MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunun açıklayan Sayın Akşener’i; Samsun gezisinde düzenlenen miting meydanında dinleyerek ve dinlendiği otel lobilerinde nabız yoklayarak hakkında bilgi edinmeye çalıştım.
Kendilerine eşlik eden, onunla diğer illerdeki miting ve salon toplantılarına katılan kurmaylarını dinledim. Bir takım sorular sordum. Sizler için bilgi edinmeye çalıştım.
*Meral Hanım mevcut başkan Devlet Bey gibi diktatör falan değilmiş. Ziyaretlerine kim gelirse gelsin, güler yüz ve hoşgörüyle karşılıyor, sevecen yaklaşıyormuş. Mesela bir öğretmenle öğretmen gibi, bir doktorla doktor gibi sohbet ediyor, kişiyle sıkmadan karşılıklı anılarını konuşuyormuş. Hangi meslekten olursa olsun iletişim kuruyor ve onları onura ediyormuş.
*Gezi yaptığı il ve ilçe halkı, esnafı ile kaynaşıyor, onların bizzat ayaklarına giderek ellerini sıkıyor, ”nasılsınız” diyerek hal ve hatır sorup gönüllerini alıyormuş.
*Ulaşmak istediği Milletvekili hedefi öyle yüzdelikler değil bilakis tek başına “Başbakan” olunacak kadar Milletvekili almak olacakmış.
*MHP seçmenine ilaveten CHP ve AKP’ye kaymış eski ANAP ve DYP seçmenlerini MHP’de toplamak gayesini güdüyormuş.
*MHP Kurultayı’nı toplamak ve Genel Başkan seçilmek için yılmadan mücadele etmeye azimli imiş. Hatta meydanlarda konuşulan doğru ise Kurultay için imza veren 548 delegenin,428 tanesi Meral Akşener için imza atmışlar.
*MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin toplanan imzalara karşın Kurultay’ı toplamayıp, muhaliflere mahkeme yolunu göstermesine MHP ve MHP’liler adına üzülüyor. Mahkemeye düşürülen MHP için Genel Başkanı ve çevresini affetmiyormuş.
*İlk sloganı; “Ya Başbakan, ya babaanne” iken, coşkulu kalabalıkları görünce bu sloganı: ”Ya Başbakan, ya Başbakan olacağım” şeklinde yenilemiş.
*Önce tek tek Kurultay ve değişime imza verdi diye Genel Merkez tarafından fesih edilen illeri ziyaret edecek, eğer Kurultay toplanıp Genel Başkan seçilirse Türkiye’yi il, ilçe, belde atlamaksızın ziyaret edip halkla kucaklaşacakmış.
* Türkiye’nin başına bela olan ve gittikçe artan terörizmi ve PKK belasını 6 ay içinde bitirmeye kararlı imiş.
*Miting alanlarında ve salon toplantılarında irticalen konuşuyor, kâğıttan bakarak konuşmuyormuş.
* “Ankara’daki MHP binasında oturarak politika yapılmaz. Sahaya ineceksin, halkın ayağına gideceksin” diyormuş.
* “Hiçbir partinin ve hükümetin siyasetlerine alet olmayacağız. Politikalarımızın konusu ve sınırını biz belirleyeceğiz” demekteymiş.
* “Konuşmakla meseleler halledilemez. Tecrübe ve icraat lazım. Her konuda hazırım. Beni takip edin” diyormuş.
*MHP ve Ülkücü teşkilat ile partili seçmenler nezdinde çok seviliyormuş. Miting ve toplantılarda kendilerini MHP’nin Asenaları yalnız bırakmıyormuş.
*Gezilerinde vatandaş nezdinde AKP iktidarına son verecek, gelecekte iktidar olacak yegâne lider olarak değerlendiriliyormuş.
*Ayrıca topluluklara karşı konuşurken vücut dilini iyi kullanıyor. Kürsüde kalabalıklarla karşılıklı diyalog kurabiliyormuş.
Duyduklarımızı yazdık. İzlemeye devam edin.