Ömerleri bırak içimizdeki yerli Lawrenslere bak!

Ömerleri bırak içimizdeki yerli Lawrenslere bak!

Tehlikenin farkında mısınız?..
***
Sorulsa ki; Müslüman terörist olur mu, Müslüman’dan terörist olur mu?
– Kesin ve tereddütsüz verilecek cevap: OLMAZ.
***
Sorulsa ki; Müslümandan kumarhane ve kerhane patronu, uyuşturucu baronu olur mu?
– Kesin ve tereddütsüz verilecek cevap: OLMAZ.
***
Sorulsa ki; Müslüman hırsızlık, ahlaksızlık, yolsuzluk, cânilik, zânilik, zâlimlik yapar mı?
– Kesin ve tereddütsüz verilecek cevap: YAPMAZ
***
Bir kumarhane ve kerhane patronu, uyuşturucu baronu; okul, cami, hastane, çeşme, yol v.s gibi umuma hizmet veren hayır müesseseleri inşa etse, üzerlerine de kendi ismini yazdırsa; Müslüman Türk toplumu bunu nasıl karşılar?
Bu meselelere duyarlı aziz milletimiz, genelde o müesseselere itibar etmez, patronlarını da şeytan taşlar gibi taşlar!
***
Peki, hak hukuk, helal haram tanımayan, kendilerine emanet olarak verilen (sahip oldukları) makam ve sıfatları kamunun ve milletin hizmetine değil de şahsi emellerine alet eden (kim oldukları sağır sultanlarca da bilinen) bir siyasetçi ve bürokrat; okul, cami, hastane, çeşme ve yol v.s gibi umuma hizmet veren hayır müesseseleri inşa etse, tabelalarına da kendi ismini yazdırsa (ya da ismini gizlese); Müslüman Türk toplumu bunu nasıl karşılar?
İster siyasetçi ister bürokrat olsun, o kişiler makamlarda bulunduğu, makam ve sıfat rozetlerini taşıdığı sürece;
– Bir kısım duyarlı kesim, o eserleri kumarhane ve kerhane patronları ve uyuşturucu baronlarının yaptırdığı eserler gibi görse de, onları taşlamasa da şerlerinden emin olmak adına sükût ederler…
– Diğer bir kesim, onların makam ve sıfatlarından istifade etme adına onları hararetle alkışlar…
***
Peki, bir kumarhane ve kerhane patronu, uyuşturucu baronu ile bir ahlaksız, komisyoncu-rüşvetçi-yolsuz, zâni ve zalim bir siyasetçi ve bürokratın ne farkı vardır?..
Ahlaksızlıksa ahlaksızlık, haksızlıksa haksızlık, zulümse zulüm yönünden her iki kesimin de yaptığı çirkin fiiller netice itibariyle aynı değil midir?
Öyleyse, aynı çirkin eylemi yapanların biri taşlanırken, diğeri alkışlanıyorsa; bu, büyük bir tehlike işareti sayılmaz mı?
***
“Fe eyne tezhebûn?” Bu gidiş nereye?
Bu öyle bir haldir ki; yanlışa yanlış, hırsıza hırsız, zâniye zâni, câniye câni zâlime zâlim diyemiyorsak;
Daha da beteri; yanlış yapanlar, hırsızlar, zâniler ve zâlimler değil de bunları suçlayanlar, eleştirenler ve ihbar edenler suçlanır ve taşlanır olmuşsa; bu, tehlike çanları alametidir.
***
Peki, bu hale gelişimizin sebebi nedir?..
Bu hale bizi kimler getirdi?
Uyuşturulduk mu, alıştırıldık mı?
***
Bu halden nasıl kurtulacağız?
Çözümsüzlüğe (düğüme) sebep olanların çözümsüzlüğü (düğümü) çözmeleri mümkün olabilir mi?
Yolsuzluğu teşvik edenlerin, yolsuzluğa adı karışanları himaye edenlerin yolsuzluğu önlemeleri mümkün olabilir mi?
***
Temiz hizmet; temiz siyasetçi ve temiz bürokratlarla olur!..
Şaibeli siyasetçi ve bürokratlardan temiz hizmet beklemek abesle iştigal olur!
***
“Canım elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emredip kötülükten sakındırırsınız ya da (bunu yapmamanız hâlinde) Allah size bir ceza gönderiverir de O’na dua edersiniz ama O, duanızı kabul etmez.” (Tirmizî, Fiten, 9)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
12 Eylül 2019 Perşembe / 13 Muharrem 1441

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?