17 EYLÜL, DEMOKRASİMİZİN MATEM GÜNÜDÜR

17 EYLÜL, DEMOKRASİMİZİN MATEM GÜNÜDÜR

Demokrasinin kara günü 1950’de Milletin desteğiyle Türkiye’yi demokrasi ve özgürlüklerle buluşturan Menderes, 56 yıl önce bugün 27 Mayıs darbecileri tarafından idam edilmişti.

Menderesin idam yıldönümü

“Aziz milletimizin 1950′de Adnan Menderes′le kavuştuğu nurlu ve müreffeh günler doya doya yaşanamadan 1960′da ‘millî irade gaspçıları’ tarafından yolu kesildi. Alaşağı edilen sadece Menderes isminde bayraklaşan demokrasi ve millî irade olmadı, hukuk ve anayasa ayaklar altına alındı, adalet yok edildi, özgürlükler rafa kaldırıldı.”

Menderes Sevgisi Çığ Gibi Büyüyor

46 Şafağının Çileli Yolcuları “17 Eylül, demokrasimizin matem günüdür.’’ Milletin sevgilisinin vahşice katledildiği gündür. Menderes′e milletimizin muazzam sevgisi vesayetçi jakoben zümreyi çıldırtmıştı. İşte 27 Mayıs ve 17 Eylül bu ‘iki sevgiliyi birbirinden ayırma’ operasyonlarıdır. Buna zahiren muvaffak olduklarını sanıyorlar, fakat Menderes sevgisi milletimizin sinesinde kökleşmiş bir sevgidir. Her geçen gün çığ gibi büyümektedir.

Demokrasinin kara günü

‘Demokrasi Şehidi Merhum Adnan Menderes’in idam edildiği tarih olan 17 Eylül’ü demokrasinin kara günü ilan ederek, “1946’da açık oy, gizli sayım yaptırarak oy hırsızlığı ile aldıkları gayr-i meşru yetkiyle devleti idare edenler, 1950’de mızrağı çuvala sığdıramamışlardı.

Tek bir Partinin pek çok Millet isteğine cevap verememesi üzerine ‘Yeter! Söz Milletindir!’ diye haykıran Aydın Efesi ile Milletimiz arasında ebedi bir sevgi bağı oluşmuştu. Aziz Milletimizin 1950’de Adnan Menderes’le kavuştuğu nurlu ve müreffeh günler doya doya yaşanamadan 1960’da ‘Milli İrade Gaspçıları’ tarafından yolu kesildi”. 27 Mayıs darbesiyle devletin hantal yapısıyla toplumdaki değişimlerin gerisinde kaldığı, darbe ile birlikte milletin de devletin de mağdur duruma düşürüldüğünün, darbe ile birlikte hukukun ve anayasanın ayaklar altına alındığını “Kıskançlık, haset ve iktidar hırsıyla yanıp tutuşan muhalefet, öncesinde teşvikçisi olduğu darbenin sonrasında da şakşakçısı olmuştur. Alaşağı edilen sadece Adnan Menderes isminde bayraklaşan demokrasi ve Milli İrade değildi elbette. Hukuk ve Anayasa ayaklar altına alınmış, adalet yok edilmiş, özgürlükler rafa kaldırılmıştır”

Menderes’e olan sevgi birilerini çıldırttı

Milletin Adnan Menderes’e karşı duyduğu sevginin vesayetçi-jakoben zümreyi çıldırttı“ İşte 27 Mayıs ve 17 Eylül bu ‘İki Sevgiliyi birbirinden ayırma’ operasyonlarıdır. Buna zahiren muvaffak olduklarını sanıyorlar fakat heyhat Adnan Menderes sevgisi Milletimizin sinesinde ebedi ve kökleşmiş bir sevgidir. Her geçen gün çığ gibi büyümektedir. 17 Eylül Adnan Menderes isminde bayraklaşan demokrasimizin matem günüdür. O meşum cinayetin Yangından mal kaçırırcasına işlendiği gündür. Milletin Sevgilisinin vahşice katledildiği gündür. Asalet ve zarafetin asıldığı gündür. Şehit Başvekilimiz, ebedi ve abide başvekilimiz Merhum Adnan Menderes darağacında boynunda yağlı ilmekle Devlete ve Millete ebedi saadetler diliyordu. Genç nesiller Adnan Menderes’i merak ederlerse, İşte Adnan Menderes budur. Darağacında sallanan Şehit Başvekilin rugan ayakkabılarına bakıp “bunlar benim olacak ”diye el ovuşturan cellattın bu tavrıyla; iktidar artık bizim olacak diye sevinçten dört köşe olan cuntacılarla işbirlikçilerinin tavrı arasında hiç bir fark yoktur aslında. Adnan Menderes Demokrasi Platformu olarak yeni nesillere gerçekleri aktarmak, onları demokrasi konusunda bilinçlendirmek için çabalarımızı sürdürecek; vesayetçi, cuntacı zihniyetin günümüzdeki uzantılarının oyunlarının farkına varmaları için önemli bir laboratuvar olan 1946-1960 dönemini aktarmaya devam edeceğiz.”15 Temmuz geçesi yaşananlar geçmişin alçakça kalkışmasıydı. Figüranlar farklıydı sadece geçmiş ve gelecek bütündür. milletin adamlarını çıkaran damar bellidir.

Demokrasi tarihimize damgasını vuran Menderes ve arkadaşları ülkemize yaptığı hizmetler dolayısıyla asla unutulmayacaktır. 27 Mayıs 1960 darbesinin”  17 Eylül 56.nci  yılında; Demokrasi Şehidimiz Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın saygı ve rahmetle anıyoruz.

 

 

14 Mayıs ‘Demokrasi ve Adnan Menderes’i Anma Günü’ olsun

İdam kararı yüzüne okunduğunda Menderes’in dilinden dökülenler şöyleydi: “Allah milletimize zeval vermesin.” Milletinin sevgilisi Adnan Menderes beyaz gömleğini giydi ve 17 Eylül 1961 günü infaz edildi.

Zeybeğim kalkamaz, dirilemez mi?

Odası mühürlü, girilemez mi?

Şu ters akan sular çevrilemez mi?

Ne güne dek böyle gider bu devran?

Zeybeğim, bir sel ol, bir çığ ol, devran!

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?