…UZAT ELLERİNİ ENVER’CİĞİM ŞU KELEPÇEYE
Enver SİPAHİOĞLU…
1943 Ordu doğumlu.. .
1963-64 öğretim yılında Ladik Akpınar İlköğretmen okulunu bitirdi…
Meslek yıllarının neredeyse tamamını Giresun ili ve ilçelerinde geçirdi…
Zaten daha sonra da, Ordu’ya dönmeyerek Bulancak ilçesine yerleşti…
Kitap okumayı severdi…
Örgütlü mücadeleyi de…
Kolaycılığı değil, zoru seçerdi…
Devrimciydi…
Yurtseverdi…
Atatürkçüydü…
Anti-emperyalistti…
Sömürü ve sömürü sistemine ömrünün yettiğince mücadele etti…
Yeri geldi; beyaz tebeşirlerle tahta üzerinde yazarak konuştu!
Yeri geldi; toplumsal konuları dizelerine dökerek anlatmaya çalıştı…
Yeri geldi; en çarpıcı konuları kamerasının objektifinin içine sakladı!
“Yeri geldi” deyimini üç kez kullandıktan sonra, şimdi değerli eğitimci, şair arkadaşımız; Enver SİPAHİOĞLU’nun çok sevdiğim ‘UZANIR ELLERİM KELEPÇEYE’ Şiir kitabından “Yaşayan Ölülerden Olmak” başlıklı şiirini paylaşıyorum.
YAŞAYAN ÖLÜLERDEN OLMAK
“Erdemlice direnişlere başkaldırışlara
Yedi deryalardan bir selam
Açmış ellerini havaya
Bir ak kavak misali
Pirsultan’dan beri uzanır
İnsanı söz öldürür ey oğul
Sevi avuçlara konan bir mutluluk
Yürek atışlarında bir sığırcığın
Düşünceler ormanında ince bir yol bulmak
Yaşamları anlamlı kılan
Dudak değmemiş memeler gibi
Sunalım bir selam Karacaoğlan’a
Güzeli naz öldürür ay oğul.”
***
Enver SİPAHİOĞLU, ileri yaşına rağmen nerede bir sanat programı veya herhangi bir organizasyon olursa olsun, adeta koşar adım giderdi…
Ben Enver Sipahioğlu ile tanışıp ve onun o güzel özelliklerin gördükten sonra, onunla tanışmakta geç kaldığım duygularına kapılıyorum…
Demem o ki, Enver SİPAHİOĞLU baştan aşağı bir değer oluğu görüldükten sonra elbette ki tanışık olmadığım ön yılların noksanlığını hisseder insan…
Biraz önce ‘giriş’ kısmında da belirttiği gibi Enver SİPAHİOĞLU’NU kısacık sözcüklerle ifade etmek zor olduğu gibi haksızlıkta sayılacağından, ben onun MASAL SANAT EVİNDE severek okuyup, yorumladığım ve şiir kitabının da kapak ismi olan: “UZANIR ELLERİM KELEPÇEYE” şiirini seversiniz umuduyla sizlerle de paylaşmak istiyorum;
“Bir vurgun büktü belimi
Tutkularımı sildiler sözcüklerden
Bunca karanlığı yenmek güç
Biz biliriz bu kokuyu yalnız
Ter kokusu toz kokusu bu koku
Sen bu kokuyu bilemezsin
Emek hak kokusu bu
Yosun gözlü balıklar uyur sularda
Günlerin rengi bir hoş
Boş vermeli değil mi artık
Ölüm kalım savaşı yaşamak
Ayvalar çiçek açmaz bir daha
***
Çok programlara birlikte gidip-geldik değerli meslektaşımla…
Birçok salonun koltuklarında yan-yana oturduk…
Benim farkında olmadığım çok anlarda objektiflerinin içine alıp, daha sonra internet yoluyla bana yaptığı çok güzel sürprizler oldu…
Birçok sahne üstü programlarında benim fotoğraflarımı çektikten sonra, bana bir şekilde ulaştıran yine Enver Sipahioğlu meslektaşımdı…
Bir gün kendisine: “Enver hocam, çok güzel şiirler yazıyorsun” dediğimde, o’da bana; “Teşekkür ederim Şaban hocam, güzel yazdığım doğruda…Keşke senin gibi bende güzel yorumlayabilsem” diye yanıt vermişti bana…
Öf içim daraldı yine!
En iyisi Enver SİPAHİOĞLU’NUN şiirlerinden birisiyle baş-başa kalmak;
YARIN
Gün gelecek sende güleceksin
Ne ekmek derdin olacak
Ne de yarını düşüneceksin
Çalıştığın bir işin mutlu bir yuvan olacak
Emeğinin karşılığını alacaksın
Mutluluğu avuçlarında bulacaksın
Gün gelecek son bulacak bu rezil düzen
Ne hastane kapısından kovulacak
Ne karda üşüyecek ne güneşte yanacaksın
Gün gelecek yavrum
İnsanca çalışıp insanca yaşayacaksın
Gün gelecek korkuları atacaksın
İçinde dert yerine
Tencerende et kaynayacak
Pirsulan’ı Börklüce’yi Bedrettin’i
Tanıyacaksın
Düşünmeyi öğren yavrum
Devrime giden yolu bulacaksın.”
***
‘Uzarın Ellerim Kelepçeye’ şiirinin ilk dizelerinde ne diyordu sevgili Enver hocamız: “Bir vurgun büktü belimi/ tutkularımı sildiler sözcüklerden” diyordu.
Gerçekten de bir ‘vurgun’ büktü Enver SİPAHİOĞLU’NUN belini…
Bu ‘Vurgun’ kötü bir vurgundu!
Sadece tedavisi uzatılan bir vurgundu!
Ve bu ‘vurgun’ beklenmedik bir zamanda gelip, o koskocaman yüreğin tutkularını söndürdü sözcüklerden!
Susturdu Enver SİPAHİOĞLU’NU…
Ve çok sevdiğimiz bir arkadaşımızı daha aldı götürdü bu diyardan!
Hem de kaçırırcasına!
Bileklerine adeta kelepçe vurarak aldı götürdü aramızdan…
Ama biz onun yok olduğuna ve yok olacağına inanmıyoruz…
O hala güzel sözcükleriyle aramızda dolaşıyor!
O hala geride bıraktığı güzel çalışmalarla hala yüreklerde yaşıyor!
Onun için son cümleleri nasıl bağlayacağımı bilemiyorum sevgili can dostum, sevgili arkadaşım…
Yolların ışıklarla dolsun…
Mekanın cennet olsun…
Yakınlarının ve biz sevenlerinin başı sağ olsun…