Sayın Başbakan, Yardımcısı Sn. CANİK’li ve Çalışma Bakanı SOYLU’nun taşeronlar hakkında söylemlerini Türkiye de emsali olmayacak şekilde hiçe sayan üniversite yönetimine ne demeli?
Giresun Üniversitesi’nde önceki yönetime duyulan, kin ve intikam duygularının kurbanları taşören büro çalışanı 30 kişi oldu. Sanki FETOCU vatan hainlerinin kalleş girişimini önceden biliyormuşlar gibi üniversite yönetimi Baş Danışmanı 15 temmuz günü üniversitede büro görevinde çalışan 30 büro görevlisi taşeron işçileri temizliğe sürmüş dür. Tabiî ki imtiyazlılar hariç. Bu sürgün işini sanıyorum Rektör tarafından görevlendirilmiş Baş Danışman kasıtlı olarak iş güzarca yapmıştır.Bu sürgünün 15 temmuz günü olması ve o günün akşamına da FETO pislikleri, hainlerin, darbe girişiminde bulunmaları manidar ve düşündürücüdür. Bunu düşünürken, üniversitede abla evlerinin abi evlerinin halk tarafından önceden beri söylentilerini duyuyorduk. Varsa idi acaba… bunlara kim yardım ediyordu. Bu günlerde birileri kendisini kamuflemi ediyor diye düşünmüyor değiliz. On yıldır, üç yıldır, beş yıldır üniversitenin çeşitli birimlerinde Büro Personeli olarak ve çeşitli Rektör ve Rektör Yardımcılarıyla taşören işçi olarak çalışan bu insanlar, bürolarda çalıştırılırken ne olmuş da bu insanlara darbe girişiminin olacağı günü… yazı imzalatarak yerlerinden Baş Danışman tarafından temizliğe sürülmüşdür. Bence yetkililer bu konuyu irdelemeliler. Buradan Baş Danışmana ve Rektör beye soruyorum? Kasım ayında kadro bekleyen bu insanlara yaptığınız haksız adaletsiz ve adil olmayan yanlış uygulama ile bu insanlar hak kaybına uğrarlarsa bunun vebalini ve hesabını kim verecek? Herkes istikbali ve ekmeği için çalışmıyor mu?
Ne demişti sayın başbakan Binali YILDIRIM “ taşörenlere kadro vereceğiz. Bu konu üzerinde çalışmalarımız devam ediyor” Çalışma Bakanı Süleyman SOYLU’da “buradan söylüyorum duyumlarımız var bazılarını asıl işten alıp temizliğe veriyorlarmış kimsenin yeri değişmeyecek eğer böyle değiştirme yapanlar varsa bize bildirsinler bunlara asla müsaade etmeyeceğiz” derken… . Sayın başbakan ve Sn. SOYLU bunları söylerken siz neyin peşindesiniz Allah aşkına. Siz sayın başbakanın söylemini hiçe mi alıyorsunuz. 30 haziranı gerekçe gösteriyorsanız size hatırlatırım bu konuyla ilgili çalışmalar hala devam ediyor henüz yönetmelik çıkmadı.
Güya kendinizce bir şeyler uydurarak üniversitede Büro Personeli olarak çalışanları temizliğe sürüyorsunuz, farkında değilsiniz sizin bu tutumunuz Giresun Üniversitesini aydınlığa değil karanlığa götürür. Giresun’ a üniversiteyi getiren Sn. Bşk.Yrd. Nurettin CANİKLİ bu yanlışlığa asla siyasi bakmadan Müsamaha göstermez, gelin bu yanlışınızdan dönün, kamu oyu sizin bu haksız uygulamanızdan rahatsız ve sizden şüphe duyar hale geldi. Düşünün bir bilim yuvası nasıl gelişirim, nasıl büyürümü bırakmış, taşerondan kadroya geçeceklerin kadrosunu nasıl engellerimle uğraşıyor… uğraşırken de kendi içinde imtiyazlılar seçiyor, o imtiyazlılar hala masa başında oturuyorlar. Mesela Eğitim Fakültesinde M.Ş Bunu ve benzerlerini örnek gösterebilirim. Sakın ola ki!…benin birimlerde çalışanlardan haberim yok demeyin. Bu sizi yükseltmez. Kamera kayıtlarınız var inceleyebilirsiniz. Hiçbir şeyi oldu bittiye getiremezsiniz.. İmtiyazlıları gerekirse çoğaltabilirim. Mesela SKS’de Tonmayster, mesela Sahil Sosyal tesislerinde Garsonlar, mesela Basın ve Halkla İlişkilerde çalışanlar. Bunların en tahsillisi lise. Bunlar masabaşın da çalışıp, yani temizlikte çalışmazken peki…. üniversite mezunları hatta üniversitede yüksek lisans yapanlar… onlar süpürge başında öylemi? Olmuyor Rektör bey olmuyor. Bu işe Ağarlığınızı koyun, koyun ki ağır kalın..Yahu! sizin kininiz neye ki… olanca kininizi taşören gariplerden çıkartıyorsunuz. Bakın size bir tiyo vereyim. Siz eğer Bşk.Yrd. Sn.Nurettin CANİKLİ’ye güveniyorsanız, benimde çok sevdiğim, çok iyi tanıdığım ve güvendiğim Sn.CANİKLİ’ nin sizin kendisinden fütursuzca istediğiniz makam arabası hikayesindeki devlet adamlığı anlayışıyla davranmasından kendinize bir ders çıkarın.Sayın Nurettin CANİKLİ milletvekilliğinden KİT Komisyon Başkanlığına, oradan Grup Başkan Vekilliğine, Bakanlığa ve Başbakan Yardımcılığına gelmiş siyaset üstü, her Giresunlunun iftihar ettiği bir insan ve üstün devlet adamlığı sıfatını taşımaktadır. Sizin partizanca olan bu basit anlayışınızdaki yanlışlığınıza asla müsamaha göstermez. Gelin bu yanlışınızdan dönün. Kamuoyu rahatlasın. sizde rahatlayın, üniversitede rahatlasın. Şu büro çalışanı 30 kişi ve aileleri, sevenleri de rahatlasın. Büroda asıl işte çalışan30 kişin üniversitenin işlerine katkıları olsun ve en önemlisi bu insanların kadrolarının önüne koyduğunuz takozu kaldırın.
Namaz kılıyorsanız, başınız secdeye varıyorsa, başı secdeye inen samimi, inanan, insan haksızlık yapmaz, kul hakkı yemez… Allahtan çok korkar.