Sayın okuyucularıma ramazan süresince ilimizde bulunan kutsal mekanları tanıtacağım.
Seyyid Vakkas Hazretleri, isminin başındaki Seyyid sıfatından da anlaşılacağı üzere peygamberimizin soyundandır. Hayatı hakkında kesin bilgi olmayan Seyyid Vakkas Hazretleri’nin II. Mehmet döneminde Giresun ve çevresinde yerleşmiş bir uç beyi olduğu bilinmektedir. Doğum tarihi bilinmeyen Seyyid Vakkas Hazretleri 1461 tarihinde medfun (olduğu yere defnedilir). bulunduğu yerde şehit edilmiştir. 15. yy’da yapılan mezarının üzerine 19. yy’da Osmanlı mimarisinin tipik özelliğini gösteren bugünkü türbesi yapılmıştır.
Din kitaplarında buyruluyor ki: Türbe, oda demektir. Eshab-ı kiram, Resulullah Efendimizi, Hazret-i Ebu Bekir’i ve Hazret-i Ömer’i oda içine defnettiler. Türbe, ölüye tapınmak için yapılmaz. Ona sevgi ve saygı göstermek, okumaya ve dua etmeye gelenleri yağmurdan, güneşten korumak için yapılmaktadır.(M. Nasihat) İslam Alimlerin, velilerin kabirleri üzerine türbe yapmak, onları cahillerin hakaretlerinden korumak içindir. (Keşf-ün-nur) İslâm âlimlerinden Tahir Muhammed Süleyman Mâlikî diyor ki: Şeyh Advî, (Kabirler üzerine türbe yapmak, şu dört şartla caiz olur) dedi. 1-Kabir yeri, meyyitin mülkü olmalı. 2- Türbede bidat işlenmemeli. 3- Türbeler, zevk ve övünme vasıtası olmamalı. 4- Kabirdeki veliye alamet niyetiyle yapılmalı. (Zahiretül-fıkhil-kübra) Şimdi’de, türbe ziyaretinin edep ve adaplarını yazıyorum. Türbe ve kabirlerde asla olmaması gereken davranışlar. Kabirlere gidip ölüye feryat ve figan şeklinde ağlamak, İsyankar ve sitemkar sözler sarf etmek, Türbelerde yatan kişilerden haşa dilek dilemek, Ziyaret edilen kabrin etrafında tavaf etmek, Sandukaya el ve yüz sürmek, Mum yakmak, bez bağlamak ve iplik bağlamak veya çözmeyi, dinimiz yasaklıyor.
Seyyid Vakkas Hazretleri’nin vazifesi icabı Giresun’da bulunduğu bir sırada, çıkan çatışmada bulunduğu yerde şehit edildiğine inanılır medfun (olduğu yere defnedilir). Seyyid Battal Gazi, Abdurrahman Gazi gibi, Seyyid Vakkas da Hz.Peygamber ile kan bağı bulunan bir savaşçıdır. İslam dinini yaymak ve cihat etmek için Karadeniz Bölgesi’ni tercih etmiş. Efsanemize bakacak olursak Giresun’u almak için bir fındıkkabuğuyla denizleri aşarak Giresun’a gelmiş, emrindeki askerleri kuvvetleri de bir fındık içi ile günlerce beslemiş. Pontus Devletine son vermek Karadeniz Bölgesi’nde İslam dinini yaymak isteyen Sultan Fatih’in ordusuna katılmış Uç Bey’i olmuştur. Giresun Kalesi’nin denizle buluştuğu Metamorphisis Kilisesine gitmiş gizlice bilgi toplamaya çalışmış. Bu durum süregelirken Hristiyanlar tarafından fark edilmiş ve yakalanmak istenmiş. Seyyid Vakkas savaşmayı tercih etmiş ve kellesini kaybetmiş. Kaybetmesine kaybetmiş fakat kopan kellesini kolunun altına alarak uzun süre savaşmış; bir çokta düşman öldürmüş. Savaşmaya devam ederek Kale eteklerine kadar gelmiş. Kadının biri bu hali görmüş ve hayret içinde çığlık atması üzerine de sırrı ortaya çıkmış olduğu için düşüp ölmüş. Bu durum halkın hafızasında yer etmiş zamanla ve mezarı üzerine bir türbe inşa edilmiştir.
Karadeniz bölgemizde ve Anadolu’nun tüm bölgelerindeki coğrafyalarda, bilmediğimiz daha nice medfun mübarek zatlar, seyitler, seyideler yatmaktadır. Büyüklerimiz söylerler ya, “Bu mübarek zatların yüzü suyu hürmetine” ülkemiz birçok önemli kaza, bela ve badireleri atlatmaktadır. Buna inanmamak yanlış olur diye düşünüyorum. Çünkü büyüklerin özlü sözleri birçok deneyimlerden sonra doğrulanan sözlerdir. Kabirleri, türbeleri, bilinen ve bilinmeyen, ülkemiz ve İslam dünyasının bulunduğu tüm coğrafyalardaki, İslam Âlimlerimize, evliyalarımıza, mübarek zatlara, seyitler, seyideler, tüm manevi dinamiklerimizin ruhlarına El- Fatihalar gönderelim. Allah-ü tela bizleri şefaatlerine nail eylesin. Ve bu mübarek ramazan ayında dualarımızı eksik etmeyelim.