18 Mart Şehit ve Gazilerimizin günüdür.
Türkler Orta Asya’dan başlayarak Anavatanlarında.1071 yılından sonrada Anadolu ve üç kıtada onlarca savaşlara katılmış, onlarcasını kazanmış bir neslin torunlarıdır.
101 yıl önce Çanakkale’de,96 yıl önce Anadolu’da yüz binlerce evladımız şehit, yüzbinlerce gencimiz gazi olmuşlardır.
Mehmet Akif : “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda; ‘Derken vatan toprağını sen şehit oğlusun” demekle de aslımızı tarif etmiştir.
Daha dün böyle iken bugün değişti mi?
Ülkemizin etrafını saran ve bize tarihi hasımlıkları olanlar köpeklerini bağladılar mı?
Rusya asırlık hedeflerinden vaz mı geçti?
ABD içimize soktuğu fitne ve fesat çemberini kaynatmayı bıraktı mı?
AB ülkelerinin bir kısmı Haçlı emellerinden, Anadolu’yu tekrar Bizans yurdu yapmaktan geri mi duruyorlar…
Suriye’de ortaya çıkan iç savaş neticesinde ittifakla şan Rus, ABD, AB ülkeleri,30 yıldır Güney Doğu Bölgemizde” Bağımsız bir Kürt Devleti” kurma hayalleri için eylem yapan PKK, KCK, PYD, YPG, gibi bölücü unsurların tümünü alenen devletimiz aleyhinde destekleme yarışına giriştiler.
Halkı Müslüman olan ancak bizimle sidik yarışına giren İran, Irak gibi komşu ülkeler de bu şer güçlerin yanında yer aldılar.
Güney komşumuz ve dindaşımız Araplar zaten zavallılar. Himayeye muhtaçlar.70 yıldır yanı başlarında duran bir İsrail ile bile baş edemiyorlar.
Daha dün on binlerce vatandaşımızın kanını akıtan, milyarlarca dolarlık servetimizi heba eden PKK terörü,20 Temmuz 2015 tarihinden itibaren taktik değiştirerek; Güneydoğu Bölgemizin bazı il ve ilçelerinde bağımsız kantonlar oluşturmaya başladı.
Nihayetinde bu kantonları birleştirip hayallerine ulaşma girişimini kalkıştı. Suriye Devletinde batı destekli PYD eliyle kurulan ve zamanla diğer şehirlere de sıçrayan Kürt kantonlarının aynısını ; ‘Kobani’ usulü taktiklerini ülkemizde uygulamaya başladılar.
Devamlı atılan pusu ve hendeklerden Türk polis ve askerlerini haince şehit etmeye başladılar. Asker ve polis çekilince “meydan bize kalır ”zannettiler.
Devletimizi, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü Türk Ordusuna emanet eden, onu koruma ve kollama emrini veren Atatürk’ü ve şanlı Türk Milletini unuttular.
10 Aralık 2015 tarihinden başlayarak; Silopi, Cizre, Diyarbakır Sur ve İdil ilçelerinde “sokağa çıkma yasakları” ilan edildi. Asker polis işbirliği ile yapılan 3 aylık operasyonlar neticesinde bu ilçelerde PKK/PYD işbirliği ile açılmış ne kadar engel, hendek ve terörist yığınakları varsa bir bir imha edildi. İnlerine girildi. Köstebek ve farelerin delikleri kapatıldı.1500 ü aşkın PKK lı etkisiz hale getirildi. Bu arada 300 e yakın Kahramanımız şahadet şerbetini içti.
Dört ilçemizi PKK işgalinden kurtaran polis ve askeri birlikler şu günlerde Yüksekova, Nusaybin, Bağlar ilçeleri ile Şırnak il merkezinde aynı taktik ve aynı azimle şehir eşkıyasını temizlemeye devam ediyor. Devamı da gelecek. Ta ki bu kutsal Türk yurdunda bir tane bölücü unsur kalmasın.
Yakında kaybedilen asker polis şehitlerimizin ve bu güne kadar; ‘bu topraklar uğruna toprağa düşmüş’ milyonların ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Gene gazilik mertebesine erişmiş, sakat kalmış, hastanelerde tedavi altında bulunan tüm gazilerimize de selam olsun.
Şu an şehir ve dağlarda kar kış demeden her durum ve şartta korkusuzca nöbet tutan, kurulan pusu ve engellere, hendeklere aslanlar gibi giren, göğüs göğse çarpışan asker ve polisimize Allah güç ve kuvvet versin. Bu cesur yüreklerin kılına zeval gelmesin. Onları ailelerine ve Türk milletine bağışlasın.
18 Mart Günü Şehit ve Gazilerimize; Doğumuzda hainlerle savaşan aslanlarımıza kutlu olsun.