Hak, hukuk ve adalet

Hak, hukuk ve adalet

Yerel seçimler için son düzlüğe giriliyor. Fakat ülkede adeta bir yerel seçim değil de, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında adeta bir ‘savaş’ yaşanıyor gibi…
Özellikle Cumhur İttifakı seçime böyle bir havada gitmek ve seçmen tabanının konsolide etmek istiyor.
Seçimin yerel seçim havasından çıkarılmasının ana nedeni budur!
Önce “beka sorunu” üzerinden yüklendiler Millet İttifakına, sonra diğer araçlar girdi sıraya ve son düzlükte bakalım daha neler göreceğiz.
Bu konsolidasyon çalışmasında ittifakın iki liderinin yanı sıra İçişleri Bakanı da sahaya sürüldü. Parti sözcüsü Ömer Çelik’te sahaya sürüldü.
Ve tabiki yandaş ve yanaşma medya da devreye sokuldu.
Topyekün bir seferberlik var.
Bu toz-duman içinde kimse asıl gündem üzerinde yeterince duramıyor.
Ekonomi yeterince tartışılamıyor.
Yoksulluk da, işsizlik de gündeme gelemiyor.
Zaten bu ana gündem maddeleri konuşulursa iktidarın beceriksizliği ortaya çıkacak…
O nedenle beka tartışmaların ile, terör tartışmaları ile, Meral Akşener’e soruşturma ve hapis tartışmaları ile, ezan tartışmalarıyla ve son olarak Mansur Yavaş tartışmaları ile asıl konular perdeleniyor.
Seçmen bu ortamda sandığa götürülmek isteniyor.
Gerçekler yerine algılar üzerinden seçmeni konsolide etmek, manipülasyon yapmak ve seçmen davranışını etkilemeye çalışmak ne kadar tutar?
Anketler şimdilik pek tutmadığını gösteriyor!
O zaman yeni malzemeler son düzlükte gündeme gelebilir. Bakalım sepetten daha neler çıkacak?
Seçmen davranışını etkilemek için daha neler yapılacak? Göreceğiz…
***
Millet İttifakının Ankara adayı Mansur Yavaş’a yönelik suçlamalar bir gerçeği gözler önüne serdi. Medyanın nasıl hak,hukuk ve adaletten uzak bir yayın anlayışına sahip olduğu gerçeğini net olarak gösterdi.
Zaten epey süredir böyle idi. Yarı resmi yayın organı gibi idiler!
TRT’nin, siyasi partilerin seçim haberlerine ayırdığı süre henüz yandaşlaştırılamamış gazetelere haber oldu.
Cumhur İttifakı partilerine verilen sürenin yanında Millet İttifakı partilerine verilen süre yok denecek kadar az!
Bu sürenin çoğu da aleyhte haberler!
AKP sözcüsü Ömer Çelik, Mansur Yavaş ile ilgili bazı iddiaları gündeme getirmek için basın toplantısı düzenliyor.
TRT, CNN Türk, Habertürk, NTV, A Haber, TRT Haber, TGRT canlı yayındalar… Bir gün sonra yandaş gazetelerde açıklamalar manşetlerde.
Ertesi gün Mansur Yavaş’ın bu iddialara cevap vereceği açıklanıyor.
Ve Mansur Yavaş saat 11.00 gibi basın açıklamasına yapıyor. Aslında bir nevi cevap hakkını kullanıyor. Yukarıdaki tüm kanallar adeta ‘penguen belgeseli’ gösteriyor!.
Sadece kısa süreli Habertürk canlı bağlantı yapıyor.Yandaş gazeteler açıklamaları görmezden geliyor.
Böylece kamuoyu Mansur Yavaş ne cevap verdi öğrenemiyor.
Fakat Mansur Yavaş’ın açıklamaları üzerine bir gün sonra Ömer Çelik yine basın toplantısı düzenliyor.
Yine hepsi canlı yayında ve yine yandaş gazeteler de manşet …
Nerede kaldı hak,hukuk ve adalet?
Nerede kaldı medya özgürlüğü?
Ve bu ortamda seçime gidiyoruz!
***
Medyanın halini anlamamız için başka örneklerde var. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu Kanal D ana habere konuk eden Buket Aydın isimli sunucunun tavırları da, soruları da örnektir.
Yine Buket Aydın, her Çarşamba akşamı CNN Türk’de program yapıyor. Konuklarına 40 soru soruyor.
Bu programa; AKP’nin Ankara, İstanbul ve İzmir adaylarını konuk etti.
CHP’nin Ankara ve İzmir adaylarını da …
Fakat Millet İttifakının İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nu konuk etmedi.
Sosyal medya üzerinden Buket Aydın’ın bu tavrına karşı başlatılan tepki eylemi nihayet sonuç verdi. Dün akşam İmamoğlu programa konuk oldu.
Sunucu Buket Aydın programda “sosyal medya üzerinden yapılan tepkileri anlayamadım” diyerek, bir bakıma eylemin etkisini ifade etti.
Ancak programın yarısına gelinmişti ki yayın kesildi ve ekranlara bir törende konuşan Erdoğan geldi.
Yukarıda adı geçen tüm kanallar yayınlarını keserek canlı yayına geçtiler!.
İmamoğlu’da zorunlu olarak canlı yayının bitmesini beklemek durumunda kaldı.
Bu da medyanın içinde düşürüldüğü durumu gösteren bir örnektir.
Hafta içi her akşam bu kanallarda yapılan tartışma programları da medyanın hal-i pür melalini göstermektedir.
***
Tüm bunlara rağmen anketler yine de arzu edilen durumda değildir. Vatandaş yaşadığı ağır ekonomik krizden haklı olarak ülkeyi 17 yıldır yönetenleri sorumlu tutmaktadır.
Varlık Fonuna devredilmiş olan eldeki son önemli kurumların yabancılara satılması işlemlerinin başlatılmasından rahatsızdır.
Soğan ve patates ithalatından rahatsızdır.
Hele de Tarım Bakanının, bu göreve gelmeden önce dünyanın en büyük patetes ithalatçısı firmada danışman olduğunun ortaya çıkmasından da rahatsızdır.
Bakanın her nedense sıfır gümrükle patates ithalatı kararından kısa süre önce, 25 ilimizde patates ekimini yasaklamasından da rahatsızdır.
Yandaş medyanın tüm çabalarına, Cumhur ittifakının tüm konsolidasyon amaçlı manipülatif çalışmalarına rağmen , seçmen cüzdanına, tenceresine, işsiz oğluna ve kızına ve her gün yapılan zamlara bakarak sandık başına gidecek gibi görülüyor.
En azından şimdilik anketler böyle.
Bakalım son düzlükte neler yaşayacağız?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?