü Gözetmen. Ve ardından Lise öğrencisinin keman kutusunun içerisinde sakladığı silah ile okula girip öğretmenin ayağına sıktığı kurşun.
Eskiden cıvıl cıvıl olan Ankara geceleri de sessizliğe bürünmüş. Daha akşamın alaca karanlığı çökünce kentin üstüne el ayak yavaş yavaş çekilir olmuş.
En sevdiğim caddelerden olan 7.cadde dahi sessizleşmiş.
Ben son zamanlarda hep bizim esnaflar siftah yapmadan dükkan kapatıyor sanıyordum. Oysa Başkentin esnafı da dertli. Çoğu esnaf günü yüz lira kazanmadan kepenk kapattığımız oluyor diyorlar.
Hani diyeceksiniz kara kışta kim neylesin. İnsanların artık günden güne alım gücü yeterli olmadığından şikayetçiler. Ben sadece bizim şehrin çocuklarının dolmuşta asgari ücrete bayram yaptığını sonrasında ise bir çok iş yerlerinin kendilerini toparlayana kadar eski ücretten ödeme yapacaklarını duymuştum. Meğer Başkentin asgari ücretlileri de aynı dertten . Çoğu iş yeri çalışanını azaltma yoluna gitmişler. Anlayacağınız her firma tek tek işçi çıkarmaya başlamış. Malumunuz kış mevsimindeyiz.
Neyse bu akşam haberleri dinleyince İş Verenler adına biraz olsun kendimce sevindim. Nasılsa borç batağına düşenlerin elinden tutup nefes aldıracak bir “BANKAMIZ” var.
“Osmanlı Döneminde Kurulan Menafi Sandıklarının ihtiyaca cevap vermeyip fonksiyonlarını yerine getirmeyince Abdülhamit nezdinde 15 Ağustos 1888’ de Menafi Sandıklarının yerine İşlevleri üslenerek modern finans kuruluşu Ziraat Bankasını Resmen kurarlar.
23 Mart 1916 ‘da Ziraat Bankasını yeni bir yasa ile ilk maddesini belirlerler.
İLK MADDE :Ziraat Bankası çiftçilere kolaylık sağlamak ve tarımın gelişmesinde yardımcı olmak için kurulmuştur.
Ve mümkün olduğu kadar yerli tohum ve yerli üretim araçlarına önem vermişlerdir. Sonrasında tüm sandıklar banka şubesine dönüştürülmüş .Yurdun dört yanına savaş öncesi ve sonrası ilaç olmuştur.”
Madem kuruluş amacı yüzde yüz yerliyse hani batan kulüplere destek olacak. Yabancı futbolcusu bol kulüpler bu haktan yararlanacak mı ?
Eh Çarşamba haberleri izlerken en mutlu olduğum kanalım kredi kart borçlularına da müjde verdi. Onu da Ziraat Bankası üstlenmiş.
Acaba diyorum maaşını Ziraat Bankası’ n dan alan bir emekli olarak “geçinemiyorum” desem bana da varsın kredi olsun. Çünkü faizi bir hayli düşük .Yardım elini uzatır mı .?
Neyse ;
Dün akşam içimi sızlatan bir manzara.
Aslında Devletimizin bu gençlere ve çocuklara ödül vermesi lazım.
Çünkü en iyi çöpü onlar ayrıştırıyorlar.
Gecenin ayazında sokakların sessiz tanıkları.
Sırtlarında kendilerinden büyük çuvaldan yapılma çöp arabaları. Her sokak başına bırakılan çöplerin içerisinden itina ve etrafa dağıtmadan karton,pet ve cam şişeleri ayırıp yollarına devam ediyorlar.
Adı Tahsin
Memleketi bende kalsın.
Yaş 18
Lise terk.
Yaşıtları okul sıralarında ve ailelerinin desteği ile yaşam sürerken ailesinin yükünü omuzlarında taşıyan gençlik.
En iyi ve zorlu şartlarda çalışan ve hatta sigortaları olmayan geri dönüşüm işçileri.
Yükleri ağır .İşlerine yarayan parçaları bulunca mutlu olan işçiler.
İşte bu yüzden iş yerleri henüz yeni asgari ücrete alışamayan işçiler. Sizden daha zor şartlar altında sigortasız çalışanlar var.
Gençlik şarkıları geldi aklıma.Yıllardır kulaklardan silinmeyen. Hani şu Beyaz Kelebek’ lerin söylediği..
Bu ne dünya kardeşim seven sevene
Bu ne dünya kardeşim böyle
Bir garip buruk içim bilmem ki niye
Belki de sevgilim yok diye
O yıllarda dertler böyleydi. Şimdi şarkılarda patlayan silah sesleri.
Ve dizeler şöyle sona erer…
Bu ne dünya kardeşim üzen üzene
Bu ne dünya kardeşim böyle
Kimseyi incitmeden kırmadan tek kalbi…
Sanırım kalbi incinmeyen /kırılmayan da kalmadı bu dünyada..
Yüreğinizin en güzel sesi sevgi olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?