Bazı olaylar için denir ki, ‘zamanlama manidar’… “Fırat Kalkanı” adı verilen Cerablus harekâtı içinde aynı söz söylenebilir.
Harekât, ABD Başkan yardımcısı Joe Biden’in Ankara’ya geldiği gün gerçekleştirildi.
Aynı zamanda bir gün önce gelen Barzani’de Ankara’da idi…
Ve Barzani “ Bölgede büyük değişimler kapıda” diyor.
Nedir büyük değişimler?
Yaşayıp göreceğiz ama yaşananları doğru analiz edersek de öngörülerde bulunmak olanaklıdır.
Türkiye ara sıra sorun yaşasa da Barzani ile hep iyi ilişkiler kurma çabası içindedir. AKP’de bu tarz bir siyaset izliyor.
PKK yerine Barzani’yi Kürt hareketinde öne çıkarmak istiyor.
Geçtiğimiz yıllarda Diyarbakır’da gerçekleşen Erdoğan-Barzani buluşmasına da bu açıdan bakmak gerekir.
Son Ankara buluşmasına da…
***
BOP planın ana hedeflerinden teki de Irak, Suriye, İran ve Türkiye’den toprak alarak Kürdistan Devletini kurmaktır.
PKK, PYD ve PEJAK bu açıdan ABD tarafından desteklenir.
Boşuna mı PYD için; “bizim kara gücümüzdür” diyor ABD.
PYD hangi örgütün Suriye koludur? Elbette ki PKK’nın…
Kandil’de hangi ülkenin uzmanları var?
ABD, İngiltere ve İsrail’in askeri ve istihbarat uzmanları var.
TSK’nın Kandil’i bunca yıldır yerle bir edememesinin arkasında da bu durum vardır.
“Stratejik ortağımıza” sitem etsek de, durum değişmiyor. Bizimkilerde iç siyasete yönelik olarak askeri harekât yapıyor.
Aksi halde yerle bir edilirdi Kandil ve diğer kamplar…
Bu ve başka nedenlerle, Türkiye Kürt hareketinin lideri olarak Barzani’yi öne çıkarmak istiyor.
Özellikle AKP ve Erdoğan’ın düşüncesi budur.
Ayrıca Barzani’de Nakşi’dir. Halid-i Bağdadi kolundandır…
Yani bir ‘tarikat kardeşliği’ de vardır!
O halde sol-sosyalist PKK ve HDP yerine Barzani’nin liderliği öne çıkarılabilir.
BOP gereği illa da bir Kürt Devleti kurulacaksa neden bu Barzani liderliğinde Nakşi Kürt devleti olmasın…
Bu düşüncenin yansımaları ülkemizde de görülüyor.
Hak-Par bu düşüncelerin ürünü olarak kuruldu.
Barzani’nin bu sıralar özerklikten bağımsızlığa geçme çabaları da dikkate değer bir gelişmedir.
***
Barzani Ankara’da, Joe Biden Ankara’da ve TSK, piyade gücü olarak ÖSO militanlarını kullanarak Cerablus’a yönelik askeri hareket başlatıyor.
Tanklarımız ve 2 uçağımız ÖSO militanlarına destek veriyor.
Uçaklarımız, Rus uçağının düşürülmesi sonrasında ilk defa Suriye hava sahasında uçuyor.
Demek ki Rusya ile başlayan yeni sürecin olumlu etkisi olmuş.
Tank ve uçak desteğimizle ÖSO kolayca Cerablus’a girdi.
IŞİD çatışmadan güneye çekildi.
Şimdilik hedefe ulaşılsa da yarın ne olacağı belirsiz…
Rusya, ABD hatta İran ile Şam desteği almadan Suriye’de başarılı olmak zordur.
PYD için ABD “kara gücüm” diyorsa, ABD desteği önemlidir. Aksi halde PYD ile çatışmak durumunda kalınır.
Son harekât Rusya’nın S-400 füzelerinin devre dışı bırakılmasıyla gerçekleştirildi… O halde Rusya desteği de şart.
Dile getirdiğimiz gibi Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana isek, Şam yönetimi ile de iyi ilişkiler gerekiyor.
Ve İran ile de…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Joe Biden ile görüşmenin ardından İran’a gitmesi bu açıdan önemlidir.
Kurulmak istenen bu ‘denge’ bozulursa, Suriye bataklığına saplanırız…
***
Joe Biden’in Ankara’da söylediği sözler dikkat çekici idi.
“…Türkiye’nin, kusura bakmayın ama ABD’den daha iyi dostu yoktur. Bizden, ABD’den daha büyük arkadaşı yoktur Türk milletinin…”
Ben bu sözü şöyle okudum.
‘Rusya ile iyi ilişkiler kurabilirsiniz ama en iyi dostunuzun ABD olduğunu unutmayın.’
Yani sakın bizi-batı ittifakını- terk etme gibi bir düşünce içine girmeyiniz…
Gündemin en önemli konusu olan Gülen’in iadesi için ise, “Obama’nın bu konuda yetkisi yoktur. Kararı ABD mahkemeleri verecek” diyerek sürecin uzayacağını söylemek istedi.
Şimdilik Gülen’in iadesi zor görünüyor.
15 Temmuz darbe girişiminden habersiz olduklarını söylemesi ise inandırıcılıktan uzaktı.
“Biz bilgisayar oyunu sandık” sözü ise düşündürücü idi…
Ancak beni en çok düşündüren Barzani’nin sözleri oldu.
“Bölgede büyük değişimler kapıda” sözleri ile söylemek istediği nedir?
Kapıda olan BOP mu?
Barzani’de BOP eşbaşkanlarından olduğuna göre…
Aman dikkat!