“90 YILLIK ENKAZ”

“90 YILLIK ENKAZ”

“…Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz…”

Bu sözler Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan’ın katılmış olduğu bir toplantıda yaptığı konuşmanın bir kesiti.

Neymiş? “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırmışlar”

Daha önce de bir milletvekili “…600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi…” demişti.

Öğrencisinden öğretmenine, yöneticisinden profesör unvanlı kişisine, belediye başkanından sendika başkanına, gazetecisinden siyasetçisine kadar toplumun her kesiminden özellikle seçilen ve “Atatürk’e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği”nde olanlar son yıllarda seslerini epeyce yükselttiler.

Yurttaşların zorunlu vergi verdiği TRT neredeyse yayın öncülüğünü yapmakta.

Enkaz masalı ülkeyi yönetenler tarafından, 1970’li yıllardaki iktidar değişikliklerinde kurtuluş olarak görüldü.

Ama bu kez söylenen “enkaz devralma” ifadesinin farklı anlamı var.

“90 yıllık enkaz devraldık” diyenlerin asıl hedeflerinin kimler olduğunu sağır sultanlar bile bilmekte, duymakta.

Enkazın mimarları öncelikle Atatürk ve İsmet İnönü olsa gerek. Ve de daha sonraki ülke yöneticileri.

Yıkılan, dağılan, varlığı sonlandırılmaya çalışılan bir ulusu kendi küllerinden yeniden yaratanlar hedefe konulmuş.

Bunlar planlı, programlı, zamanlanması da çok iyi kullanılıp, sistematik olarak yapılan saldırılardır.

Bu senaryo yıllar öncesinden hazırlanarak kurgulanmış, yeri geldiğinde uygulanmaya konulmaktadır.

Söylemler kasıtlı olup, istediklerini bilinçli biçimde hayata geçirilme provası olarak görülmekte, fırsat yaratılarak daha da artacaktır.

Hedefler net bir şekilde belirlenmiş.

Açıklamalar farklı gibi görünseler dahi, tamamı aynı kapıya çıkmakta.

Emine Erdoğan’ın yaptığı bu çıkışın;

Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, kuruluş felsefesine karşı duruşu ifade ettiği,

Son söylem olmadığı, aralıklı olarak ortaya çıkılıp devam edileceği,

Siyasal, ideolojik bir saldırı, rejimi değiştirmeye yönelik plan olduğu,

Demokrasinin kaldırılarak tek adam olma savaşımına işaret edildiği,

Cumhuriyetin temel taşlarının sarsılmasının hedeflendiği,

Ve benzeri iddiaların yanıtının bilinmesi gerekir.

Teorisyenlerinin verdikleri taktik, kullandıkları yöntem ve teknikler profesyonelce.

First Leydi ile cumhuriyet tarihinin 1923-2002 yılları arası enkaza dönüştürüldü.

Bu tarihler geçerli gibi anlaşılsa da hangi tarihleri içerdiği anlaşılmamakta.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kimler, hangi iktidarlar enkazın yaratılmasına katkıda bulundu? Yurttaşların bilme hakkı var

AKP’nin iktidara geldiği tarihten öncesi bu tanılamanın içersinde olsa gerek.

“Söyleyene değil de, söyletene bak” derler.

Dışarıdan ancak ortaokul bitiren birinin bu kadar derin düşünmesi mümkün değildir.

Yapılan, önceden hazırlanarak ele verilen metnin okunmasından ibarettir.

Ancak asıl önemli olan, bu konuşmanın hangi sıfat ve yetkiyle, kim adına yapıldığıdır.

İşin en tuhaf tarafı ise, bu konuşmayı dinleyip alkışlayarak sahiplenenler arasında iş adamları, üniversite mezunları, akademik unvanlılar, kendini yetkili zannedenler, eskilerin söylemi ile “mürekkep yalamışlar” ın bulunması ve kabullenmeleri olsa gerek.

Sanırım epeyce bilgilenmişlerdir.

Yıllarca, ülkenin yönetilmesine yönelik tartışmalar sonuçlar üzerinden yapıldı ve halen devam etmekte.

Sonuca ulaştıran nedenler saklandı, görmezlikten gelindi.

1946 yılından itibaren bu ülke iyi yönetilmedi.

Eğer istenilen başarı yakalanmış olsaydı bugünkü sonuçla karşılaşılması mümkün olmayacaktı.

Asıl enkazlar, ülkeyi iyi yönetemeyip bu sonuca getirenlerdir.

Taşıdıkları serveti, varlıkları ve olağanüstü yaşam biçimlerini, adına enkaz koydukları cumhuriyet sayesinde sahip olanların bu durumu görmezlikten gelmeleri düşündürücüdür.

Dünya tarihinin en haklı savaşını yaparak, bu ülkeyi yoktan var edenler asla enkaz devretmemiş, neredeyse kendilerini feda ederek kurdukları cumhuriyete ihanet etmemişlerdir.

Osmanlıdan kalan enkazı bunlar temizlemiş ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır.

Demokrasiyi hedeflerine ulaşmak için araç olarak kullanmaya çalışanlar, cumhuriyetin kazanımlarını yok etmek için uğraş verenler amaçlarına ulaşamayacaklardır.

Bilinmesi gereken, asıl enkazın siyasal İslam anlayışının ülke yönetimine egemen olmasıyla başlayacağıdır.

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

1 Yorum

  1. “Çanakkaleyi anlayabilmek” ve “90 yıllık enkaz” başlıklı yazılarınızda gerçeklerin altını kalın çizgiyle çizdiyinizi görüyorum.Derin hislendim. Bu yazıyı okur yazar olan herkesin mutlak okuyarak analiz yapmasını isterim.İçinde bulunduğumuz bu zamanda yediden yetmişe herkesin şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekiyor.Bu yurdu ve Cumhuriyeti bize kazandıran ecdadımız ne yapmış biz ne yapıyoruz diye sorgulaması gerekiyor.Gönlüne yüreğine sağlık, teşekkür ediyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?Nurettin Altunsoy isimli kişiye mesaj yaz