NE KİTAP OKUYOR NEDE DÜŞÜNÜYORUZ FARKINDAN OLMADAN DİBE VURUYORUZ

NE KİTAP OKUYOR NEDE DÜŞÜNÜYORUZ FARKINDAN OLMADAN DİBE VURUYORUZ

 

Kim bilir; belkide hepimiz yaşadığımız çağın bir şekilde modern kölesiz!

Belkide bilim ve bilgi üzerine hayatından bir kitap açmamış ama her şeyi en iyi bilenlerdeniz!

Bu iki tespite ne kadar katılırsınız veya nasıl bir itirazınız vardır onu bilemem ama;”biz birbirimize benzeriz” deyimine hiçbirinizin itirazı yoktur, olamaz diye düşünüyorum!

Çünkü biz birbirimize benzeşmeyi çok severiz!

Yani aynı yolun ve aynı geleneklerin takipçisiyiz!

Niye?

Çünkü bizler toplum olarak hala göçebeyiz!

Yani…

Yani, eğer bizim önümüzde bize yol gösterici veya ‘yön edici’ bir beyimiz, efendimiz olmazsa biz burnumuzun dibini göremeyiz!…

Kısacası birisi bizim önümüze geçer, bizde arkalarına takıldıktan sonra o ‘ıslığını çalar’ biz arkasından gideriz!

Fazla mı abartıya kaçtım yoksa?

Her neyse…

Evde izlediğiniz televizyonun kaç ‘kanalı’ var onu bilemem ama bizim televizyonda (Türk ve yabancı kanalların hepsi dahil) 3000 dolaylarında televizyon kanalı var…

Vallahi de doğru söylüyorum billahi de…

Hemde birbirleriyle yarış edercesine programlar yapıyorlar!

Kimi televizyon kanalları uzun hava türkü söyleyerek ‘Arı balı’ satıyor!

Kimisi ‘kuzu kavurma’ tarifi eşliğinde cep telefonu pazarlıyor!

Kimi televizyon kanalları ‘karı-koca’ kavgasını veriyor!

Kimileri ‘007 Ceymis Bond rolünü üstlenerek ‘katil’ arıyor!

Az-buçuk ciddi olan ‘TV Kanalları’mı ne yapıyor?

Onlarda; bol-bol ya şehit haberleri veriyor, daha olmadı siyasi parti liderlerinin birbirlerinin yüzlerine karşı, alenen yaptıkları küfür edebiyatını veriyor!

Sizde merak etmiş misinizdir onu pek bilemem aba ben dünya çapında yayın yapma hakkı olan televizyonlar acaba ne kadar para ödüyorlar diye bir araştırdım ve karşıma şöyle bir tablo çıkıverdi;

UYDU YAYINLARI İÇİN:

Uydu ortamından yayın yapan/yapacak medya hizmet sağlayıcı kuruluşların 2017 yılı için ödemeleri gereken 10 (on) yıllık uydu yayın lisans ücretleri;

  1. a) Uydu Yayın Lisans Ücretleri;

Lisans Ücreti (TL)

1-Radyo yayın hizmetleri için: 26.345,00

2-Televizyon yayın hizmetleri için: 263.450,00

3-İsteğe bağlı yayın hizmetleri için: 62.726,00

  • 2017 yılı için 1 (bir) yıllık alınacak yayın yetkilendirme ücretleri;
  1. Platform işletmecileri için: 125.451,00-TL+ (Abone sayısı x 0,501802)-TL
  2. Altyapı işletmecileri için: 313.626,00-TL

olarak belirlenmiştir.

Gördüğün gibi abonelik ücretleri küçümsenecek cinsten değil!

Her ay büyük ödemeler yapmak zorunda da aşikar…

E, şimdi ne olur beni yalnız bırakmayın da birlikte düşünelim;

Bu büyük rakamlar her ay tencere-tava reklamı yapmakla veya cep telefonu satmakla karşılanabilinir mi?

Her Allah günü teneke-teneke bal satmakla da bu rakamlar karşılanamayacağına göre, şimdi insanın aklına ister-istemez şöyle bir soru gelmez mi; “Hiçbir işlevselliği olmayan ve sadece Kemal Sunal’ın her gün aynı filmini birkaç defa yayına sokan bu televizyonların; personel giderlerini ve diğer giderlerini nasıl bir ödeme yapıyorlar da ayakta durabiliyorlar?”

Recep İvedik denilen baba-yiğitten öğrenmediğimiz küfür çeşidi kalmadı!

Çok şükür çocuklarımız bu yüzü-gözü boyalı sanatçı kılığındaki adamın (eğitici filmleri sayesinde) çok şeyler öğrendiler!

Şimdi belki diyebilir siniz ki;”Yahu o kanalı beğenmiyorsan, öteki kanalı açıver… Mecbur musun şikayet ettiğin kanalı izlemeye?” gibi diyenlerin olduğunu da hisseder gibiyim!

Ve bunun yanıtını da kibarca şöyle vermeliyim;

“Doğru diyorsunuz, doğru demeyi de!”

Çoğu zaman yağmurdan kaçarken doluya yakalanıyoruz!

Yani bazen kanaldan-kanala geçerken (hiç elimizden olmadan) güpegündüz hovardalık yapanların odasına giriyoruz!

Ve böyle durumlar karşısında çocuklarımızla birbirimizin yüzüne aval-aval bakıyoruz!

Yazının üst başlığından ayrıldığımı ve konudan koptuğumu sanmayın…

Tam tersine bunların tespitini yaparsak, toplum olarak nereye ve nasıl yol aldığımızı daha iyi kavrayabiliriz diye düşünüyorum…

Ve konuyu bir daha dağıtman şöyle düşünüyorum;

Okumuyoruz…

Okulda okuduğumuz ders kitaplarından başka kitap okumadık dersem yine acımasızlık yapmış olur, yine mi karamsar bir tablo çizmiş olurum bilemem ama ne yazık ki gerçekler acıdır!

Bugün toplum olarak sadece televizyonların ve İnternet denilen dünyanın tutsağı olduğumuz için kendi aklımızda yürümeyi değil bir başkanının aklıyla yürümeye başladık!

Hayranı olduğumuz birisi veya tarafı olduğumuz siyaset adamı akşam televizyonda ne konuşuyorsa; sabah ilk uyandığımızda onun taklidini yapmaya çalışıp,onun gibi konuşmaya çalışıyoruz!

Yani efendilerimizin her dediğini doğru kabul edip; bizlerde onu taklit ederek bilgi sahibi olduğumuzu sanıyoruz!

Yani şu dünyada bizim yerimize başkası düşündüğü için bizler bu dünyada emanet yaşıyoruz emanet!

Yani daha açık bir ifadeyle bizler bu dünyada oynanan oyunun içinde birer ‘Kör Ebe’ rolündeyiz!

Daha açık ve daha gocunmadan söyleyecek olursak; bizler bu toplumun içinde…

Seçimden-seçime bir vesileyiz…

Yani bir anlamda yaşadığımız çağın modern köleleriyiz!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?