Zamanlama manidar!

Zamanlama manidar!

Önce şu sözü dikkatlice okuyalım. “Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan ciddi bir şekilde arındırıp medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir müfredatı bu ülkenin en büyük sivil toplum teşkilatı olarak ortaya koymamız gerekiyor.”

Bu sözü kim ediyor? Kendilerini ülkemizin “en büyük sivil toplum örgütü” olarak tanımlayan iktidara yakın sendikanın genel başkan yardımcısı ediyor!

Sırtını iktidara dayamış. O sayede güçlenmiş Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı, Atilla Orçum bu büyük lafı etmiş!

Oysa insan büyük lokma yemeli ama büyük laf ederken iyice düşünmelidir. Sanırım Atilla Orçum’da iyice düşünerek bu sözü bilinçli etmiştir.

Sözü ile iktidara; yeni eğitim politikaları için işaret fişeği olmuştur…

Aynı sendika daha önce de; 4+4+4 önerisi ile ‘işaret fişeği’ olmuş ve iktidar da sendikanın bu önersini hayata geçirmişti.

4+4+4 sisteminin eğitim sistemimizi ne hale getirdiği ve verdiği zararlar ortadadır.

***

Atilla Orçum’un bu ‘büyük lafı’ etmesi zamanlama açısından da manidardır!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Geleceğin Eğitim Derneği tarafından düzenlenen, Global Eğitim Zirvesinde yaptığı konuşmada;

Eğitim sistemimizin yeniden ele alınması gerektiği vurgusu yaparak, Sistemin kadim değerlerimizin merkeze alan bir anlayışla, ilim, irfan, hikmet esasları üzerine yeniden inşa edilmesi şarttır. İçimizde bulunduğumuz dönem, bu tür Radikal adımları atabileceğimiz bir dönemdir” dedi…

Geleceğin Eğitim Derneği Başkanı kim? AKP’nin önceki Milli Eğitim Bakanlarından Nimet Baş!

Başka kimler var bu dernekte?

Aile ve Sosyal Politikalar eski bakanı ve şu an Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı olan Prof. Dr. Ayşen Gürcan var.

Anlaşılacağı üzere bu dernekte ‘yandaş’…

Zamanlamanın ve edilen sözlerin bilinçli olduğunu düşünüyorum.

Demek ki eğitim sistemimiz yeniden ele alınacak!

Cumhurbaşkanı bunu söylüyor.

“Kadim değerlerden” söz ediyor…

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Orçum ise, ‘Kemalist ideolojinin müfredattan arındırılmasından’ söz ediyor.

İki açıklamayı yan yana koyarsak yapılmak istenenler ortaya çıkmaktadır.

***

Anayasamızın 42. Maddesi , “Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi” başlığını taşıyor.

Bu maddede; Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz” deniyor!

Anayasamızın başlangıç ilkelerinde, “Atatürk inkılâp ve ilkelerine bağlılık” ilkesini birinci ilke olarak benimser.

Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçlarına baktığımızda da; birinci madde; Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren…” bir eğitim anlayışını amaçlar.

Bu maddede Cumhurbaşkanın bahsettiği “kadim değerler” de yer almaktadır!

O halde yapılmak istenen nedir?

Söylenenler gayet açık. “Yeni Anayasa” söylemi ile “yeni müfredat” söylemi ile amaçlanan sistem kurulmak isteniyor.

Bu ‘yeni sistem’ i-kinci cumhuriyettir…

1923 ile hesaplaşmadır. “hedef 2023” söylemi de bu amaçla söylenmiştir.

***

Atatürksüz  ‘yeni anayasa’, Atatürksüz ‘yeni milli eğitim müfredatı’ ve kurucu değerlerinden uzaklaştırılmış  ‘yeni Türkiye’…

Hedef budur!

Sendikacı Atilla Orçum ‘hedefi’ açıkça ifade etmiş.

Sırt sağlamda…

O nedenle iktidara ‘işaret fişeği’ yakıyor.

Pas atıyor…

O ‘pas’ alınmış olacak ki Erdoğan’da “kadim değerler” eğitiminden bahsediyor!

“Yeni Türkiye” söylemi ile amaçlanan Türkiye’yi iyi düşünmek gerekiyor.

Atı alan Üsküdar’ı geçmeden de uykudan uyanmak gerekiyor.

Muhalefeti ile… Halkı ile…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?