Türk Dil Kurumu’nun (TDK) yaptığı tanımlamaya göre siyaset, “devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış”tır.
Bu yüzden herkes siyaset yapabilir, siyaset hakkında fikir beyan edebilir veya tartışabilir.
Fakat siyaseti tartışırken kullanılan üslup önemlidir. Çünkü siyaset; dostların, arkadaşların arasını açabilen bir mecradır.
Herkes siyasetle ilgilenebilir, bir ideolojiye sahip olabilir. Bunun doğası gereği de o ideolojiyi savunur.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta; siyasi fikirlerimizi savunurken birbirimizi kırmadan, incitmeden, birbirimize hakaret etmeden, saygı duyarak bu fikirlerimizi savunmaktır.
Partiler insan ilişkilerini geri vermez.
Seçimler gelir, seçimler biter.
İnsan yine insana kalır.
Başın sıkıştığında, ihtiyacın olduğunda ilk önce başka bir partiyi destekleyen dostundan, komşundan yardım istersin.
Çocuğun okuldan geldiğinde, “Ben gelene kadar oğlum/kızım yarım saat sizde kalabilir mi?” diyebileceğin ilk komşun, arkadaşın onlar olur. Onlara güvenirsin.
Ama siyaseti fanatik şekilde tartışıp hakarete varan tabirler kullanmak insanların arasını açar.
Seçimler biter, her şey unutulur, politikacılar her şeyi unutur; ama kırılan kalp hep kırık kalır, dostun dostu kırması hiç unutulmaz.
Her seçimde politikacılar tartışır, seçimler biter sarmaş dolaş olurlar, tıpkı AK Parti ve MHP örneği gibi.
Her ne kadar ayrı fikirlerde olsak da, bu fikirler bizim zenginliğimizdir.
Çünkü biz, birlikte Türkiye’yiz.
Çünkü biz, birlikte yıkılmayız.
Çünkü biz, “BİZ” olursak ayaktayız.
Bu yüzden şunu hiçbir zaman unutmamalı: “Her zaman filler tepişir, çimenler ezilir”
hayritemur.webnode.com.tr
facebook.com/yalnizliginkelimesiask
instagram.com/hayritemur
twitter.com/hayritmr