DÜNYA YALAN, UKBA GERÇEK

DÜNYA YALAN, UKBA GERÇEK

EY İNSANOĞLU!
Bu gün yaşamakta olduğun, şatafatlı, şaşaalı, her türlü imkanlar ile bezenmiş olan dünya hayatının sınırlı olduğunu, doğum ile ölüm arasına sıkıştırılmış olan ve adına ömür denilen bu sürenin de bir gün sona ereceğini hesap ediyor musun?
Eğer cevabınız EVET ise: Kur’an esaslarına dayanan İslam Medeniyetini hor ve hakir görerek; tahrif edilen İncil kurallarına göre tanzim edilen, bataklıkta debelenen batı dünyasının köhne ve kokuşmuş sözde medeniyetini nasıl gaye ve amaç edinebilirsin?
Dünya ve Ahiret huzuru ve mutluluğunu, kurtuluş ve saadetini Allah’ın emir ve nehiylerinde, Peygamber’imizin Sünnet-i Seniyye ve Hadis-i Şerif’lerinde araman gerekiyorken; nasıl olur da bir kısım insanların, devletlerin, oluşumların emir, talimat, tavsiye, ölçü veya kriterlerinde arar duruma gelirsin?
Hayatının önemli ve büyük bir bölümünde, uğrunda yıllar boyu mücadele verdiğin, maddi ve manevi fedakarlıklarda bulunduğun, dünya ve ahirette insanları kurtaracak tek ve Hak Yol olarak tarif ettiğin İslam Medeniyetini ve İslami esaslara göre tanzim edilen Hayat Modelini nasıl olur da böylesine reddedecek, karşı duracak, Sırat-ı Müstekim’i terk edecek hallere düşersin?
Alem-i İslam dünya müstekbirleri tarafından zalimane bir şekilde, acımasızca ve insafsızca işgal ediliyorken; ümmetin yer altı ve yer üstü her çeşit mal ve serveti talan ve yağmaya maruz kalırken; Müslümanlara bunca zulüm ve işkenceler yapılıyorken; bu da yetmiyor ve sahipsiz, kimsesiz, gariban Müslümanlar ehli küfrün askerleri tarafından öldürülüyor, kadınları dul-çocukları yetim ve öksüz bırakılıyorken; bir kısım dünya menfaatleri ve makam uğruna, çeşitli ve sudan bahanelerle nasıl Müslümanların karşısında ve zalimlerin safında olabilirsin?
Sahip olduğun makamı ve konumu kavileştirmek ve yüceltmek, sosyal statünüzün devamını sağlamak adına ve muhtelif bahanelerle, çeşitli isimler altında bunca maddi çöküşe ve manevi tahribata, yozlaşmaya, kimlik bunalımına, dış politikadaki hüsrana ve yalnızlığa nasıl sebep olabilirsin?
Mü’min ve Müslüman olduğunu beyan etmene ve bir kısım ibadetleri de eda ediyor olmana rağmen, Allah’ın Kitab-ı Keriminde açıkça ve şiddetle haram kıldığı, günah-ı kebaire sebep olan bazı çirkin fiil ve hareketleri, kendi istek ve arzunla ve bazı çevreleri, mihrakları, birliktelikleri memnun etmek amacına matuf olarak nasıl meşru sayarsın, milyonlarca inanmış insanın bilerek-bilmeyerek haram işlemesine, amel defterlerine günah kaydedilmesine nasıl razı olabilirsin?
Elinde bulundurduğun bir takım güç ve saikleri de kullanarak, inanmış ama bir şekilde yanıltılmış, kandırılmış, iyi niyetleri istismara maruz kalmış milyonlarca biçare insanları nasıl yanlış yönlendirir ve gayri meşru emellerine alet edebilirsin?
İnsanların dünya ve ukba hayatını heder ederken, tehlikeye atarken, imanlarında arızaya, amellerinde nakısaya sebep olurken, ahlakını yozlaştırırken bazı şeylerin hesabını yapmıyor musun?
Bu anlamda, insanoğlunun iyi veya kötü her türlü amelinin görevli melaike tarafından sesli ve görüntülü olarak zapt-u rapt altına alındığını düşünmüyor musun?
Dünya hayatı bir şekilde sonlanarak, ahiret hayatı başladığında, Mahşer Günü Mahkeme-i Kübra kurulup, Mizan Terazisi orta yere konulduğunda ve amellerinizin hesabını vermeniz emr olunduğunda bunlara verilecek makul ve mantıklı, sağlam temellere dayalı, sizi kurtaracak, ehl-i necat yapacak cevaplarınız var mıdır?
Kur’an-ı Kerim’in ifadesine göre “oyun ve eğlence”den ibaret olan yalan dünya hayatının gelip-geçici menfaat ve çıkarları uğruna; ebedi olan ahiret hayatını tehlikeye sokacak hareket ve eylemlere kalkışan insandan daha ahmak ve daha avanak kimse olabilir mi? Böyle bir anlayış ve zihniyetten diğer insanlara, millete ve memlekete hayır gelir mi? Anlayana, sivri sinek saz…..Alem-i İslam’ın Mübarek Ramazan-ı Şerifini kutlar, insanlık için hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.
Selâm, Hakk’a tabi olanlara…..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?