Ne oldu bize?

Ne oldu bize?

Başarı uğruna bir yudum sevgiden nasibini doyasıya almayan çocuklar için konulan katı kurallarınızın canı cehenneme.

Herkes birbirine soruyor.

Ne oldu bize?

Neler olmadı ki!!!

Önce tarımda yok olduk. 1970-74 li yıllarda Dünyada tarım alanında kendi kendine yeten 5 ülkeden biri iken yok olduk.

Kendi tohumlarımıza sahip çıkmak bir yana dursun, pirinç, mercimek, şeker vs.  ithal  eden ülkeler arasında ön saflarda yer aldık.

Tarım alanlarına dikilen gökdelenleri şeker gibi yutar olduk.

Siyah önlükleri süsleyen beyaz kolalı yakalıklar ile çanta yerine naylon poşetler içinde taşırken kitaplarımızı mutluluktan bulutların üzerinde yürürcesine gittiğimiz günlerin anısın. Rengarenk formaların yer aldığı, en güzelinden sırtlarda taşınan çantaların verdiği mutsuzluğun esiri olduk.

Teknolojinin getirdiği katı kuralların esiri olduk.

Bahçede oynamak yerine evde ya TV karşında yada bilgisayar başında elektronik oyunların tutsağı olan çocuklarımızı gelişmiş zekadan saydık.

Oynan oyunların, izlenen çizgi film kahramanlarının çocukken hafızaya kazınan karakterlerin büyüdüğünde canavara dönüşeceğini hesaba katmadan hızla yol aldık.

Okulları ayrıştırdık. Yılların birikimini 2 saatlik sınavlarla hiçe sayıp başarılı, başarısız diye bölündük.

20 yıldır eğitimde çok yol aldığımızı sanıp alkış tuttuk.

Allah aşkına bir bakın etrafınıza. Kaç kişi vardır kendi isteği ile mesleğini seçmiş olan. Kendi isteği ile seçmediği meslekte mutlu olan.

Bu nasıl döngüdür ki.!! !

Genelde kendi yapamadıklarını çocukları üzerinde uygulama yapan aileler.

Yıllar önce çok yakınım bir aile; iki çocuklarından birini doktor diğerini eczacı olmalarına karar vermişlerdi.  Erkek olan ise asla doktor olmak istemiyordu. En büyük hayali elektronik mühendisi olmak.  Ama olmadı ve 16 yılda tıp fakültesini bitirdi.  Yok olan koca bir 16 yıl. Gerisini anlatmamın bir mantığı olmasa gerek. Bende yıllarca eğitimci olan bu anne babayı asla hafızamdan silemedim.

Eğer bir genç lise sonrası ne olmak istediğini söyleyebiliyorsa  karar verme hakkını sonuna kadar kullanmalı. Neymiş efendim, gençlerin yönlendirilmeye ihtiyacı varmış.

Yok efendim, eğer ne olmak istediğine karar vermişse zaten kendi kendini yönlendirmiş demektir. Ömrü boyunca o mesleği yapacak olan kendisi değil mi ?

Okulları ayrıştırdık. Derken özeller girdi yaşamımıza .Yetmedi mantar gibi çoğalan üniversiteler.

Sırf üniversite okusun diye özel okullara  bir servet döken  aileler . O parayı okula yatırana kadar çocuğunuzun fikrini alıp bir iş kursanız inanın daha mutlu olacaksınız. Çünkü sonrasında çocuğunuz iş bulamadığı zaman harcadıklarınızı yemek tabağı gibi getiriyorsunuz her fırsatta masaya.

Bırakın canı cehenneme olan “el alemin çocuğu okurken sen nasıl okumazsın” sözlerini.

Öyle bir dünyadayız ki insani değerlerden çok mesleki değerlere önem vermeye başladık.

Üç gündür Ülke gündemine bomba gibi düşen en iyi üniversitede eğitim almış, doktorasını yapmış iyi aile çocuğu olan “seri katili” konuşuyor.

Sevgiden yoksun katı kuralların canı cehenneme diyor ve huzur içinde geçireceğiniz malzemesi sevgi olan bir hafta sonu dilerim.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?