Bu sabah uyandım, bir de ne göreyim: her yer gül ve gülistan!!! TV’ lerde sabah kuşağı haberlerine ve gazete manşetlerine dikkatle baktım ve gördüm ki, bu gece ülkemizde sanki güzellikler adına büyük ihtilâl olmuş, ama iyi bir hadise.
“Bizimle kafa mı buluyorsun be adam” diye kükreyip, hemen itiraz etmeyin, bir dinleyin hele, bakın anlatıyorum: Nasıl olmuşsa olmuş, bir gece içinde Türkiye çağ atlamış, her taraf tozpembe, her şey sanki değişik. Allah Allah, bana mı bir haller oluyor, yoksa başım mı dönüyor?
Bu gece ekonomide, iç ve dış politikada, sosyal hayatta sanki bir devrim olmuş !!! Görsel ve yazılı medyada yayınlanan haberleri dikkatle takip ettim, her şey sanki bambaşka, dünya yeniden kurulmuş.
Çözüm süreci nedeniyle terör sona ermiş, teröristler tevbekâr olmuş, silahlar toprağa gömülmüş; fabrika ayarlarına geri dönmüşüz….Şehit cenazeleri artık tarihe karışmış, analar-babalar, eşler-çocuklar öylesine mutlu ki.!!! 7’den 70’e herkes ellerini açmış, sebep olanlara can-ı gönülden dua ediyor…
Enflasyon ve faizler neredeyse yok gibi, sıfırlara doğru hızla iniyor… İç ve dış borç bitti-bitecek, ufak-tefek bir iki taksit kalmış…İşsizlik yok desek, yalan sayılmaz…İşçi, memur, emekli maaşlarına 3-4 misli zam gelmiş; tarım ürünleri ve hayvancılık ha keza, üretim zirve yapmış, el emeği alın teri 2-3 kat fazla para ediyor; üretici ile tüketici arasında bulunan ve işin kaymağını yiyen muhtelif insanlar, aracılar, parazitler hizaya getirilmiş, hak ve adalet ölçüleri yürürlüğe konulmuş…
Sanayi ve teknolojide baş döndüren gelişmeler yaşanmış, dünya devleri ile başa güreşiyoruz, her şey sanki bal-kaymak…İletişim, bilişim ve sair teknolojide müthiş gelişmeler yaşanmış !!! İhracat ve ithalatta sevindirici vakalar olmuş…İhracatımız ithalatı 3’e 5’e katlamış !!!
Dış politika hakkaniyet ölçüleri dahilinde yeniden dizayn edilmiş, komşularla, hatta tüm dünya ile sıfır problem… “Yurtta sulh- cihanda sulh..” Haliyle İslâm beldeleri başta olmak üzere tüm ülkelerde var olan savaşlar son bulmuş, ölü ve yaralı yok, aç ve açıkta kimse kalmamış, zulüm işkence bitmiş…Gerek ülkemizde ve gerekse dünyada asayiş berkemâl….!!!!
Ülkemizde bir gecede insanları hayrete düşürecek güzellikler yaşanmış… Eğitim, sağlık, savunma, adalet ve yargı, tarım, hayvancılık, ticaret ve diğer alanlarda işler tıkır-tıkır yürüyor, verilen hizmetler süper…
İnsan hakları, özgürlükler, fikir ve düşünceyi ifade ve yayma hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, gösteri ve yürüyüş özgürlüğü, eleştiri hak ve hürriyeti mükemmel… Herkes makul ölçüler dahilinde kendini ifade edebiliyor….Her konuda olduğu gibi bu konuda da “No problem…”
Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, ihaleye fesat karıştırma, haksız kazanç elde etme, adam kayırma, torpil ile iş görme, devlet malını götürme veya hortumlama, yandaşlık, candaşlık vs. bitirilmiş…Adalet terazisi eksiksiz tartar olmuş….
Aslına bakarsanız, eleştirilecek bir durum da yok ortada!!! O halde, durduk yerde birilerini eleştirmek yerine daha güzel ve faydalı işlerle iştigal etmek en güzelidir. Ne olabilir? Mesela: şarkı veya türkü sözleri yazılabilir; spor, müzik, dans, bale gibi sosyal! Faaliyetlere ağırlık verilebilir… Paparazzi, aktüalite, “evlendirme proğramları!”, sporcuların, siyasetçilerin, sanatçıların günlük iş ve işlemleri… Hangi meşhur kişiler kimlerle kırıştırıyor, neler yiyor, içiyor veya giyiyor bunlar takip edilebilir…
Ne bileyim, at yarışları, toto, loto, piyango, iddaaa ve bunlara benzer faaliyetler olabilir…
Canım, daha bir çok alanlar elbette vardır, ilgilenilmesi gereken; arayın bulun işte…Yeter ki etliye-sütlüye karışmayın, suya-sabuna dokunmayın, kervancının katırlarını ürkütmeyin. Bana ne, neme lâzım, dünyayı düzeltmek bana mı düştü, boş ver aldırma, beni sokmayan yılan bin yaşasın zihniyetini bakın-besleyin-geliştirin ve bunlarla oyalanarak, gününüzü gün etmeye bakınız!!!
Dedik ya, nasıl olsa her taraf gül-gülistan, nereye baksanız toz pembe, her şey 4×4 ‘lük, her sofrada bal-kaymak, cüzdanlarda boşluk yok, sıkı sıkıya dolu, gel keyfim gel!!! Şu anda benim ne yaptığımı mı merak ediyorsunuz: elimi kulağıma dayadım, arka tarafa yaslandım, türkü söylemekle meşgulüm. Hangisini mi: “Çarşamba’nın ortasından akıyor ırmaaaak. Her yiğidin kârı değil sözünde duurmaaak !!!! “Ayağında kundura. Yar gelir dura dura….”
Hoşunuza gitti değil mi? Yaaa, işte böyle. Bu ülkede yaşamanın doğal sonucu budur…. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, torpil, adamına göre iş tutmak, kişilere göre kadro tahsis etmek vs. Can sıkıcı, istenmeyen ne varsa, bir gecede sır olmuş gitmiş. Her taraf aklanmış, paklanmış. Yapanların ellerine sağlık, rahatladık. Bu değişim nasıl oldu, bu hal ne haldir deyu araştırdım-soruşturdum….Sual eylediklerim ağız birliği etmişçesine ne cevap verseler beğenirsiniz?
Dediler ki:”Uyuyor musun be adam? Başkanlık Sistemine geçiş kabul edildi, bir gecede bu hale geldik. 5-10 sene sonrasını bir düşünsenize !!! Düşündüm, taşındım ve dedim ki: Dur hele gardaş yaw. Bunlar bize çok gelir. HAYIR, HAYIR…HAKKIMIZ OLMAYANA EL UZATMAK BİZE YAKIŞMAZ. Gözlerimi açtım, bir de ne göreyim. Soğuk bir kış sabahı, her taraf buzla kaplı…Uzun kış gecelerinde 10-11 saat uyursanız elbette böyle güzel rüyalarla uyanmak bile nimettir. Bu benim fikrimdir, başkaları ne düşünür onu bilemem….
Selam ve dua ile…