15 Temmuz ülkemizde kara bir sayfa .3000 bin yıldır tarih sahnesinde olan Türk Milleti’nin özellikleri Orhun kitabelerinde kaleme alınırken” Türk’ten KÖLE OLMAZ” satırları milletin karakterinin en belirgin tarifidir.TÜRK Milleti’nin bu özelliğini asimine etmek isteyenler, görmezden gelenler, tarih boyunca olduğu gibi , bu gün de bir kez daha yanıldılar. Kaybettiler.
Birinci dünya savaşının ardından Anadolu’yu paylaşmak için işgale başlayan itilaf devletleri Türk Milletinin vatan , iman, bayrak, özgürlük,bağımsız, hür yaşama verdiği değerin önünde mağlup olup Anadolu’yu terk etmişlerdir.Kurulan T.C devleti kuvvayi Milli’ye ruhuyla yapılanmış, geçmişten ders alan millet, devlet yapılanmasını oluştururken, liyakate dayalı bir devlet düzeni oluşturmuştur. Bu düzen tekke- zaviyeleri hoşnut etmemiş ,bunun üzerine ülkede dindar olduğunu iddia eden kesimler tarafından ayaklanmalar çıkarılarak ,devlet ele geçirilmeye, vatanın bir kısmı ana parçadan koparılmaya çalışılmıştır.Bu beyanda ulu önder ATATÜRK 7 aralık 1927 Ankara konuşmasını yapmıştır.
‘’Efendiler , biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu gibi yapılar din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek , sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki , O gün geldiğinde ,her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır.’’
Tek partili dönemden ,çok partili döneme geçildiğinde dış güçler boş durmamış, 1960 İhtilali ile demokrasi askıya alınarak dizayn çalışmaları yapılarak millet, köleleştirilmeye, baskı altına alınmaya çalışılmıştır. Tekrar çok partili döneme geçilmesi üzerine MSP Milli görüş teşkilatının kurulması dış mihrakları tedirgin etmiş; bu dengeyi kurmak adına fetö örgütü dış güçler tarafından desteklenerek denge kurulmaya ,milletin milli duygularının yücelmesi bay-pas edilmeye çalışılmıştır. Bundan sonra demokratik Parlamenter sisteme çeşitli dönemlerde müdahaleler olsa da bu müdahaleler iktidarı ele geçirme girişimleri olup millete karşı direkt bir müdahale olmamıştır. Bu arada feto terör örgütü kendi yapılanmasını oluşturup devlet içinde yapılanmaya kendi yandaşlarını devlette kadrolaştırmaya başlamıştır. Bu konuda UĞUR MUMCU’’ Çocuklar tarikat ve cemaatlere veriliyor. Çok değil 40 yıl sonra bu çocuklar general, hakim, savcı olacaklardır!’’ diyerek bu günlerin resmini önümüze sermiştir. Oysa feto terör örgütü tamamen devlet içine 50 yıllık kadrolaşmasının ardından Devlet içinde ,Eğitim, Sağlık,İş dünyası, Sendika, Dernek, Oda, Federasyon, banka, silahlı kuvvetler, jandarma,emniyet,Mülki idareler, yargı, sosyal hayat, ve yurt dışında açtığı özel eğitim kuruluşları, sayesinde yapılanmasını gizlilik içinde sürdürmeye çalışırken dindar görünümleri art niyetlerini gizlemiş adeta kuzu postuna bürünmüş kurt gibi faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.Ancak ,ABD- OBAMA, RUSYA-PUTİN denklemli iki kutuplu dünya düzenine sayın Cumhur başkanımız R.T. ERDOĞAN- İSTANBUL denkleminin eklenmesi dünyadaki mazlum Milletlerin sesi olarak dikkat çekmesi üçüncü denklemin var olma belirtilerinin ortaya çıkması , artık vaktin geldiğini düşünen dış güçler tarafından harekete geçirilmesine sebep olmuştur.
Örgüt harekete geçtiğinde hedefinin doğrudan millet olduğunu göstermiş, halka kurşun sıkarak havadan kurşunlayıp bombalayarak, halka, gazi Meclisimizi bombalayarak halka, genel kurmaya saldırıp genel kurmay başkanımızı tutsak ederek peygamber ocağımız olan Mehmetçiğimizi hedef alarak askerimize,halka, Mite saldırarak Millete,halka, seçilmiş cumhur başkanımızı ortadan kaldırmaya çalışarak darbe girişiminin tamamen millete, halka, milleti köleleştirmeye yönelik bir baskı, sindirme, köleleştirme hareketi olduğunu ortaya koymuştur.
Ezelden beri hür yaşamış köle olmamış, Vatan, Bayrak,özgürlük, bağımsızlık değerleri göğsünde ruh bulmuş aziz Millet 1960 darbesinde MENDERES, ÖZAL, MUHSİN YAZICIOĞLU , gibi demokrasi değerlerine sahip çıkamayan ve bu burukluğu içinde taşıyan Milletin, direk Millete saldıran bu terör örgütüne dur demek için cumhurbaşkanımız R.T ERDOĞAN’IN sokağa çıkıp demokrasimize sahip çıkın çağrısı üzerine sokağa çıkıp asker üniforması giymiş teröristlere dur diyerek nice kahramanlık , şehitlik, gazilik örnekleri göstererek ,demokrasisine sahip çıkmıştır. 20. yüz yılda güneş batmayan imparatorluk olan İngilizlerin kurtuluş savaşının ardından Anadolu’dan çıkarılması dünyadaki mazlum Milletlere örnek olup İngilizlerin de yenilebildiğini gören Milletlerin bağımsızlıklarını kazanmasına örnek olduysa, 15 TEMMUZ Türk halkının TANKA, UÇAĞA, TOPA, TÜFEĞE, karşı çıplak yumruğu, bedeniyle, karşı koyarak darbeyi durdurması Milletin bir olduğunda neler yapabileceğinin göstergesi olarak bütün baskı, zülüm, sindirme, altındaki milletlere kurtuluş savaşımız gibi örnek olması acısından örnektir.Ey Türk oğlu sen pek safsın . Seni herkes aldattı . Erdim diyen ,döndüm diyen, çemberinden atlattı” Bilmedikleri,, Orhun kitabelerinde tarihe kazılmış yazıtlarda ki sır.
“Türk’ten köle olmaz” BİN YAŞA AZİZ MİLLETİM.