İstifalarla dökülen makyajlar!..

İstifalarla dökülen makyajlar!..

 

“Size kefil olan irade nöbet değişimini uygun görüyor, ne dersiniz?” denildiğinde;

Başkanlardan biri ‘Bismillah’ diyor, ikiletmeden istifa dilekçesinin altına imzayı atıyor.

***

Bir diğeri; “Şahsımıza güvenip de bizlere bugüne kadar halkımıza hizmet imkânı bahşedenlere teşekkür ediyor, bundan böyle de ne vazife verirler ise emirlerine amadeyiz” deyip, istifa ediyor.

***

Bazıları; böyle bir ricayı duymazlıktan gelip hiçbir şey yokmuş gibi oturmaya devam ediyor. Yüksek tepeden esen sert rüzgârı görünce, sanki “bırakırım ama şu şartlarla” dercesine bir arayış sonrası boyun bükmek zorunda kalıyor.

***

Hatta deniliyor ki “içlerinde öyleleri var ki hala “bize doğrudan ‘şahsa özel’ bir tebliğ yapılmadı” deyip, kendilerini istifa edenlerden üstün görüyor ve havasından da yanlarına yaklaşılmıyor!”

***

Şimdi, bundan böyle;

– İlk anda besmele çekip istifa edenlerle, pazarlık peşinde koşanlar, hele hele hala nöbet değişimi uygulamasının kendilerini bağlamadığını söyleyenler aynı kefede mi değerlendirilecektir?

– Bunlar aynı ölçüde değerlendirilirse, bunun adil bir uygulama olduğu söylenebilir mi?

***

Şayet direnenler arasında yer alanlar, belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra başka bir makam ve mevkilerde değerlendirilecek olursa;

“- Bunlara verilen bu makam ve mevkiler pazarlık sonucu verilmiştir!..

– Bir yerlere gelmek istiyorsanız, sakın sizler de hemen teslim olmayın, direnin ve talep edin…” gibi bir algının oluşmasına sebep olmaz mı?

“Halkın önderi olmak isteyen biri önce kendisini ıslah etmeli, daha sonra başkalarını ıslah etmeye başlamalı ve söz ile diğerlerine edep öğretmeden önce güzel davranışı ile onlara edep öğretmelidir.” (Hz. Ali)

Vesselam…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?