EĞİTİM, “KIYAMET KOPARILMASI GEREKEN DURUM”

EĞİTİM, “KIYAMET KOPARILMASI GEREKEN DURUM”

Yeni eğitim-öğretim yılı dün itibariyle başladı.
Okul öncesinde üniversiteye 20 milyonun üzerinde bulunan öğrenciler okul yolunda.
Bu öğretim yılında da, daha öncekiler gibi büyük sıkıntılar yaşanacak gibi.
AKP iktidarında değişen altı bakan döneminde, 14 farklı sistem değişikliği yapıldı. Ders programları, sınav sistemindeki uygulamalar öğrenci ve velileri epey zorladı.
Çocuğu okula gittiğinde eğitimden haberdar olan, yakından uzaktan ilgisi bulunmayan kişilerin bakanlığa getirilmesiyle, ülkede eğitim sistemi ‘aşure’ ye dönüştürüldü.
Gelen her bakan bir öncekinin uyguladığı sistemi beğenmeyerek kaldırdı.
Ortak yanları, ‘eğitimde sistem değişikliği kaçınılmaz, en iyisini getireceğiz’ demeleri. Hiçbir atılım yapamadıkları gibi işin içinden çıkılmaz duruma getirdiler.
‘Bremen Mızıkacıları’ örneği her kafadan bir ses çıktı, asla inandırıcı olamadılar.
Siyasi ideolojilerini eğitimde dayatmayı görev saydılar.
Parlamenter sitemin son bakanı ise liseleri, ‘nitelikli-niteliksiz’ diye ayırabildi.
Kısaca, ‘eline, yüzüne, gözüne’ bulaştırarak gittiler.
Bu dönemde toplum, ilk sırada ahlaki değerler olmak üzere her alanda çok kaybetti.
Ensar türü bazı vakıf, dernek ve diyanet ile, her türdeki eğitim kurumlarında etkinlik yapmalarına ilişkin protokol imzalandı.
Yeni rejimin ilk milli eğitim bakanından beklenti büyük, epey yükseklerde.
Yıllar sonra, eğitimin sorunları ve çözüm önerilerini en iyi bilen kişinin, isabetli bir kararla bakanlığa getirilmesi, eğitim dünyasını heyecanlandırdı, umut yarattı..
Çoğunluk memnun. Öğrenci, öğretmen ve velilerin gözü kulağı onda.
AKP iktidarı döneminde rayından tamamen çıkan, her yönüyle yerlerde sürünen, yığınla sorunları biriken eğitim sistemine nefes aldırabilecek mi?
Yetkilerini kullanabilecek mi, bazı güç odaklarını aşabilecek mi?
Eğitimi ideolojilerine yönelik yapılandırarak varlıklarını sürdürmek isteyen siyasiler, tarikat, vakıf, dernek altında toplananları nasıl tavır alacağı merakla beklenmekte.
AKP iktidarı döneminde yönü şaşırtılan, hedeflerinden koparılan, karmaşa yaratılan, eğitim sisteminde köklü bir değişim yapılması çok zor ve adeta hayal.
İktidarın eğitim anlayışına epey uzak olduğu bilinen bakan ne yapabilecek?
‘İktidarımızda eğitimde başarılı olamadık’ diyen cumhurbaşkanına bağlı kurulacak, ‘Eğitim-Öğretim Politikaları Kurulu’na karşı yeni politikalar üretebilecek mi?
Çok iyi bildiği eğitim-öğretim alanının temel ilke ve esaslarını belirleyebilecek mi?
AKP ideolojisinin eğitimdeki yapılanmasına karşı durabilecek mi?
Yıllar sonra ilk kez duyulan, ‘..bilim ve aklın ışığında elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz..’, ‘..gerçek liderler asır geçse de etkisini koruyor. Başta Atatürk olmak üzere Misak-ı Milli neferlerine minnet ve şükranla..’diyebilen kişi rahat bırakılır mı?
İktidarın eğitimdeki sesi sendika ile, yapılan protokol ile eğitimde ayrıcalık verilen bazı vakıf, birlik ve derneklerin baskı kurmaya başladıkları iddia edilmekte.
Son günlerde kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda okumaları, hatta ayrı okullarda eğitim almaları, karma eğitimden vazgeçilmesi gündeme getirildi.
Bu durum bakanın çağdaş eğitim yaklaşımına karşı tepki, hatta direniş olmasın?
‘…Bizim eğitimde kıyamet koparmamız lazım…’ diyerek, toplumun tüm katmanlarını eğitimin içersine çekmeye, duyarlı olmaya çabalayan bakanın düşünen, sorgulayan, eleştiren, neden-sonuç bağlantısı kurabilen, kul, ümmet anlayışında olmayan bireyler yetiştirilmesini istemeyenlerle nereye kadar mücadele edebileceğini bekleyip, göreceğiz.
Eğitimde çığ gibi büyüyen sorunların, belirli bir plan ve program dahilinde çözülmeye başlanılması, öğrencilerin başarılı olmaları dileğiyle..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?