Giresun şehir içi trafiği giderek büyüyen ve acil çözüm bekleyen bir hâl arz ediyor! Sanırım şehir içinde trafiğe çıkan araç sahipleri de, yayalarda bu sorundan şikâyetçidirler…
Kentin giderek büyümesi, nüfusun ve araç sayısının her geçen gün artması bir gerçektir. Ancak bu büyümeye ve araç sayısındaki artışa paralel olarak trafik sorununa çözümler üretilemiyor olması da bir gerçektir!
Şehrimizin merkez nüfusu 105 bin oldu. Sadece merkez ilçede kayıtlı araç sayısı 40 bini aştı. Bu rakamlara bakacak olursak; neredeyse her 3 kişiye bir araç düşmektedir.
Bu artışa paralel olarak, trafik akışının düzenlenememesi, otopark sorununun çözülememesi, yeni yolların açılamaması ve diğer sorunlar, şehir içi trafiğinde keşmekeşe neden olmaktadır.
Şehir içinde her gün trafiğe çıkan araçlar için ciddi bir otopark sorunu vardır. En büyüğü liman içi otoparkı olmak üzere şehir içinde var olan otoparklar, sorunu çözmeye yeterli değildir.
Liman içi 500-600 araçlıktır. Bir o kadarda şehir içindeki otoparkların kapasitesi vardır. Bu da ilimizdeki toplam otopark kapasitesinin azami 1200 araçlık olduğunu gösterir.
Ya diğer araçlar nerelere park ediyor?
Elbette ki kaldırımlara veya kaldırım kenarlarına park etmektedirler. Doğal olarak da her kaldırım kenarı otopark haline getirilmektedir!
Hatta bu durum yeni bir gelir kapısı da olmuştur. Bazı cadde ve sokak kenarlarında parkomat uygulaması buna örnektir.
Oysaki pek çok şehirde bu uygulama idari yargıya taşınmış ve iptal kararları alınmıştır. Alınan iptal kararlarına yapılan itirazlar üzerine Danıştay 8. Dairesi 15.04.2013 tarih ve 2013/3145 sayılı kararı ile itirazları reddetmiştir.
Hal böyle iken; ilimizde parkomat uygulaması trafiğe çözüm olarak hukuka aykırı şekilde sürdürülmektedir!
Bu uygulama 3194 sayılı yasanın 11. Ve 18. maddelerine aykırıdır. Yasaya göre hizmet için kamuya terk edilmiş cadde ve sokaklar belediyelerin özel mülkü olmadığından kiraya verilemez!
Yine aynı yasanın 37.maddesine de bu uygulama aykırılık taşımaktadır. İmar Yasasının 44. maddesinde yer alan Otopark Yönetmeliğine de, aynı yasanın 3.,4.,5.,6.,7. maddelerine de aykırı bu uygulama ilimizde ‘çözüm’ olarak uygulanmaktadır!
Oysaki ilgili yasalar ve Trafik Kanununun 10. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 16. maddesi yetkililere neleri yapması gerektiğini açıkça izah etmektedir.
Yetkililer, ilgili mevzuata uygun olarak ilimizdeki trafik sorununu çözmekle görevlidirler. Burada en büyük görev kent içinde belediyeye, şehirlerarası yollarda ise Karayollarına düşmektedir.
Bu nedenle belediyemiz, kent içi trafik sorununu yasa ve yönetmeliklere uygun olarak yeniden ele almalı ve çözümler üretmelidir.
Aksi halde giderek artan araç sayısı ile yarın kent içi trafiği daha da içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.
Bir an önce park sorununu çözecek yeni rezerv otopark yerleri oluşturulmalıdır. Acilen 700-800 araçlık otopark alanı ihtiyacı vardır.
Öncelikle ana arterlerde cadde ve sokak kenarları otopark olmaktan kurtarılmalıdır. Bu hem trafik akışı açısından hem de yayalar açısından önemlidir.
Otopark Yönetmeliğine uygun olarak, binaların alt katları mutlaka amaca ve yönetmeliğe uygun kullanılması sağlanmalıdır. Bu alanların yönetmeliğin maktu bedelleri ödenerek konut veya ticari alana çevrilmesine onay verilmemelidir.
Bu tür işlemlerin yapıldığı bölgelerde de; alınan bedeller ile araç sahiplerine uygun park alanları yaratılmalıdır.
Bu olmayınca her sokak neredeyse çift taraflı park yeri haline gelmektedir! Bu uygulama da hem trafik akışı açısından hem de yaya açısından tehlike yaratmaktadır.
Hacı Hüseyin Mahallesi Hamam Sokak bu açıdan dikkat çekicidir.
Yer yer 4 metre olan bu sokak ta hem çift taraflı trafik vardır, hem de sokak kenarı otopark olarak kullanılmaktadır. Ayrıca yaya kaldırımı da yoktur!
‘Maksat bağcı dövmek değil de üzüm yemek’ olsun. Bu nedenle önerilerimizi de sunmak gerekir.
Otopark yönetmeliğine mutlaka işlerlik kazandırılmalıdır. Yeni otopark alanları oluşturulmalıdır. Cadde ve sokak kenarlarına kısa süreli zorunluluk halleri dışında park yasağı getirilmelidir.
Şehir trafik akışı yeniden ele alınmalı. Günümüz şartlarına uygun yeniden planlanmalıdır.
Şehir içi dolmuş taşımacılığı da yeniden ele alınarak düzenlenmelidir. Mümkünse minibüsler yerine yarım otobüslere geçilerek araç sayısı azaltılmalıdır.
Hatta çok sayıda olan, aynı veya yakın güzergâhlarda çalışan hatlara ait duraklar birleştirilmeli ve araç sayısının azaltılmasına gidilmelidir.
Kent içinde trafik sorunu yaratan ve otoparkı olmayan market ve mağazalar için çözümler üretilmelidir. Hatta ruhsatlandırma aşamasında otopark şartı göz önünde bulundurulmalıdır!
Sahil güzergâhında hafif raylı sistem düşünülebilir. Bu projede kent içi trafiğinin yükünü azaltır.
Komşu iller bizden daha kalabalık ve araç sayısı daha fazla ama bizim kadar trafik sorunu yok!
Neden acaba?