Günümüzdeki Giresun ili Trabzon’da kurulu bulunan Rum Pontus Devletinin uç kolonisiydi. Giresun ili ve Tirebolu ilçesinde sahilden dahile açılan güvenli ve ulaşımı kolay vadiler mevcutu. Tuna Nehri yoluyla ve kuzeyde Rusya’dan ve Yunanistan bölgesinden getirilen mallar karaya çıkartılır ve Anadolu’ya gönderilirdi. Giresun ve Tirebolu Karadeniz’in Anadolu’ya açılan korunaklı vadi kapısıydı. O yüzden bu bölgede yoğun nüfus yoktu, yalnız ticaretle ilgili olan azınlıklar yaşıyordu. Yerli halk tarıma elverişli bölgelerde yüksek kesimlerde yaşıyordu.
Giresun limanı’ndan Anadolu’ya mal sevkiyatı Taşanlar, İkisu, Kanlıhan, Uzundere, Kümbet, Şıhobası, Çıkrıkkapı, Şehitler Ş.Karahisar Sivas veya Çıkrakkapı, Kurtbeli, Alucra, Şiran, Kelkit, Erzincan istikameti ile anadoluya bağlanırdı. Tirebolu’nun iki vadisi vardı, Espiye veya Harşıt, Harşıt vadisi Torul, Gümüşane, Bayburt, Erzurum veya Espiye, vadisi Yağlıdere, Çakrak , Çıkrıkkapı, Şehitler, Sivas istikameti veya Çakrak Kurtbeli, Alucra, Şiran, Kelkit ve Erzincan’a bağlanıyor. Bu Vadiyi 2003 yılında Devlet planlama teşkilatına damiryolu olarak sundum. Karadenizde dağlar denize paralel olduğu için vadiler sayılıdır ve geçişe elverişli olan en güzel vadiler bahse konu vadilerdir.
Bu kervan yollarının birde güvenlik sorunu vardı. Güvenlik sorunu sahilde ve vadide bulunan kaleler aracılığı ile sağlanırdı. Tirebolu kalesi ve Harşıt Vadisinde bulunan Bedrama Kalesi ile Harşıt vadisinin güvenliği sağlanıyordu. Espiye’den vadiye girişte hemen Andoz Kalesi tamamen vadiye hakim olacak şekilde yapılanmıştır. Bir de Çıkrıkkapı’da hem Şehitler mevkisini hemde Çakrak Vadisi’ni korumakla görevli atlı koruma gücü vardı Hacı Abdullah Duvarı Çıkrıkkapı mevkisinde bulunmaktadır Çin settinden sonra Dünyanın en uzun taş duvarı bu bölgede bulunmaktadır uzunluğu altı bin beş yüz metredir. Burda bulunan atlı birlik güçü hem Şehitler bölgesinin hem de Alucra istikametine giden kervanların güvenliğinden sorumludur. Bu da göstermektedir. Bahse konu kervan yolları ticaretin önemli güzergahlarıdır. Giresun’dan çıkan kervanların korumasını İkisu da bulunan koruma gücü üstlenmiştir. Dağlarda suç işleyen insanlar her dönemde var olmuştur. Avrupa’dan ve Rusya’dan o günkü işlenen teknolojik maddeler gelir anadoluya giderdi. Firikler Kırımdan ve Yunanistandan aldıkları malları Karadeniz kenarındaki kolonilerde pazarlarlardı. Frigler önce Sakarya Irmağı çevresine, ardından batıda Gediz ve Büyük Menderes’in yukarı vadileri ile doğuda Kızılırmak ve Tuz Gölü yöresine yerleştiler. Friglerin bir bölümü Burdur Gölü, Erciyes Yaylası ve Yeşilırmak vadisine kadar ilerlediler. Kervanlar dönüşte satılan ürünlerin hammaddesini tekrar aynı ülkelere götürürlerdi. Böylece hammadde gelir mamul olur ve tekrar giderdi, bu takasla teknolojinin batıda geliştiğini görmekteyiz.
21 yüzyılda artık kurallar değişti doğudan batıya doğru üçüncü sanayi devriminde üretilen ürünlerin gittiğini, Sanayide en büyük etken’in ucuz işgücü olduğunu görmekteyiz. Batı insan hakları ve pahalı işgücü nedeniyle dördüncü sanayi devrimini zorlamaya başladı, yoksa halkına artık refah sunamıyor. Gönlüm ister ki bizim ülkemizde de dördüncü sanayi devrimi başlatılabilsin, tabi bu yetişmiş beyin gücü AR GE ile sağlanıyor.