KADER MAHKUMU İMİŞ!!!

KADER MAHKUMU İMİŞ!!!

Devlet Bahçeli’nin, Alaaddin Çakıcı’yı ziyaretinin ardından hazırladıkları af önerisi meclise sunulması üzerine, son bir ayın gündemi olan af ile yatıp kalkmaktayız.
Bu süre içerisinde ülkemizi olumsuz yönde etkileyen o kadar olay yaşandı ki..
Hayat pahalılığı yüzde 40-50 daha arttı.
Mevcut görünümden ekonomik krizi fırsat çevirenler dışında herkes yakınmakta.
Ülkenin ekonomi yönetimi ABD’nin MCKİNSEY şirketine teslim edilmiş durumda.
Eğitim yerlerde sürünmeye devam etmekte.
Tüm iş kollarında umutsuz ve karamsarlık had safhada.
Asgari ücretli, işçi, memur, üretici, işveren feryat etmekte.
Ülke sorunlarını bir kenara bırakan AKP/MHP ‘çıkar ittifakı’nın küçük ortağı MHP, sadece af önerisine odaklanmış durumda.
Hem ‘yerli’, hem de ‘milli’ olduğunu iddia edenler, ülkenin iç ve dışında gelişen olayları görmüyor, hiç umurlarında değil bile.
Onlar için tek seçenek, varsa yoksa af.
Gerekçeleri ise çok basit, aynı zamanda içler acısı.
Cezaevlerinin doluluk oranı üç-dört kat artmış, 10 kişilik koğuşta 30 kişi yatıyormuş!!
Çoğunluğu ‘kader mahkûmu’ !!! imiş.
Cinayet işleyen, çocuk istismarcısı, tecavüzcü, organize suç örgütü lideri, uyuşturucu baronu, hırsız, katil vb. ‘kader mahkûmu’ kapsamında ve af edilecek denilmekte.
Af önerisine temkinli yaklaşmaya çalışan AKP cumhurbaşkanını beklemekte.
Şimdilik ne evet, ne de hayır demekteler.
‘Devlete karşı işlenen suçları devlet affetmeli, kişilere karşı işlenenleri affetmemeli’ yaklaşımında olan AKP nasıl bir tavır alacak, bu görüşüne sahip çıkabilecek mi?
‘Çıkar ittifakı’nın birbirlerine zorunlu olma durumları devam etmekte.
Cinayet işleyerek daha üç-beş yaşındaki çocuğu öksüz, yetim bırakan, tecavüz ederek bireyin yaşamı ve geleceğini karartan, toplumu zehirleyen ve diğerlerini, ‘seni affediyorum’ deyip serbest bırakmanın mantığı ne olabilir?
O anne ya da çocuğa, genç kıza ve diğerlerine sordun mu?
Af yaptığınızda onların yüzüne nasıl bakacaksınız?
Kişi suç işleyecek, bir süre sonra affedilerek ceza ortadan kalkacak.
Hani, ‘adalet mülkün temeli’ idi.
Suçlu olanlar ektiğini biçmek zorunda.
Yapılan suçun bir karşılığı, yaptırımı olmalı.
Devlet haklı olan mağdurun yanında yer almalı.
Zararı gören kişiyi koruyup danışacak, haberi olmadan adına karar vermeyeceksin.
Sarsıntıya uğratılan adaletin olduğu yerde barıştan ve özgürlükten söz edilemez.
Toplumsal barışı sağlamanın yolu katil ve diğerlerinin affedilmesinden geçmez.
Bu ülkede epey af yapıldı ancak, değişen ne oldu?
Toplumda en az mağduriyet, en yüksek memnuniyet yaratabildi mi?
Kabul görüp, vicdanlar rahat olabildi mi?
‘..hiçbir zaman affa karşı olmadık. Ne yanında, ne de karşısındayız…’ diye demeç veren CHP yöneticilerine ne demeli?
Hukukçuların geniş içerikli araştırma yapacak ya yanında, ya da karşısında olacaksın.
Böyle sığ söylem ve basit geçiştirmelerle, ‘ne şiş yansın, ne kebap’ yaklaşımı sergilemeyecek, yerel ağızla ‘tingil tos’ oynamayacaksın.
Sizlere, bu yaklaşımınızdan dolayı güven duyulmamakta, umut olamamaktasınız.
Gerçek olan, MHP’nin bu önerisi bir şahsa karşı istenilen af düzenlemesidir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?