GİRESUNSPOR, İZMİR’DEN SESLENDİ: “İLK 6’DA BİZ DE VARIZ”

GİRESUNSPOR, İZMİR’DEN SESLENDİ: “İLK 6’DA BİZ DE VARIZ”

İlk 2’yi kaybettik ama kendi suçumuzdan. Aslında bu ligin en iyi takımlarından biriydik. Adanaspor’un lider olduğu yerde biz neden buradayız? Olsun, geriye dönmeyelim artık… Bir ümidimiz kaldı; o da ilk 6. Bir başka ifadeyle ilk 2 takımın direkt olarak Süper Lig’e çıkacağı PTT 1. Lig’de 3., 4., 5. ve 6. sırada ligi tamamlayacak olan takımların oluşturacağı Play-Off Grubu’na Giresunspor’un adını yazdırmak.

Onun için gitmiştik İzmir’e. Bu ümidimizi tazelemek için ve kendimize bu özgüveni kazandırmak için.

Giresunspor; Samsunspor deplasmanında aldığı galibiyetten sonra 6 haftadır galip gelemiyordu. Öyle güzel bir hafta sonu geçti ki; ilk 6’daki rakiplerimizden Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, Balıkesirspor ve Elazığspor mağlup olmuş ve Giresunspor; Pazartesi günü İzmir’de bu fırsatı değerlendirip Altınordu’yu yenmek istiyordu. Zor da oldu ama galibiyet ve 3 puan çok güzel. Bu galibiyet; hem Giresunspor’a özgüven, hem de güç kazandırdı.

Maça Giresunspor çok temkinli başladı. Altınordu takımı da kendi sahasında 6 haftadır galip gelemiyordu. Onların da hedefi ligi ya ilk 6 içinde, ya da ortalarda bitirmekti ama Giresunspor’a yenilince ilk 6 hayallerini zora soktular. Altınordu-Giresunspor maçı her iki takım için de 6 puanlık maçtı. Ama Giresunspor’un ilk 6’ya daha çok ihtiyacı vardı. Hem kalite, hem futbolcular açısından tecrübeliydi Giresunspor takımı. İşte bu fark maçın sonunda belli oldu.

Müdafaada Özgür ve Onur’un erken sarı kart görmeleri Giresunspor’u bayağı zorladı. Artık bütün şartlar Altınordu’dan yanaydı. Çünkü ilk hamleyi yapacak fırsatımızın kalmamıştı. İkinci göreceğimiz sarı kart ve onun ardından çıkacak kırmızı kart rakibin lehineydi. Onun için müdafaadaki oyuncular dikkatli ve temkinli oyunlarıyla ikinci sarıdan kırmızı kart görmeden maçı tamamladılar.

Orta sahamız hiç yoktu sanki. Bütün yük müdafaa binmiş, orta sahada Dodo ve Tugay çok top kaybedince forvet ise etkisiz kalıyordu. Forvette İsmail Attar hiç yok gibiydi. İlk devre orta saha mücadelesiyle geçti. Zaman zaman Altınordu forveti gol pozisyonuna girdiyse de etkili olamadı.

Altınordu’nun genç ve çok koşan kadrosuyla ikinci devre Giresunspor’u baskı altına alması bekleniyordu. Zaman zaman Giresunspor orta sahadan uzun toplarla Altınordu müdafaasını zorluyordu. İşte bu etkili ataklarından bir tanesinde Giresunspor korner kazandı. Duran toplarda çok etkili olan Giresunspor, Dodo’nun şahane bir köşe vuruşu ile Fevzi’nin topu takip etmesi ve şahane kafa golüyle Giresunspor’u galip duruma geçirdi. Golden sonra Giresunspor oyundaki hâkimiyeti ele geçirdi. Artık maç böyle biter düşüncesiyle çok rahat hareket ediyordu. Kaleci Eser’in hiç yapmadığı bir çıkış sonucunda Cihan Can’a çarpan top alda at dercesine rakip oyuncunun önüne düşerek Giresunspor kalesinde ağlarla buluştu.

İşte büyük ve soğukkanlı takım olmak burada lazımdı. Olsun Giresunspor bunu da aşmasını bildi. İşte bir yıldız, bir kalite futbolcu Waldison sahneye çıktı. Bu ligin en etkili ve milli takımın gelecekti en iyi adamı Çağlar’ı nefis bir çalımla geçip topu arka direğe ve bu ligin kendinden çok söz ettiren Vedat Muriç’e attı. Vedat’ın güçlü fiziği ile 2 kişinin arasından topu arkaya düşürmesinin ardından fırsatçılığı ile bilinen Abdulaziz ‘in topu son saniyede ağlara göndermesi Giresunspor’un galibiyet müjdesiydi.

Giresunspor’un bu galibiyete çok ihtiyacı vardı. Kimi zaman deplasmanda çok iyi oynadık, yenildik veya berabere kaldık. Biraz da futbol oynamadan galip gelmek büyük takımlara mahsustur. İşte burada usta ayaklar ve zeki futbolcular tamamı bir elin parmaklarını geçmez. Waldison ve Vedat Muriç gibi akıllı insanlar topu çok iyi takip eden tecrübeli Abdülaziz galibiyetin mimarıydılar. Fevzi’yi unutursak saygısızlık yapmış oluruz. O topu oradan takip edip kafayla gol atması alkışlanacaktır tabi ki.

Bence Giresunspor’da maçın gizli kahramanı Abwo’ydu. Hem ileride, hem de geride takıma katkı sağladı. Waldison’un kalitesi ve zekası; Vedat Muriç’in güçlü fiziği ve Abdulaziz’in gol vuruşu maçın gerçek göstergeleriydi.

Ben bir tezimi her zaman sizinle paylaşıyorum. Bu bütün profesyonel takımlar içinde geçerlidir, sadece Giresunspor için değil. Kötü futbolcu yoktur. Çalışmayan, koşmayan, mücadele etmeyen futbolcular; hem kendi kaybeder, hem de takımı kaybeder. Eğer profesyonel futbolcu, çağın futbolunun güce dayalı olduğuna inanıyorsa; ne kadar teknik olursanız olun, koşmadan ve mücadele etmeden ne kendisine, ne de takımına faydalı olabilir.

Artık geriye dönüp; ‘Şu maçı son dakika golüyle kaybetmeseydik, o maçta son dakikada berabere kalmasaydık’ demenin Giresunspor’a bir faydası yok. Artık bu saatten sonra Giresunspor ilk 6’da varsa, bu heyecanı yaşamak; hem futbolcular, hem de taraftarlar için bir şereftir.

Futbolcuların güç ve kuvvetlerini sonuna kadar zorlayarak mücadele edecekleri döneme girdiğimizi düşünüyorum. Sizin göstereceğiniz gayret, taraftarın tribünleri doldurmasını zaten sağlayacaktır. Bu kadro Adanaspor’un lider olduğu yerde neden ilk Play-Off oynamasın? Biz Play-Off oynayacağız ve PTT 1. Lig’den Süper Lig’e çıkacağız. Futbolcular ve taraftarlar inanırsa ben zaten Süper Lig hedefine inandım. Futbolcularda bu meziyet ve azim zaten fazlasıyla var. Play-Off ve Süper Lig için bize kalan; çalışmak, çalışmak, çalışmak…

Sosyal Medyada Paylaşın:
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?