Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, 13 Ocak 2015 tarihinde yaptığı konuşmada diyor ki;
“…yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadeleyi vere vere bugünlere geldik…”
Bugüne geldiğimizde yolsuzluk her alanda devam ediyor!
Enflasyon çift haneli rakamlara gelmiş. Yoksullukta artarak devam ediyor!
Tabi yasaklar da…
O halde şu tespit yapılabilir.
AKP, on beş yıllık iktidarında kısaca “3Y” diye anılan yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelesinde başarısız olmuştur.
***
Adı 17/25 Aralık sürecinde gündeme gelen Reza Zarrap halen ABD’de tutuklu. Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’da tutuklu.
Şimdi bu isimlere yenileri eklendi.
ABD, 17/25 Aralık sürecinin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında da tutuklama kararı çıkardı.
Dönemin Halk Bankası Genel Müdürü olan Süleyman Aslan’da ABD’de Zarrap dosyasına girdi.
Başka isimlerde var.
Suçlama ise “İran ambargosunu delmek.”
“Kara para aklamak.”
ABD’ye göre bu işte başrolde Reza Zarrap var. Ona kimi siyasetçiler ve bürokratlarda yardımcı olmuş.
“Hayırsever işadamı.”
2015 yılı TİM (Türkiye İhracatçılar Birliği) tarafından kuyumculuk sektöründe en başarılı işadamı ödülünün sahibi,
200 ton altın ihraç ettiğini, Türkiye’ye 25 milyar gelir sağladığını ve ülkemizin cari açığının yüzde on beşini tek başına kapattığını söyleyen kişi…
Orospu ile memurun bahşişini en önce vermek gerekir diyen kişi…
Bu söz akla Bakan Çağlayan’a hediye ettiği 700 Bin TL değerindeki Patek Philippe marka kol saatini getiriyor.
Ayakkabı kutularındaki dolarları getiriyor.
O dönem ortaya çıkan konuşma tapelerini getiriyor…
Yatak odasında bulunan para kasalarını getiriyor…
***
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bakanlık yapmış bir kişi hakkında yabancı bir ülkede tutuklama kararı alınıyor.
Bu ülke adına üzücü bir durumdur.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, bu tutuklama için “pis kokular geliyor” açıklamasında bulundu.
Bence haklı!
Bu ambargoyu delme ve kara para aklama konusu ABD tarafından eşelendikçe “pis koku” daha da artacaktır.
Keşke o dönemde biz konunun üzerine yeterince gidebilseydik.
Dört bakanın TBMM’de dokunulmazlıklarının kaldırılmasını sağlayabilseydik. Yüce Divana gönderebilseydik.
Bürokratların “bağımsız ve tarafsız yargı” tarafından yargılanmasını sağlayabilseydik.
Üzerini kapatmasaydık.
Şimdi eloğlu eşeliyor ve “pis kokular” ülkemizi etkisi altına alıyor…
***
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, İl Başkanları toplantısında , “yolsuzluk yapanları kapının önüne koyacağız” dedi.
Yolsuzluk yapanları kapının önüne koymak yerine yargının önüne çıkarmak gerekir.
Bunu yapmak yerine “kapının önüne koymak” yapana ödüldür.
Çünkü yaptığı yanına kâr kalmaktadır.
Başka “pis kokular” oluşmaması içinde yolsuzluk yapanlar ile ciddi bir siyasi ve hukuki mücadele gerekmektedir.
Bu ciddi olarak yapılırsa AKP teşkilatlarının kapısının önünde epey kalabalık oluşur!
***
İktidar “3 Y” ile mücadele sözü verdi. Yolsuzluk ile mücadelede sınıfta kalmıştır. Ya yoksulluk ile mücadelede?
Enflasyon çift haneli rakamlara ulaşmış.
İşsizlik her gün artıyor. İşsiz sayısı 7 milyona ulaşmış.
Fındık, Buğday, kayısı ve üzüm üreticileri perişan edilmiş.
Taşeronlaşma yaygınlaştırılıyor.
O halde iktidar yoksulluk ile mücadelede de sınıfta kalmıştır.
Korku ve baskı iklimi toplumu sarmıştır.
Bu nedenle yasaklarla mücadele de de iktidarın karnesi zayıftır.
Demokrasi karnesi de…