Onlara kalsa şans oyunları.
Alan vatandaş, satan ise devlet.
Oynayanı bilemem ancak, satanın memnun olduğu, bu oyunlardan büyük paralar kazandığı bilinen bir gerçek.
Kazanabilme oranı yüz binler, milyonlarda bir.
Oynayanların çoğunluğunun hem şikâyetçi olduğu, hem de asla vazgeçmedikleri olumsuz bir davranış biçimi, hayal, tutku.
Çok istenilen bir şey için katlanılan durumu anlatmak anlamında kullanılan, “Hem ağlarım, hem de giderim” deyimine uygun.
Şans oyunu diye nitelendirmek aldatmacası, “minareye kılıf hazırlamak”.
Cumartesinden, perşembe gününe değin, her gün oynanan bildiğimiz “kumar”
Üstelik yasal olarak devlet eliyle, gözetim ve garantisinde.
Cuma hariç, her gün, hatta bazı gecelerde farklı illerde oynanan at yarışları, kazı-kazan, on numara, şans topu, süper loto, sayısal loto, iddia, spor toto…
Hatta internet üzerinden oynanabilindiği söylenmekte.
Hangi adı taşırlarsa taşısınlar bir çeşit kumar oyunu.
Bir de devir ettiyse,” …loto çıldırdı, …milyon, …milyar, …trilyon..” gibi pankartlar bayilerin önünü süsleyerek daha da çekici duruma getirilmekte.
Alın teri dökmeden, emek harcamadan, çalışmadan zengin olma hayalinde olanlar, cebindeki son ekmek parasını yatırarak birkaç kolon oynayıp dört gözle çekilişi beklemekte.
Ve yine hayal kırıklığı, hüsranla sona eren beklenti.
Ama “durmak yok, yola devam”
Adına şans oyunları denilen kumar, oyun olmaktan çıkıp halkın kendini kurtarma aracına dönüştürüldü.
Bu bir aldatmaca, kandırmaca, hayale taş atma.
Her yıl bir önceki yıla göre toplam hâsılatı sürekli artmakta.
Toplamının, haftalık cirosunun onlarca milyon liraları bulduğu söylenmekte.
Ekonomik durumu iyi olmayan, geçinmede zorlananlar tarafından rağbet görmekte.
İşsiz ve yoksullar daha fazla oynamakta.
Geçinmede sıkıntı çok, umutta yok.
Kazanan hep devlet, kaybeden ise malum kişiler.
Onlara kalsa şanslarını bu oyunlarda, “kumar”da aramaktalar.
Sorunlarının normal koşullarda çözüleceğine dair umudunu kaybetmiş, kurtuluşu define avına çıkan ve altına hücum edenler gibi şans oyunlarının önünde kuyruk oluşturmakta bulanlar var.
Bildiğimiz hastalık ve bağımlılık yapmış durumda.
Kumar oynamak, oynatmak “Kabahatler Yasası” gereği suç ve yaptırıma tabi.
Ama devlet eliyle olursa nedense yasal.
Eğitimci olarak bizi daha çok ilgilendiren yanı, üzücü olanı ise, ortaokul ve lise çağındaki çocukların bu “kumar”ın içersine çekilmiş olmaları.
Ceplerindeki sınırlı miktarda olan harçlıklarını “iddia ve bahis” oyunlarına yatırmakta olan çocukları bayilerinin önünde her an görmek olası.
Özellikle “iddia” adındaki sözde oyunu oynatanların müşterilerinin çoğunluğunun okula devam eden çocukların olduğu görülmekte.
Haftanın altı günü farklı isimlerle devlet eliyle oynatılan, şans oyunları adı altındaki bildiğimiz kumar cuma günleri nedense oynanmamakta.
O günün, Müslüman toplum tarafından farklı bir anlamı ve değeri var elbette.
Ya öteki günler? İnanlara ait değil mi?
Cuma hariç diğer günlerde, devlet eliyle kumar oynatmanın dinde yeri yok mu?
Öyleyse, her derde deva bulan, son aylarda olur olmaz “fetva” veren diyanet nerede?
Topluma anlamsız, anlaşılmayan, yakışmayan görüşler öne süren diyanet;
“Adına şans oyunları denilen ancak bildiğimiz “kumar” olan, kazanma ve kaybetmeye dayanan bu sistem kabul edilemez, dinde yeri yoktur, kazanılan para “haram”dır,
İslam dini, kumar ve şans oyunlarının azını da, çoğunu da haram kılmıştır,
Kesin bir şekilde yasaklamıştır,
Ahlaken, dinen kabul edilemez, cuma gününü alet edemezsiniz” desene.
Hatta feryat etsene. Sesin neden çıkmıyor?
Üretimden kaçan, bedava yaşamaya alıştırılan, tamamen tüketime yönelmiş toplumun çoğunluğunun, kendilerine sunulan şans oyunlarına büyük paralar vermesi, bu uğurda harcanan paranın neredeyse her ay rekorlar kırarak artması düşündürücü ve de ürkütücüdür.
Bizleri ilgilendiren bölümü ise, çocukların çıkarlarınıza alet edilmemeleri ve gerekli önlemlerin alınmasıdır.
Diğerleri mi?
Umutsuzluklarını umuda dönüştürmek uğruna devlet eliyle oynatılan “kumar” oynamaya devam etsinler.
“Çıkmaz çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin”
Size, devlet eliyle sunulan en büyük yalan da bu olsa gerek.
Bir gün kazanacağım umuduyla hayal kurma ve oynamaya devam.
Ama biliniz ki, kazanan siz olmayacaksınız.