Ne zaman, Nerede ?

Ne zaman, Nerede ?

Başımıza ne geleceğini bilmeden yaşıyoruz. Çok güvendiğimiz bir insan tarafından da suça itilebildiğimiz  gibi  hiç tanımadığımız insanlar vasıtası ile de suçun içine çekilebiliriz.

Bir kereden bir şey olmaz diye denen bağımlılık maddeleri.

Sevdiğim kıza yan baktın kavgaları.

Komşunun tavuğuna “ kışt “ deyip köpeğine  “hoşt” kavgaları.

Aslına baktığımızda bütün işlenen suçlarda geleneksel toplumsal baskılar başroldedir.

Suç, ceza kanunun ihlali yönündeki, savunma veya mazeret olmaksızın yapılan devlet tarafından cezalandırılan kasıtlı bir harekettir.

Bireyleri suça iten nedenler nelerdir?

Suçlunun tanımını yaparken unuttuğumuz bir şey var. Asıl suça iten etkenler sorgulanmalıdır. Toplumun gözünde aslanlar kesilip namus davası deyip, nasılsa çok ceza almasın diye 13 yaşında ki çocuğun eline bıçak verip annesini yada ablasını öldüren çocuk mu ?

SUÇLU

Yoksa çocuk ruhundan beslenen asalak, kendilerini namus bekçisi zannedenler mi?

Bir eğitimde salon boşaldıktan sonra genç delikanlı “ hocam sizinle özel konuşmak istiyorum dedi. Ben aslında kötü değilim diye başladı sözlere. Gözünden dökülen boncuk boncuk  yaşlar cabası. Bende bir anneyim ,nasıl dayanırım ki akan yaşlarına. Önce mendille sildim yaşlarını. Sakin ol .Elbette sen kötü biri değilsin .Şimdi seni dinliyorum dediğimde rahat bir nefes aldı.

“Ben iyi bir öğrenciydim. Babamı kaybettikten sonra bunalıma girdi. Aslında annem çok iyi bir insan. Ona bu duyguları yaşattığım için çok utanıyorum. Kullandığım maddeyi önce parasız verdiler. İç rahatlarsın dediler. İşin içine iyiden iyiye bulaştığımda para ile vermeye başladılar. Artık tam bir bağımlı olmuştum. Annem her kahrımı çekti. Eve giderken benim için mücadele veren annem ve kız kardeşimden utanıyor ,odama kapatıyordum kendimi.  Cezaevine düştüm. Çok kötü günler yaşadım. Şimdi artık kullanmıyorum ama bu genç yaşımda hayatımı kararttım. Ya bana sahip çıkan annem olmasaydı .Şimdi çok pişmanım ama çare değil. Yarım kalan okulum ve çalışacak bir iş yok.  Benim gibilere kimse iş vermediği gibi hala suçlu gözü ile bakıyorlar. Halbuki  asıl suçlu beni bu zehre alıştıran değil mi ?… Hocam şimdi siz söyleyin. İş için çalmadığım kapı kalmadı. Hala ellerim titriyor ve tedaviye ihtiyacım var ama imkanlarımızı tükettim. Titreyen ellerimi, yıkılan ruhumu onarmak için tedavi olmak istedim ama maalesef bütün kapılar yüzüme kapandı. Hocam ,suçlu kim ?..”

Birey olarak bende çaresizdim.

Sahi suçlu kim ?

Evladını düştüğü bataktan çıkarmak için varını yoğunu harcayan bir anne…

Önce bedava tanıştığı maddenin bir anlık rehavetine kapılan ve sonra satmaya zorlanan genç mi?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?