TRENLERE MESCİT YAPILSIN YOLCULAR NAMAZINI KILSIN

TRENLERE MESCİT YAPILSIN YOLCULAR NAMAZINI KILSIN

Vay be!
Bilim adamı dediğin işte böyle olacak!…
Bilim adamı dediğin;
Allah’ın her günü abdestli dolaşacak!
İmanı bütün ve namazında niyazında olacak!

Cenabı rabbül alemimize çok şükür ki;
Böylesine dini bütün, yürekleri iman yüklü bilim adamlarımız sayesinde ülkemizde, milletimizde ayakta duruyor!

Yani bugün bir parça huzurumuz varsa…
Halklar birbiri arasında it dalaşı yapmıyorsa…
Kapı kapı dolaşıp iş aramıyorsa…
Sağda-solda aç arık dolaşmıyor’sa…
Yani sıkıntıya girip küme küme intiharlar olmuyorsa…
Bunu dini bütün, imanı sağlam bilim adamlarımıza borçluyuz!

Tıpkı Ankara Hacettepe Üniversitesi Historoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Alpaslan Özyazıcı’nın bir adım öne çıkıp;
Ve TCDD Genel Müdürlüğünden şöyle bir talepte bulunduğu gibi;

“Trenlere de Mescit yapılsın”
“Yolcular rahatça namazını kılsın” diyor…

Ve bu herkesin yüreğine su serpip serinletecek önerisinin gerekçesini de şöyle dile getiriyor;

“Genellikle Ankara-İstanbul arasında ve bilhassa kış aylarında demiryollarını tercih ederim.
Cuma ve cumartesi günleri Ankara ve İstanbul arasında Fatih Ekspresi ile bir arkadaşımızla seyahatimiz oldu.
Sabah namazı vakti geçeceği için namazı arkadaşlarla trende etmeyi arzu ettik.
Abdesti tuvalette aldık.
Namazı kompartımanın dışında da olsa kıldık.” diyor…

Bize de “Allah kabul etsin” demek düşüyor…
Allah kabul etsin…

Ancak şimdi birçok art niyetliler…
Abdest, namaz-niyaz bilmeyenler…
Allah’ın her günü abdestsiz dolaşan bey-namazlar diyecektir ki;

“Yahu namaz kılmak için kıbleye durmak gerekmiyor mu?”
“Yoksa tren hep kıble istikametine doğru mu yol alıyor?”
“Hadi diyelim ki; namaza başlarken kıbleye durduk durmasına da bu tren hiç kıbleden sağa sola sapmıyor mu?”
Vesaire, vesaire..
Buna benzer sorular gelirse eğer aklınıza…

Bu gibi sorulara benim verecek bir yanıtım olamaz…
Bunların yanıtını verse-verse yine bu konuda bilgi sahibi olan büyük ulama takımımız ve ilim-bilim sahibi adamlar verebilir…

Ancak yinede benim fikrimi soracak olursanız…
Ve ben ‘kıble’ konusunda size yanıt versem versem (gerçek inananları ve müteddeyyinleri bir tarafa bırakacak olursak) şöyle derim;

“Bazı insanlar namaz kılarken kıble aramaz”
“Kıble aramak için pusula tutmaz”
“Çünkü bazılarının babaları ve dedeleri nasıl ki yıllar önce 6.Filoyu kıble kabul edip namaz kılmışlardır”
“İşte bu gibi insanlar onların çocukları ve torunlarıdır!”

Daha doğrusu sizlerinde bildiği ve çok iyi tahmin edeceği gibi bu tür insanların niyeti namaz kılmak falanda değil…
Hele hele kıble aramak hiç değil…
Niye değil?

Çünkü bu gibi insanların kıblesinin neresi olduğu apaçık bellidir!
Yani daha açık bir ifadeyle dobra dobra söyleyecek olursak…

Bu tür insanlar;
Ya mevki yükseltme niyetindedir…
Ya daha yüksek bir makama gelmek istemektedir..
Bunun içinde nereyi kıble yapıp ve nereye selam verdiği de apaçık bellidir…
Gerisi fasa-fiso..
Gerisi hikaye…

Bu can sıkıcı sohbeti kısaca özetleyerek sonlandıracak olursak;
Ben isterdim ki; bu ‘Prof’ unvanlı adam mademki ‘Tıp Dalında’ bir bilim adamı…
Madem ki koskoca, anlı-şanlı bir üniversitede Anabilim Dalı Başkanı…
Yani sağlık alanında bu işin uzmanı…

Ülkenin günden-güne çıkmaza giren sağlık sorunlarının dile getirmeyi…
Günden-güne bozulan sağlık sistemini..
Tartışması bir türlü bitmeyen Şehir Hastanelerini…
Sağlık güvencesi olmayan vatandaşın hastane kapılarında inim inim inlemelerini gündeme getirsin isterdim…

Ben isterdim ki;
Gün geçtikçe kanser hastalıklarının neden bu kadar çoğaldığını.
Kalp hastalıklarının niye bu kadar çok çoğaldığını?

Parası olanın en donanımlı hastanelerde tedavi olup, parası olmayan vatandaşın neden genç yaşta öteki dünyayı boyladığını araştırıp ve gündeme getirmesini beklerdim..

Çünkü insanlığa hizmet etmekte bir anlamda ibadettir…
Üstelik Mescit falanda istemez…
Çünkü insanlığa hizmet ettiği alan ona ibadet-hanedir…

Bu duygularla;
Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Sağlıkla kalın…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?