DENİZLİSPOR, GİRESUNSPOR’A KENDİNİ TANITTI

DENİZLİSPOR, GİRESUNSPOR’A KENDİNİ TANITTI

Futbolda yenilmekte bir şereftir ancak çok profesyonel olmuş Giresunspor takımı böyle yenilemez diyoruz, ancak kendimize sormadan da edemiyoruz: “Neden ve niçin?”

Kötü futbol oynayabilirsiniz ama bu kadar sorumsuzca futbol oynayamazsınız. Çünkü Giresunspor bu maçı alsaydı fikstür avantajı da her türlü Giresunspor’un lehineydi ve şampiyonluğun en büyük adayıydı. Ülkemizin bu zor ekonomik şartlarına rağmen Giresunspor Yönetim Kurulu, Denizlispor maçından alınacak bir galibiyete futbolcu başı 25 bin TL prim sözü vermiş. Yönetim tabiî ki galibiyet bekliyordu. Giresunspor taraftarı da yollara dökülmüş ve herkesten çok inanmıştı. Maça gidemeyenler ise televizyon başında Giresunspor’dan galibiyet bekliyordu.

Ama futbolcular aynı umutla mücadele azmini gösteremediler ve taraflı tarafsız herkesi üzüntüye sevk ettiler. Giresunspor teknik direktör Erkan SÖZERİ kendisine göre takım tercihini yapmış ve sahaya sürmüş. Giresunsporlu futbolcular ise maçı kafasında kazanmış, fakat maalesef sahada yürümekten başka bir şey yapmadılar.

Giresunspor müdafaasında Onur ve Emre Can iki acemi asker gibi sahada ne yaptıklarını bilmez gibiydiler. Ne taktik, ne de kademe anlayışı gösteremediler. Denizlispor takımına kibarca; “Buyurun, buradan geçin” dercesine 15. dakikada Giresunspor’un kalesini rakibin önüne sunuyorlardı. Sağ bekte kaptan Berkay, Denizlispor’un olmayan forvetini yıldızlaştırıyordu. Orta sahada ne Dodo, ne Turgay, ne de Fevzi bir top tutamıyorlardı. Bu üç oyuncumuzda Denizlispor’un markajından kurtulamadılar. Kendi sahalarında Denizlispor’a teslim olmuş bir halde ne yaptıklarını kendileri de bilmiyorlardı. Sanki oynamadan maçı alacaklarını sanıyorlardı. Orta sahası olmayan ve ligin en çok gol yiyen (38 gol) Denizlispor takımı karşısında gol pozisyonuna bile giremiyorlardı.

  1. dakikada Erkan Hoca, dar alanda top tekniği ile topu ileriye taşıyacak Bruno Alves’i oyundan aldı ve Denizlispor’un gücüne güç kattı. Bruno Alves’in oyundan alınışına kadar Giresunspor’da sahada kim iyiydi ki tek suçlu Bruna Alves oldu. Bruno Alves’e kadar Fevzi ve Abdülaziz ne iş yapıyordu? Bilen varsa söylesin…

Giresunsporlu oyuncular orta sahada dar alanda sıkıştı ve tam Denizlispor’un istediğini yaptı. Topu kanatlara taşıyamayan Giresunspor, Denizlispor ceza sahasına gelemiyordu.

  1. devre başlarken herkes Giresunspor’dan gol beklerken; Denizlispor, Giresunspor’un sağ tarafını felç etmişti. Akın akın gelerek Giresunspor müdafaasını birbirine düşüren Denizlisporlu Şaban ve Recep karşı karşıya gol pozisyonları buluyordu. Elin oğlu bizim futbolcuların yanından rüzgâr gibi geçiyor. İyi ki kaleci Anıl, Giresunspor’un kalesindeydi. Kalesinde devleşen Anıl, Giresunspor’un olası bir farklı mağlubiyetini önleyen isim oldu.

Forvet Vedat Muriç yalnız kalıyor, ne sağ açıktan, ne sol açıktan, ne de orta sağdan top alabiliyordu. Giresunspor; bu maça kadar 38 gol yemiş Denizlispor maçında bir gol pozisyonu bile yakalayamıyordu. Denizlispor 2. golü bulmuş ve Giresunsporlu futbolculara ders veriyordu. Hem de 6 haftadır 5 Kuruş alamayan Denizlisporlu futbolcular, Giresunsporlu futbolculara verilecek 25 bin Lira primi haram ediyordu.

Tabiki de futbolculara prim verilir. Hem de analarının sütleri gibi helal olur. Ama hak edilmeyen prim bir yere kadardır. Futbolda takım ruhu ve taraftara saygı diye bir anlayış vardır. En mühimi bu. Bu duyguyu kaybettin mi; başarı olsa ne olur, olmasa ne olur…

Bir teknik direktör tabi ki idmanda çok çalışanı oynatacak, saygı duyuyorum. Ama ben olsam elimde Rızvan Şahin gibi güçlü kuvvetli, Alaaddin Tosun gibi mücadele temposu yüksek, her topa kafasını ve yüreğini koyan oyuncuyu yanımda oturtmam.

Artık telafisi olmayan maçlar oynuyoruz beyefendiler… Sizler Giresunspor’un taraftarının 35 senedir devam eden Süper Lig hasretini kursağımda bırakmayın. Oynayacağınız başka şehirlerin takımlarında belki şampiyonluk yaşayabilirsiniz ama Türkiye’nin futbol şehri Giresun’da şampiyonluk yaşamak herkes futbolcuya nasip olmaz.

Eğer taraftarlar gibi bu şampiyonluğa ve Süper Lig’e inandıysanız çıkın bundan sonra şerefinizle ve şahsiyetinizi ortaya koyun. Şimdi; ya tamam, ya da devam deyin…

Takdir sizin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?