Bir tarihlerde büyük umutlar ve emellerle menzile giden bir tren yolculuğumuz başlamıştı…
Bu tren, geçmişteki kara trenlere benzemiyordu; farklı bir tren idi…
Neşeyle, coşkuyla, heyecanla yol alıyorduk…
🔥 Tâ ki, trene sonradan binen şef ve kondüktörlerin makinistin yetkilerini kullanmaya başlamalarına ve sinsice ve gizlice makas değiştirmelerine kadar…
***
☑️ İlk durakta trene binenlerin bir kısmı, makas değişikliğinin farkına vardıklarında erkenden kendiliğinden sessizce bazı duraklarda treni terk ettiler…
✅ Diğer bir kısmı ise; “onlar burada olduğu müddetçe bizlere bu trende yer olmaz” diye düşünen bir takım trene sonradan binen şef ve kondüktörlerin Bizans Entrikalarına taş çıkartacak sinsi ayak oyunlarıyla trenden indirildiler…
***
❗️ Öyle bir tren yolculuğu ki;
✅ – Ne inenlere; “Neden indiniz/indirildiniz?” diye sorulur!..
☑️ – Ne de indirenlere; “Niçin onları indirdiniz?”diye!..
***
Umutla başlayan bu tren yolculuğu;
☑️ – Hâlâ bazılarına göre umutla yoluna devam ediyor…
🔥 – Bazılarına göre ise, göçmenlerin umutla başlayıp da hazinle son bulan deniz yolculuğu misali sadece hayat serüvenin tatlı bir anısı olarak hatırlanmak üzere tarihte yerini alacaktır…
***
Değil mi ki bu dünya elemler dünyasıdır…
Bir elem biter, başka bir elem başlar!..
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
20 Ocak 2020 P.tesi / 25 Cemâziyelevvel 1441