“Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.” (Tevbe, 23)
Sen bilir misin, zâlim kime denir?…
Bir kimseye haksızlık yapan, eziyet eden, baskı kullanan, bir hakkın kullanılmasına mani olan; merhametsiz ve gaddar kimse zâlimdir!
Zalimin işlediği fiiller zulümdür…
Zulmedenler zâlim, zulme ve haksızlığa uğrayanlar ise mazlumdur.
Zâlim olmak için; Firavun ve Nemrut olmak, Sisi ve Esad olmak, Ebu Lehep ve Ebu Cehil olmak gerekmiyor!..
Sıfatı ve makamı ne olursa olsun; amir olsun memur olsun, patron olsun işçi olsun, siyasetçi olsun bürokrat olsun, baba olsun evlat olsun, hala olsun dayı olsun, kardeş olsun amca olsun; her kim ki firavunluk ve nemrutluk, sisilik ve esadlık, Ebu Leheplik ve Ebu Cehillik yapıyorsa o bir zâlimdir!
***
“Mazlumun bedduasından sakının çünkü Alla ile mazlum arasında perde yoktur.” (Buhârî, Zekât, 63)
“Ve öyle bir fitneden sakının ki o içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz, hepinize şamil olur. Biliniz ki Allah’ın cezalandırması şiddetlidir.”(Enfâl, 25)
“O halde, Rabbim, beni zâlimler güruhunun içinde bırakma.” (Mü’minun, 94)
“O (zâlimler) zulmedenler, azabı gördükleri zaman, artık onlardan ne azap hafifletilir, ne de onlara süre verilir.” (Nahl, 85)
“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim, 42)
***
“Edepli edebinden susar, edepsiz ben susturdum zanneder…” (Hz. Mevlâna)
“Mazlumun öç alma günü zalimin zulmettiği günden daha korkunçtur.” (Hz. Ali)
“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hud, 113)
Vesselam…