İSMMMO Seçimleri Üzerine…

İSMMMO Seçimleri Üzerine…

Geçtiğimiz Cumartesi-Pazar günü birçok yerde olduğu gibi İstanbul’da da mali müşavirler seçimlerini yaparak kendileri adına odayı 3 yıl yönetecek kişileri seçtiler. Seçim sonuçları analiz edildiğinde tek değişen şey kendilerine Çağdaş Muhasebeciler diyen grubun yönetimde bulunan bir üyeliği Meslekte Birlik Grubuna kaptırması oldu. Mali müşavirler lafa geldi mi bol bol laf ediyorlar ama iş seçimlere gelince ancak 3’te bir oranında seçimlere katılıyorlar. 42750 üyeden sadece 16668 üyenin seçime katılması bunun apaçık göstergesi.
Bunun sebeplerinin iyice araştırılması gerekir ama ilk etapta görülen bağımlı çalışan meslek mensupları bu işe karışmak istiyor. Büro sahibi olan serbest çalışanların katkısı bu sayıyı artırmaya yetmiyor çünkü işlerin azlığı ve tahsilât zorluğu nedeniyle her geçen gün büro sahibi meslektaşlar diğerlerine göre sayıca azalıyorlar. Bunun böyle olması sonucunda meslekte karşılaşılan sorunların birçoğuna muhatap olmayanları bir çare arayışına itmiyor. Dolayısıyla oda seçimlerine gelen meslektaş sayısını her geçen gün azaltıyor. En son hazirun sayısı 42750 iken seçime gelerek oy kullanan meslektaş sayısı 16.668 oldu. Bunun anlamı %39 katılım olmasıdır oysa en son mahalli seçimlerde katılım oranı %84 idi.
Cumartesi günü saat 11’de başlayacağı ilan edilen genel kurul ancak 12’ye doğru başladı. Bir ramazan gününde üyesinin durumunu hiç önemsemeyen jakoben zihniyet her defasında olduğu gibi bu defa da genel kurulun onayından geçirmek istediği şeyleri akşamın alacakaranlığında deneyecekti ve denedi de. İftar saatinde gündemin birçok önemli maddesi gereği gibi konuşulamadan kabul edildi. Oysa verilen güzel teklifler de vardı, bu tekliflerden bazıları huzur haklarının sınırlandırılması ve yardım sandığı kurulması önergeleri idi. Üyenin yararına olan bu teklifler bile konuşulmadan reddedildi. Oysa oda gelirlerinin sadece 3-4 üye yararına eğitim giderlerine harcanırken %15’i kurul ve komite harcamalarına %10’u da birlik payı olarak harcanıyor. Üyenin yararına hiçbir soysa yardım yapılmıyor. Yılda 40 milyona yakın bir para har vurup harman savrulurken belki yüzlerce hasta ve yardıma muhtaç üyeye beş kuruş harcanmaması yürekleri acıtmıyor mu? Bir o kadar da evine ekmek götürmekte zorlanan meslek mensubu bu sosyal yardım sandığından yararlanamaz mı? Huzur hakları denen müzmin meselede bir teklif iki asgari ücretle sınırlandırma bir diğeri de 3 asgari ücretle sınırlandırma şeklindeydi. Ama bunlar hiç görüşülmeden reddedildi.
Tabi ironik durumlar olmadı değil; iktidarı 30 yıldır elinde tutan çağdaş grup, bu seçimde ilginç vaatlerde bulundu. Bu vaatlerden en ilginci nispi aidat denilen meslek kazancının %1’in alınmasından vazgeçildiği idi. Oysa yasaya aykırı şekilde 30 yıldır alınan bu paranın alınmasını bir meslektaşımızın müracaatı üzerine Danıştay yasaklamıştı. 2016 yılında yürütme verildiği halde yasaya ve mahkeme kararına rağmen aldıkları bu aidatı sanki kendi lütuflarıymış gibi almayacaklarını ilan ediyorlardı. Yine üyelik aidatında da çeşitli sebeplerle indirim yapacaklarını veya almayacaklarını söylemeleri de ayrı bir garabet olarak görüldü. Yapılacak bu tür indirimleri muhtemelen yapılacak bir itiraz ile yapamayacaklar. Çünkü yasaya aykırı olarak herkese ayrı aidat düzenlemesi yapılamaz.
Bu seçimlerin bir başka özelliği ise nispi temsil sisteminden istifade ile birçok grubun ve kişinin yönetime talip olması oldu. Ama 573 delege ve 17 kişilik kurul üyeliği için başvuran grupların bu sayıların çok altında oy almaları oldu. Özellikle bir grup kurulu üyelikleri için 17 kişilik bir esame listesi verirken 9 oy aldı. Yine bu gruplardan bazıları 68, 128, 178 gibi oy aldıkları görüldü. Bu da hakkın kötüye kullanılması olarak kayıtlara geçildi. Delegelik seçimlerinde 3-4 bağımsız aday barajı geçerek delege olurken 17 oy alarak delege çıkaramayan bir grubun olması da tarihe geçmiş oldu.
Bir parantez de bağımsız gruba açalım. Üç yıl boyunca beraber çalıştığımız grup başkanı belki birkaç oy daha alırım mantığıyla bazı kararları oda yönetiminde 8-1 geçtiğini belirterek büyük bir yalan söyledi. Oysa odanın her yaptığı olumlu şeye hep beraber evet, bize göre olumsuz olan her şeye de hayır dedik, doğrusunun da bu olduğunu sanırım. Odada alınan kararlardan hiç birinde 8-1, 6-3 gibi bir sayı yoktur. Alınan kararlar ya oy çokluğu ile ya da oybirliği ile alınır. Meslektaşlardan bazıları daha oy verdiği oyu geri çekerek bu yalanlara kanmadığını açıkça belirtmiş oldu.
İyisiyle kötüsüyle bir genel kurul daha geçti. Ancak ufuk açacak kararlara imza atılamadı, yönetimde 30 yıldır devam eden körlüğün devamına karar verildi. İnşallah yeni seçilen arkadaşlar bazı kıvılcım ihtiva edecek kararlara ve işlere imza atarlar. 5-4 muhalefetin olduğu önümüzdeki dönemde “dediğim dedik çaldığım düdük” denmez inşallah.
Ben yapılan seçimlerin meslek camiamıza hayırlı olmasını temenni ederim. Başta Ethem Yüksel Kahveci olmak üzere kurullara seçilen arkadaşlarımızı tebrik ediyor, yapacakları hayırlı işlerde Allah yar ve yardımcıları olsun.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?