Ceza hukukundaki adı ‘meşru savunma’ halk arasındaki adı nefsi müdafaa,halk arasında ve gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde bu kavramdan çok sık bahsedilir.
Yakın geçmişte bir polis müdürü tartışma sırasında kendisine silah çeken bir kişiyi öldürmekten yargılandı ve eylemi mahkeme tarafından meşru müdafaa kabul edilerek ceza almaktan kurtuldu.
Ancak halk arasında nefsi müdafaa ve hukukta meşru savunma olan kavram, suç işleyen kişilerin ceza almaktan kolayca kurtulabileceği bir açık kapı değildir.
Meşru savunmanın belli kriterleri vardır, yani meşru savunma keyfi savunma değildir.
Bir fiilin meşru savunma(nefsi müdafaa) kabul edilebilmesinin şartları şunlardır.
Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş haksız bir saldırıyı;saldırıyla orantılı vasıta kullanarak defetmek amacıyla işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilemez.
Örneğin: Bir kişinin bıçakla üzerinde tabanca olan diğer bir kişiye saldırması halinde;silahlı kişinin saldırganı silahını çekerek öldürmesi meşru müdafaa kabul edilemez,çünkü tabanca bıçaktan daha üstün bir silah olup,havaya veya saldırganın bacağına ateş edilmesi halinde,bıçakla saldıran şahısın saldırısını defetmek mümkündür.
Yani saldırganın saldırısını onu öldürmeden defetmek mümkündür,bu somut olayda eğer silahlı kişi bıçakla saldıranı öldürürse meşru savunmadan yararlanamaz,fakat haksız tahrik hükümlerinden yararlanır.