Yıl: 1967
Giresunspor profesyonel olarak kuruluyor
Ve resmen 2. lig statüsündeki yerini alıyor.

Forma rengi: Yeşil-Beyaz…
Arması: Çotanak…
Giresun mülki sınırları içerisinde yaşayanlar başta olmak üzere;
Gurbette yaşamını sürdüren tüm Giresunluların ortak takımı…

Kurulduğu yıllarda hiçbir zaman boş tribünlere top oynamadı…
Her maç öncesi kapalı tribün altındaki tünelin ucunda görünüp ve seyirciyi selamla’salar; sevinç çığlıkları gökyüzünü yırtardı!

Yani demem o ki; kurulduğu yıllar ve onun ardıl süreçlerinde Yeşil–Beyaz taraftar takımını hiçbir zaman yalnız bırakmadı…
Bırakmadığı içindir ki; aradan çok zaman geçmedi ve Doğu Karadeniz’de 1.lige ilk çıkan takım unvanını aldı…
Ve o yılların 1.lig statüsünde tam 6 yıl futbol oynadı…

(1.Lige çıktığı şampiyon olduğu günün fotoğrafını görselde paylaştım tekrar bakabilirsiniz)

Ve o süreç içerisinde hem büyük takımlarla futbol oynadı…
Ümit ve A-Milli takımda oynayan milli futbolcular çıkardı…
Hemde birçok amatör futbolcusunu bünyesinde yetiştirip, başka takımlara profesyonel futbolcu olarak satışını yaptı…

Daha kısa yoldan ve somut bir şekilde ifade edecek olursak;
Bugün el-üstünde tutulan ve uzun süre Milli Takımların Teknik Direktörlüğünü yaptığı için adına ‘Futbolun İmparatoru’ denilen Fatih Terim’in takım kaptanlığını yeşil-beyaz formanın altında büyüyen ve daha sonra Adana Demirspor’a transfer olan Erol Pamuk yaptı…

Ki, sözü daha fazla uzatmadan ‘konu başlığımıza’ tekrar geri dönecek olursak…
Giresunspor kurulduğu günden bu yana tam 52 yıl geçmiş..
Bu süreç içerisinde onlarca, yüzlerce görevli nöbet değiştirmiş.
Ama her ne hikmetse yetiştirip-ünlendirdiği spor adamlarına yönetim kurullarında hiçbir zaman yer vermemiş…
Veya da vermek istememiş…

Neden?
Niye?
Niçin vermemiş olabilirler acaba?

Futbolcu ‘futbolunu oynar’ ve oynayamaz hale gelince futbolu bırakır ve yönetimlerde görev alamaz diye bir kaide mi var?

Sakına-sakın var demeyin; size hemen yanı-başımızdaki komşu ilimiz Trabzon’dan örnek veririm…
“Yahu koskoca Milli Takım Teknik Direktörlüğü ve TÜFAD üyeliği ve onursal başkanlığı yapmış Özkan Sümer bile Trabzonspor’a başkanlık yaptı” derim…

Gördünüz mu demek ki yapılabiliyormuş…
Hatta salt Özkan Sümer değil, Trabzonspor’da top oynamış ve futbolu bırakmışlar bile -yakaları bırakılmıyor- Trabzonspor’a hizmet etmek için değişik ve farklı alanlarda görev veriliyor…
Her neyse…
Bu kısa örnek yeterlidir diye düşünüyorum..
Ve tekrar asıl mevzuya dönmek istiyorum…

Bizim anlı-şanlı Giresunspor’umuzda herkes yönetime bir şekilde girip görev yapabiliyor ama her nedense futbolun içinden gelen spor adamları yönetimlerde bir türlü görev aldığı görülmüyor…
Yani daha kestirme yoldan söyleyecek olursak; görev verilmiyor.

Herhalde Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Giresun Şubesinin bu uygulamaya bir itirazı olmuş olacak ki; önümüzdeki yapılacak olan kongrede TÜFAD üyeleri ve spor adamları olarak bizde varız bu hizmet yarışında diyorlar…

Ve Giresun Gündem Gazetesinin İmtiyaz sahibi ve aynı zamanda yurt dışında iş-adamı olan Harun CİCİ başkanlığında bünyelerinden yeni bir yönetim kurulu oluşturarak seçime girmek istiyorlar…

Ve bu konu gerek sosyal medyaya ve gerekse mahalli gazete sayfalarına düşer-düşmez, uzakta ve yakındaki sporla ilgili tüm spor adamları sesli-sesli ve açık-açık destek mesajları gelmeye başladı…

Ve sporda söz sahibi olanların ortak mesajları ise genellikle şu şekilde; “Giresunspor tarihinde ilk kez spor adamları ve futbol antrenörlerinin çatısı olan TÜFAD kurumsal olarak bir başkan adayı gösteriyorlar ve yönetime gelip hizmet etmek için tek yumruk halinde hizmet vermek istiyorlar” biçiminde demeçlerle TÜFAD üyelerini destekliyorlar…

Uzun sözün kısası;
Geriye tek bir şey kalıyor…
“Ekmeği, ekmekçiden alacaksın. Beş kuruş fazla vereceksin”
Ve “At binen, kılıç kuşananın ise”
Futbolun yönetimini de, futbolu bilenlere bırakmak gerekir diye düşünüyorum…
Ve bu duygularla da başarılar diliyorum…