BALO-MALO MESELESİ!..

BALO-MALO MESELESİ!..

“HaIkını tüketen miIIetIerin, kendiIeri de tükenir. „ (EfIatun)
Cumhuriyet Bayramını Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’nın çeşitli ülke ve kentlerinde de kutladık. Bu kutlamaları yaparken bazı gözlemler de bulundum ve bunları da yazmayı kendime FARZ gibi gördüm.
Halkın egemenliğini kendi elinde tutmasıdır.“CUMHUR“ Arapça kökenli bir sözcüktür; Türkçe’de „HALK“ demektir. Cumhuriyet yönetiminde devlet, vatandaşlarını temsilcileri vasıtasıyla yönetir. Yani halk kendi seçtiği temsilciler tarafından yönetiliyor.
Cuhmuriyeti kısaca böyle tarif ettikten sonra gelelim asıl benim söylemek istediklerime.
Konsoloslukların organize ettiği RESEPSİYON’u geçiyorum. Zira orda giriş ÜCRETLİ değil. Kar amacı vs YOK!.. Konsoloslukların organize ettiği RESEPSİYONLAR’a toplumun önde gelenleri davet ediliyor ya da edilmeye çalışıyor. İşte bu yüzden yazımızın konusu bu değil!..
Benim asıl değinmek istediğim BALO-MALO MESELESİ…
Çok küçük bir azınlığın katıldığı BALO-MALO’yu genelde kendilerinden başka kimseyi ATATÜRKÇÜ olarak kabul etmeyen ADD’ler organize ediyorlar. Zaten öyle olduğu için de katılım 100 ile en fazla 250 kişi arasındadır.
Balo-malo’ya katılım ücreti 35 ile 50 Euro arasında değişiyor.
Balo-malo’da öyle ÇOLUK-ÇOCUK yoktur!.. Sadece yetişkinler ve ELİT insanlar katılır balo-malo’ya..
Çoluk, çocuk ve gençlerin ne işi var oralar da?.. Zaten bizim CUMHURİYETİ’i ve ATATÜRK’ü onlara EMANET etmeye hiç mi hiç niyetimiz yoktur!..
Bu dernekler de yetişkinler geleceğin ATATÜRKÇÜLERİ’ni yetiştireceklerine birbirlerine LAF yetiştiriyorlar ve ATATÜRKÇÜLÜK dersleri veriyorlar!…
İşte sebeple ÇOLUK-ÇOCUK ve GENÇLER’e henüz sıra gelmemiştir.
HALKIN BAYRAMINA, HALK GELEMİYOR
Madem ki Cumhuriyet HALK Bayramıdır. Peki neden HALK’ın bizzat kendisi bu bayramlara katılamıyorlar?
BENCE birinci neden;
giriş ücretlerinin ASTRONOMİK denecek kadar yüksek olması en büyük etken. Farzedin ki giriş 40 Euro. 4 kişilik aileyi düşünün. Etti mi size 160 Euro. Her aile bunu kaldırabilir mi?
İkincisi; bu derneklerin zaten üye sayısı sınırlı. 100 üyenin üzerine çıkan ADD sayısı tek elin parmaklarıyla gösterilecek kadar azdır. Bu yüzden herkese ulaşamıyorlar.
Üçüncüsü; gençleri zaten aralarına çekmekte sorun yaşıyorlar. Geleceğin teminatı gençleri aralarına çekseler bile NÖBETİ onlara devretmeye HİÇ niyetleri yok!..
Dördüncüsü; zaten maddi olarak sıkıntı yaşıyorlar. Öyle büyük bir organizenin altından da kalkamazlar.
Beşincisi; dernek yöneticilerinin çoğunluğu yıllardan beri hep aynı işimler ve kişilerden oluşuyor. Yani eskimişler ve yıpranmışlar. Dolayısıyla da toplumdan kopmuşlar. Koptukları için de toplumun geneline hitap edemiyorlar.
NEDENLERİ daha fazla çoğaltmak mümkün. Ancak ben bu kadarla sınırlamak istiyorum.
29 EKİM NEDEN 23 NİSAN OLAMIYOR?!..
DOBRA dobra yazıyorum ve söylüyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında ki coşkuyu beğeniyor ve takdir ediyorum. İşte bu yüzden de “ALLAHIM BU COŞKU HİÇ BİTMESİN!..“ diyorum…
23 NİSAN’da çoluk, çocuk kısaca CÜMBÜR CEMAAT meydanları ve salonları dolduran bizler aynı coşkuyu neden 29 EKİM’de yaşayamıyoruz ve yaşatamıyoruz?!..
23 Nisan tam İSABET!..
29 Ekim FİYASKO!..
Oysa 23 Nisan çocukların bayramı, 29 Ekim HALKIN.. Yani çoluk, çocuk ve yetişkin ayırımı yapmaksızın HEPİMİZİN bayramı.
Neden Cumhuriyet Bayramlarında birleşemiyoruz? Bütünleşemiyoruz? Neden tek SES, tek VÜCUT olamıyoruz? Bu soruların yanıtlarını sizlere bırakıyorum!..
İşte bu yüzden BALO-MALO’ya KARŞIYIM!..
KÂR AMACI GÜTMEDEN ve İNSAN AYIRIMI YAPMADAN
BANA GÖRE; Avrupa’da Cumhuriyet Bayramı insan ayırımı yapmadan, çoluk-çocuk, genç-yaşlı olarak CÜMBÜR-CEMAAT, tıpkı bir ŞÖLEN, FESTİVAL ve DÜĞÜN gibi, DÜĞÜNLERİMİZ gibi KUTLANMALIDIR!..
Haaa diyeceksiniz ki; Peki KAYNAK?!..
Birader onu da ben mi yazacağım?!..
Başkanım ya da yöneticiyim diye piyasa da dolaşanlar ne iş yapıyorlar?!.. O kadarcık ta BEYİN JİMNASTİĞİ yapsınlar…
Haa yapamıyorlarsa ya bu işi EHLİ’ne teslim etsinler ya da gelsinler birkaç TÜYO vereyim!..
NOKTA!..
Yazımı daha fazla uzatmak istemiyorum. Zira biliyorum ki UZUN yazılar sıkıcı oluyor ve pek okunmuyor. Ammaa ben inanıyorum ki bu yazıyı HEYECANLA okuyorsunuz
Gelelim FİNAL’e…
Ben kendi adıma söylüyorum ve sizlerin de duygu-düşüncelerine TERCÜMAN olarak;
Dindar veya muhafazakar olmak için: AKP ya da SP’ye
Milliyetçi veya ülkücü olmak için: MHP ya da İYİP’e
Atatürkçü veya Cumhuriyetçi olmak için: CHP ya da İP’ye
HİÇ İHTİYACIM YOK!..
Yukarı da yazdığım SİYASİ PARTİLER olmadan da pek ala herkes HEPSİNİ olabilir veya YAŞAYABİLİR!..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Mobil Sürüme Geç