“İstediğin kadar inançlıyım de namaz kıl, sadaka ver. Umut verip, güven aşılayıp da yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını her iki dünyada da veremezsin.”(Hz. Mevlâna)
Bizler, “meşrû bir şekilde mü’minlerin velâyetine haiz olan ulû’lemr’e (İslâmî devletin liderine) karşı itaat etmek, yanlış teviller ve politik ihtiraslar uğruna lidere isyan etmemek” kültürüyle yetiştik ve bugünlere öyle geldik.
Tayyip Erdoğan’ı devlet başkanı ve lider olarak kabul ettik ve itaat ettik.
Keza lider Erdoğan’ın tensibiyle genel başkanlığa ve başbakanlığa getirilen Ahmet Davutoğlu’nu da lider olarak kabul ettik ve itaat ettik.
Ancak, Başbakan Davutoğlu’nun veda konuşmasındaki ifadelerine bakıldığında; Sayın Davutoğlu’nun kendi arzusuyla istifa etmediği, istifaya zorlandığı anlaşılıyor ve açıkça yol arkadaşlarını işaret ediyor.
Bu ifadeler; adeta yol arkadaşlarının lidere itaatsizlik ve isyanlarının deklarasyonudur.
O zaman, meşru bir lidere ortada haklı bir sebep yok iken karşı çıkmak, onun azline sebep olmak; fitne sayılmaz mı?
Aman fitne çıkmasın, deniliyor!..
Fitne zaten çıkmış… Fitneyi çıkartmışlar!
Bu fitnenin durdurulması lazım…
Fitnenin durdurulması ise, fitneye sebep olanlardan hesap sorulması, onların azledilmesiyle mümkündür!
Sayın Davutoğlu, fitnenin büyümemesi için isabetli bir hareketle istifa etmiştir.
Fitnenin söndürülebilmesi ise;
Ya liderin istifasına sebep olan MKYK üyelerinin istifalarının alınmasıyla…
Ya da, istifa etmezler ise kongrede MKYK üyelerinin de seçimine gidilerek yönetimden uzaklaştırılmalarıyla mümkündür.
Bunun yapılmaması; Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’na yapılan itaatsizliğe göz yummak olur.
Böyle bir tavır ise; bundan sonra gelecek genel başkanlara, hatta il ve ilçe teşkilatlarında itaatsizliğe yol açacaktır.
***
Davutoğlu’nun azli mevzuunda, bugüne kadar Ak Parti’ye rey vermenin manevi sorumluğu hakkında yazı yazan, görüş bildiren (Hayrettin Karaman gibi) otoriter âlimler; araba devrilmeden konuşmalı ve yazmalıdır.
“Sana rağbet ve muhabbeti olan kişiye rağbet etmemen, nasibinde noksana düşmendir. Senden hoşlanmayana rağbet etmense alçalmandır” (Hz. Ali (r.a)
Vesselam…