“SPOR’da başarı için önce EĞİTİM, SABIR ve uzun VADE’li çalışma şart. TÜRKİYE’nin spor’da BEN DE VARIM diye bilmesi için önce KAFA’ların değişmesi MECBURİ’dir..”
NUR’lar içinde yatsın rahmetli SÜLEYMAN DEMİREL’in çok renkli bir kişiliği ve espri anlayışı vardı. Bir keresin de: “Bu FÖTR şapkayla 6 defa gittim, 7 kere geldim“ diyerek tarihe geçmişti.
6 defa gidip, 7 defa gelen bir kişi nasıl başarılı olur?
Ya da ondan hala nasıl bir MUCİZE beklenir?
O tip insanlar neden sürekli ÇARE olarak görülür?
Neden bu kadar hzılı gidiş-geliş trafiği olan insanlar piyasadan kendileri çekilmezler? Ya da çekilmeyi bilmezler? Bunların hepsi ayrı bir tartışma konusudur.
Nasıl ki rahmetli Süleyman Demirel 6 defa gidip, 7 defa geldiyse, FATİH TERİM’de Milli Takımlar (U-21 Milli Takımı dahil) için 4 defa geldi ve 3 defa gitti. Şimdi 4. gidişe hazırlanıyor. Eğer Fatih Terim’in de trafiği rahmetli Demirel kadar olacaksa çekeceğimiz var!
Bence Fatih Terim artık Türk futbol arenasından köşesine çekilmeli. EMEKLİ olmalı!..
Gençlerin önünü açmalı. Türk futbolunun kurtuluş REÇETE’sinin birinci maddesi bu!
TÜRK FUTBOLU NASIL KURTULUR?
Türk futbolu bir çok şehirlere STADYUM‘lar yaparak kurtulmaz!.. Stadyum bir pazardır, bir vitrindir. Eğer satacak ürünün yoksa pazarda seyirci olursun. Aylak, aylak dolaşırsın. Sergileyecek malın yoksa dışardan sadece bakakalırsın. Elbette satdyum önemlidir. Ancak stadyumdan önce ALT YAPI daha da önemlidir. Sistemli ve bilimsel bir çalışma ŞART. Alt yapınız yoksa tüm şehirleri stadyumla donatsanız da AB ülkelerini yakalayamazsınız. Fransa’daki gibi İFLAS edersiniz.
Eğer; Türkiye’de biz alt yapıyla uğraşamayız hemen sonuca gitmek istiyoruz diyorsanız ikinci bir alternatif daha var!.. Bu alternatif daha başka bir millette yok! Sadece TÜRKİYE’ye mahsus.
BATI AVRUPA ülkelerinde yaklaşık 5 milyon Türk yaşıyor. Ve son 25 yılda Avrupa’dan Türkiye’ye kazandırdığımız futbolcuların sayısını unuttuk. Yüzlerce Türk genci Avrupa’da ve Türkiye’de futbol oynuyor. Binlercesi de BOZUK PARA gibi harcandı maalesef…
Biz diyoruz ki; Türk futbolunun kurtuluşu AVRUPALI TÜRK ÇOCUKLARIDIR….
Türk Milli takımının TAMAMI, Avrupalı Türk futbolcularından oluşsun!
Ancak bu YETMEZ!..
Futbolcuların haricinde TEKNİK DİREKTÖR’de Avrupa’da öğrenim görmüş, futbol oynamış, lisan bilen Avrupalı Türklerden birisi olsun. Hele bir de TFF Başkanı da yine Avrupalı Türklerin arasından seçilirse, işte o zaman Türk futbolu KURTULUR!..
Türkiye’deki antrenör ve Teknik Direktörler, Avrupa’da yetişip, büyüyen Türk çocuklarını maalesef anlamıyorlar. Anlamadıkları gibi gerektiği şekilde EŞİT ŞANS’ta vermiyorlar. Verenler de mecburiyetten oynatıyorlar. Açıkcası Avrupalı Türk çocukları, Türkiye’de resmen ÜVEY EVLAT muamelesi görüyorlar. Şu anda Fransa’da bulunan Milli Takımın tamamı Avrupalı Türk çocuklarından oluşsaydı başlarında da Fatih Terim değil de, Avrupalı Türkler’den biri hocalık yapsaydı, inanın sonuç daha farklı olacaktı.
SON SÖZ: Türk futbolunun kurtuluşu AVRUPALI TÜRK ÇOCUKLARIDIR. Zira Avrupa’da futbola, Türkiye’deki gibi 15-16 yaşında değil, 5-6 yaşında başlanıyor. Köklü bir değişim ve devrim şart yoksa arada bir gelen TESADÜFİ başarılarla kendimizi avutmaya devam edeceğiz.
Kimse kusura bakmasın ama Türk Milli Takımını tercih eden Hakan Çalhanoğlu, Ömer Toprak, Emre Mor, Nuri Şahin, Halil-Hamit Altıntop, Yunus Mallı, Ceyhun Gülselam ve diğerlerine yazık oldu. İlk başlarda Mesut Özil’e hepimiz kızmıştık. Ancak çocuk doğru olanı yapmış!..