Çocuk ve genç, bir toplumun geleceğidir. Toplumca geleceğimizi garanti altına almak, değerlerimizi yükseltip, geliştirecek bireyler yetiştirmeyi hedefleriz. Gençliğimizi ruh ve bedence sağlıklı, güçlü ve dinamik bir şekilde geliştirdiğimiz ölçüde, toplum da güç ve kuvvet kazanacaktır. Çağın gelişen şartlarını göz önünde bulundurarak önem verdiğimiz müddetçe daima yükselişte oluruz.

Gençleri spora davet edip sporun aslında bir dans, bir eğlence olduğunu benimsetirsek hayallerimizi gerçekleştirmek daha kolay olacaktır. Fakat günümüzde birçok alanda spor şiddet içerip gençleri daha çok spordan uzaklaştırmaktadır. İçimizdeki enerjiyi şiddetle değil savunma ile kontrol altında tutabiliriz. Spor sanatları selam ile başlayıp saygı ile sona ermelidir. Vücudumuzda üç bölümden enerji çıkışı olur(gözler, eller, ayaklar) gözler odaklanma ve okuma ile enerjisini doğru yönde geliştirir, eller basınç ve hız ile enerjisini dışarı atarsa güç bir noktada birikir, ayaklar vücudu taşıdığı için sürekli olarak denge sporu yapmayı gerektirir.

Günümüzde spor sanatları çok geniş ve içeriği zengindir. Birey, istediği spor sanatını değil yapabildiği spor sanatına başlamalıdır. Birey yapabildiği spor sanatını ise beynin sağ ve sol logolarını geliştiren sporları yaparak ortaya çıkarabilir. Masa tenisi, futbol, basketbol, yüzme, bilardo vb. sporlar beynin gelişiminde ve doğru karar vermesinde çok etkilidir. Gelişimi sağlayan bu sporlardan sonra kişi savunma veya hücum sanatlarından hangisini yapabileceğini öğrenir. Eğer savunma sanatına başlayacaksa öncesinden bir dalgaya kulaç atmış olması gerekir, hücum sanatına başlayacaksa ip atlamış olması gerekir aksi takdirde öncesinden eğitim almadan savunma sanatına başlarsa sakatlanmalara sebep olur. Hücum sanatına başlarsa kafasına darbe alması durumunda beyinde hasarlara yol açar.

Taşı delen suyun kuvveti değil sürekliliğidir. Bizlerde spora sürat ve hız kazanmak için başlarsak seriliğimiz her geçen gün artar. Seri bir yapıya sahip birey doğru karar verip kararı doğru yerde uygular. Spor bireyi serileştirdiği gibi üretken bir yapıya da dönüştürür, günümüzün tüketimden se daha çok üretken beyinlere ihtiyacı vardır eğitimler şiddet dışı olup süreklilik gösterirse gençliğimiz üretken olup çağın eksiklerini analiz edip çözüm üretir.