Saygıdeğer okurlarım, 2016 yılına gireceğimiz şu günlerde sizler ile vücudumuz için, özellikle bu kış mevsimi havaların tam soğuması ile birlikte bu aylarda hangi vitaminler gerekli ve hangi besin kaynaklarından kolaylıkla yararlanabileceğimize dair bazı sorulara cevap arayıp bunları sizler ile paylaşmak istedim. Bu hayati önem taşıyan, çoğunu bildiğimiz, ama hatırlamakta yarar olduğunu düşünmekteyim. Biliyoruz ki, vitaminler, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir. Vücut sağlığının korunmasında özellikle kış mevsiminde daha da önem arz etmektedir. Bu mevsim havanın olumsuz etkileri, dengeli beslenememe, tam manasıyla dinlenememe ve sigara alkol gibi zararlı alışkanlıklarla samimi(!) olma gibi bazı faktörler vücut direncimizi düşürebilmekte ve bizleri hasta yapabilmektedir. Bu nedenledir ki bu dört önemli faktörleri yerine getirmek sağlığımız açısından şarttır. Ancak sağlığımızda yine de bazı sıkıntılar baş gösteriyorsa hekime danışarak vitaminlere başvurmamız da gerekebilmektedir.
Tıp dilinde, Latince vitamin yaşam anlamına gelen “vita” sözcüğünden kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi vitaminler yağda ve suda eriyenler olarak iki gruba ayrılarak değerlendirilmektedir. A, D, E ve K vitaminleri yağda erimekte; B grubu vitaminler ile C vitaminleri ise suda erimekte olup, vücudumuz bu vitaminlerden bu şekilde yararlanabilmektedir.
Vücudumuz içn gerekli vitaminleri, işlevlerini ve başlıca kaynaklarını sizler ile kısaca paylaşmak istiyorum.
A vitamini: En önemli işlevi enfeksiyonlara karşı direnci arttırır normal büyüme, üreme, kemik ve diş gelişimi, görme için gereklidir. Cildin tırnakların, dişetlerinin ve saçların sağlıklı kalmasını sağlamaktadır. A vitamini ihtiva eden en önemli besin kaynaklarının başlıcalarını şöyle sıralayabilmekteyiz: kayısı, domates, maydanoz, ıspanak, havuç, kereviz, marul, portakal, erik, kuşkonmaz ve benzeri bitki ve çeşitli mevsimine uygun sebzeler.
D vitamini: İnce bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur, kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlar. Balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzeler ve güneş ışığı en önemli D Vitamini kaynaklarıdır.
E vitamini: Antioksidan etkilidir. Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatıyor. Yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar.
Buğday, tohumlu besinler, soya fasulyesi yağı, arı sütü, ceviz, marul, tere, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana, mısır yağı, mısır, yulaf E vitamini yönünden çok zengindir.
K vitamini: Karaciğere gelen K vitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır. K vitamini takviyesi yalnızca kanamalı hastalarda verilir. Ispanak, kabak, marul, yeşil domates, yeşilbiber, inek sütü, peynir, tereyağı, yumurta, kırmızı et, pirinç, karaciğer, mısır, muz, şeftali, çilekte bol miktarda bulunmaktadır. Ayrıca pıhtılaşma mekanizması üzerinde önemli görevi vardır.
B1 vitamini Kasların ve sinir sisteminin faaliyeti için gereklidir. Yetersizliğinde iştahsızlık, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması görülür.
Buğday, kepek, bira mayası, taze sebze meyve, koyun eti, sığır eti, balıketi, yumurta, süt B1 vitamini yönünden çok zengindir.
B2 vitamini: Bu vitaminin eksikliğinde dilde kızarma, yanma hissi, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, yanma hissi, katarakt oluşumu, saçların dökülmesi, çocuklarda büyüme yavaşlaması, kilo kaybı, sindirim sorunlarına neden olmaktadır.
Karaciğer, böbrek, buğday unu, patates, et, süt, yumurta, peynir, kepek, yeşil sebzeler, havuç, fındık, yer fıstığı, mercimek bu hastalıkların oluşmaması için önemli besinlerdir.
B3 vitamini: Yetersiz beslenme sonucu deriyi sinir sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar. Hücrelerin oksijeni kullanabilmeleri için gereklidir. Midede sindirimin temel taşları olan asitlerin üretimini sağlamaktadır. Kırmızı et, balık, buğday, baklagiller, un, yumurta, süt, limon, kabak, incir, portakal, hurma, kepek, yer fıstığı ve sakatat önemli besin kaynaklarıdır.
B5 vitamini: Doğada bol olduğu için eksikliğine rastlanmaz. Ayrıca bir miktar bağırsaklarda da yapılmaktadır. Eksikliği kan şekerinde düşme, ellerde titreme, kalp çarpıntıya neden olmaktadır.
Karaciğer, kırmızı et, tavuk, yumurta, ekmek, sebzeler B5 vitamini açısından çok önemlidir.
B6 vitamini: Sinir sistemi ve hormonların çalışmasını düzenler. Vücudun savunmasında antikor ve akyuvar oluşumunda rol oynar. Eksikliğinde migren tipi baş ağrısı, kansızlık, ciltte kuruluk, görme problemleri, uyuşukluk, adale zayıflığı ve kramplara neden olmaktadır.
Karaciğer, böbrek, kırmızı et, balık, yumurta, ekmek, sebzeler bu tür rahatsızlıkların oluşmamasında yarar sağlamaktadır.
B11 vitamini: Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) ve sinir dokularının oluşumunda aktif rol oynar. Hücre bölünmesi için gereklidir. Bu etkisi ile büyümeyi de sağlar. Anne karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi için de gereklidir. Eksikliğinde iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, unutkanlık, çarpıntı gibi bazı kalp sorunları oluşabilir. Karaciğer, böbrek, kırmızı et, ıspanak, marul, yumurta, ekmek, portakal, muz çok yararlı besin kaynaklarıdır.
B12 vitamini: Besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir. Eksikliğinde dilde hassasiyet, şişme, kızarma, hayal görme, depresyon, adalelerde kasılmalar, sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşabilir. Karaciğer, yürek, böbrek, kırmızı et, tavuk, balık, süt, peynir, yumurta gibi besin kaynakları B12 Vitamini açısından zengindir.
C vitamini: Vücudumuz C vitaminini üretemez bitkiler ve bazı hayvanlar bu vitamini üretebilmektedir. Besinlerle alınan vitamin 2 saat içerisinde kullanılır 4 saat sonunda kandan uzaklaşır. Yaraların iyileşmesini, damarların sağlıklı olmalarını sağlamaktadır. Vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi vardır.
Histamin yapımını azaltarak alerjik olayların şiddetini düşürür. Eksikliğinde diş eti kanamaları ve çekilmeleri olur.
Siyah üzüm, narenciye, çilek, kavun, karpuz, yeşilbiber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye ve nar önemli C vitamini depoları olarak bilinmektedirler.
Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde bu vitamin kaynaklarından uygun olanları seçmek ve ihmal etmemek sağlığımız açısından çok önemlidir. Vitaminleri besin kaynaklarından almak esastır. Ancak yapılan testler sonucu bir eksiklik söz konusu ise, hekim önerileri doğrultusunda vitamin kullanmamız da gerekebilir.
Sevdiklerinizle ve sevenlerinizle birlikte sağlıklı, mutlu huzurlu ve başarılı nice yıllar diliyor, saygılar sunuyorum.